Sigortacı zam yapmadı mevduattan kazandığını vatandaş ile paylaştı

.png

Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, sigorta şirketlerinin geçtiğimiz dönemde sağlık, kasko ve trafik sigortalarında zarar etiğini ve buna rağmen zam yapmadığını belirterek "Bu zararı mali gelirlerden finanse ediyoruz" dedi. Koç'un verdiği bilgilere göre hayat dışı sigorta şirketlerinin elindeki portföy nedeniyle net yatırım geliri 9 aylık dönemde 5.3 milyar TL oldu. Bu gelir 4.1 milyar TL'sini teknik kısma aktarıldı. Aynı dönemde şirketlerin teknik zararı 1.3 milyar olarak gerçekleşti. Şirketlerin vergi sonrası 9 aylık net dönem karı ise 2.6 milyara ulaştı.

Koç, "Bizim 2019'de mali gelirlerimiz düşecek. Bu nedenle tekrar dönüp teknik gelirlere odaklanmamız gerekecek. Bu yıl bir mali gelir elde ettik ve bunun bir kısmını sigortalı ile paylaştık. Normalde insanlar kasko, sağlık sigortasına daha fazla ödeyecekti. Ancak mali gelir fazla olduğu için

toplam 2.6 milyar lira olan karın yarısı onlarla paylaştık. 2019'da faizler ve mali gelirlerimiz düştüğünde primleri artırmamız gerekecek" şeklinde konuştu.

ZARAR 1.2 MİLYAR LİRA

Ekonomideki durgunluğun sigortacıları etkileyeceği yerin özellikle otomotiv ve ev satışlarının düşmesi olduğunu anlatan Koç, "Sigortacılık Türkiye'de yaşanan olumsuz durumdan en az etkilenen sektörlerden birisi. Bunu yılın 9 aylık bilançolarında gördük. Prim artışı yüzde 20 civarında ve hiç fena değil bu koşullarda. Enflasyon yaz aylarında aniden arttı ve yedek parça fiyatları anında yüzde 40 tırmandı. Ancak biz bunu poliçelerimize aniden yansıtamıyoruz. Bu bizim teknik karlılıklarımızı çok etkiledi. Sektörün hasar/prim oranı yüzde 76.4'tü 79,4'e çıktı. Mali gelirlerimizi çıkarırsak

teknik zararımız 488 milyon liradan 1,2 milyar liraya yükseldi. Hasara hemen yansıyan bu gelişme primlere yavaş yavaş yansıyacak. Ancak mali gelirlerimiz faizlerin yükselmesi ile 2,6 milyar liraya çıktı. Geçen yıla göre yüzde 100 arttı" dedi.

SAĞLIK KASKO VE TRAFİK

Bazı sağlık malzemelerinin tamamen ithalata bağlıolduğunu ve bunların hasar maliyetinin de yedek parçadaki artış kadar yükseldiğini dile getiren Koç, "İkincisi ise sağlık enflasyonu yani doktorların muayene ücretleri. Bu rakamı Türk Tabipler Birliği belirliyor. Muhtemelen enflasyon kadar artacaktır. En problemli alan ise trafik. Çünkü burada tavan fiyat var. Ayda yüzde 1.4 artmasına rağmen maliyet tarafı tırmanıyor. Bedeni hasarlarımızı artıran asgari ücretteki artış oluyor. Trafikte hasarın yarısı yedek parça yarısı da bedeni hasarlar oluşturuyor. Kasko ise kur ve yedek parça artışı kadar tırmandı.

SİGORTA DENİLDİĞİNDE GÖZÜ ARKADA KALMAMALI

Kaskonun araç sahibine aslında tam koruma sağlayan ürünler olduğunu kaydeden Koç, bu alanda artan maliyet ve primler nedeniyle kapsamı daha dar ürünlerin gündeme geldiğini belirterek, "Her şirketin daraltılmış kasko ürünleri var. Örneğin bizde pert kasko var. Araç sadece pert olduğunda hasarını ödüyoruz. Aracın diğer masraflarını kendiniz ödüyorsunuz. Herkesin kendi gelir seviyesi önemli tabii. Ancak sigorta denildiği zaman gözün arkada kalmamalı. Hele ki bir de insanlar kaskonun dar olduğunun farkında değilse büyük sorun haline geliyor. Bilgilendirmek önemli" şeklinde konuştu. Koç hem kapsamı dar kasko hem de kapsamı dar olan sağlık sigortasına ekonomideki olumsuzlukların artması ile geçişlerin arttığını ifade etti.

YANGINLARDA ŞÜPHELİ TESPİTİMİZ YOK

Son dönemlerde eleştirilen yangınların sayısındaki artışa ilişkin olarak Koç, yangınların sayısının arttığının doğru olduğunu belirterek, "Ancak, bizde şüpheli yangın konusunda bir tespit yok. Örneğin yakın zamanda bir hasar ödedik. Ancak yangın iki yan işyerinde başlamıştı. Onun da sigortası yoktu. Sigortası olmayan işyeri neden kendi işyerini yaksın?" dedi.

SEL ÖNE ÇIKMAYA BAŞLADI

Son zamanlarda yangından çok selin ön plana çıkmaya başladığını, son 5 yılda sel için 125 milyon liralık hasar ödendiğini vurgulayan Koç, "Fabrikalar yangın için önlem alabiliyor ancak sel öyle değil. Seli engellemek kolay değil. Son dönemlerde Bodrum ve Ankara'da yaşandı. Bunun bir kaç nedeni var, birincisi iklim değişikliği ikincisi yerleşim hataları. Örneğin Bodrum'daki sel bunun sonucu. Bodrum'da seli kesecek orman vardı tepelere doğru ancak o ormanı kesince sel engellenemedi" şeklinde konuştu.

TAMAMLAYICI SAĞLIK 3'E KATLANDI

Tamamlayıcı sağlık sigortasınınAnadolu Sigorta'da geçen yılın ilk 10 ayına göre yüzde 333 arttığını söyleyen Koç, "Bunun 2sebebi var. Bunlardan ilk SGK anlaşmalıhastanelerin sayısının hem İstanbul hem Anadolu'da artması. İkincisi ise şirketlerin beyaz yakalılara yaptırdığı özel sağlık sigortasını mavi yakalılara tamamlayıcı sağlık sigortası olarak yapmaya başlaması. Fiyat da ucuz olduğu için özel sağlık sigortasından da tamamlayıcı sağlık sigortasına geçiş de var" dedi.

KAMU KURUMLARI KEFALET SİGORTASI YAPMIYOR

Alacak ve kefalet sigortalarına değinen Koç, şunları söyledi: "Bu her iki sigorta biçimi özel sigortalar. Türkiye'de bazı şirketler alacak sigortası yapıyor. Ancak küçük şirketlerin de bundan yararlandırılması düşünüldü ve bir havuz oluşturuldu. Havuz modeli dünyada da kullanılıyor. Bir takım riskleri yönetmek açısından iyi model. Ancak çok büyütülürse sigortanın şirketleri disipline etme özelliğini yitirebilir. Sigortacılar şirketleri risklere göre ayırıp primi ona göre belirlediği için şirketler tedbir alıyor. Örneğin maden sigortalarının yapılması için maden şirketleri sigortacıların her istediğini yapıyor. Havuz sistemi ise bu terbiye etme özelliğini ortadan kaldırabilir. Trafikte 3 ve daha fazla kaza yapan araçların bulunduğu riskli araçlar havuzunda da prim belirlenmediği için terbiye etme özelliği kullanılamıyor. Ancak mesela deprem sigortası olan DASK için havuz iyi bir alan. Bence havuzun alanı çok genişletilmemeli."

Bir takım şirketlerin sigortalanamadıklarından yakındıklarına değinen Koç, bu şirketlerin sigortaların söylediği risk azaltıcı önlemleri almadığını ve kendilerini buna rağmen sigortalanmasını istediklerini ifade ederek, "Bu adaletli değil. Önlem almayanların riskleri ortadan kaldırmayanların hasarlarını sistemin geneli ödüyor" dedi.

Kefaletsigortalarının yeterince büyümediğini kaydeden Koç, "Bunun nedeni banka teminat mektubuna alışmış kamu kurumlarının kefalet sigortasını kabul etmemesi. Kefalet sigortası, sigorta şirketinin verdiği kefalet doğası gereği teminat ile çalışmaz kefil olur. Bazı durumlarda teminat mektubundan daha güvenli. Kurumların uzun yıllardır alışmış teminat mektubu almaya onu alıyor" dedi. Koç özel sektör tahvillerinin sigortalanması düşüncelerine de değinerek, "Avrupa Birliği'nde ülkelerin tahvillerinin sigortalanmasına yönelik önerilere rastladım. Bu durumun devletleri terbiye edeceği belirtiliyor. ÖST'de bu özellik kullanılabilir. Şu anda ÖST'ye çıkılamıyor. Ancak sigorta yoluyla ÖST'nin yolu açılabilir" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'NİN SEL HARİTASINI ÇIKARDI

Türkiye'nin sel haritasını çıkardıklarını anlatan Koç, üniversitelerde hocalar ile birlikte çıkardıkları sel haritasını giderek özel bölgelere güncellediklerini ağırlıklı doğru olarak organize sanayi bölgeleri için çıkarılan haritanın giderek daha da sivil alanlar için genişletildiğini aktardı.

Koç, genel ekonomik performans olarak bakıldığında en kötüsünü geride kaldığını düşündüğünü buradan ve aşağı ineceğini tahmin ettiklerini kaydetti. Koç, " Ancak ne kadar aşağı ineceği önemli. Yeni Ekonomi Programı'ndaki oranlar yakalanmayacak oranlar değil"