Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Sahiden Uganda'da oluyormuş!

        1990’lar başında bir tarihte, İstanbul’da susuzluk çektiğimiz o günlerden bir gün, Hürriyet’in İstanbul ilavesinde “Uganda’ya döndük” diye manşet atmışlardı. Her türlü çemkirmenin baş oyuncusu Uganda bu sefer su kıtlığına malzeme olmuştu. Ama işin aslı öyle değilmiş. Biz Dış Haberler’i adayıp, “Victoria Gölü, kıtanın en büyük tatlı su kaynağıdır, Kenya ve Tanzanya ile birlikte oradan besleniriz” diye düzeltmişti Ugandalılar.

        Gerçi o tarihte memleket sulak olmakla birlikte, köprülerin altından çok sular geçmiş. Nil’in kaynağı olan Victoria Gölü, 2002’den bu yana su seviyesinde 2 metre azalma ve kırsaldan kente yoğun göç derken, havzadaki 30 milyon insanın ihtiyacına yetmez olmuş. Artık su kıtlığı varmış.

        REKLAM

        Uganda’da sadece su değil, hukuk ve izan kıtlığı da var. Bir zamanlar adı yamyama çıkan, hatta bakanını bile yediği söylenen darbeci general İdi Amin’i defettikten sonra çok partili hayata geçen Uganda, demokratikleşme döneminde kız çocuklarını okullaştırma kampanyası ve Meclis’te kadın kotasıyla Afrika’da örnek ülke olarak gösteriliyordu. Ancak bugün, pornografiyle mücadele yasası çerçevesinde kadınlara zulmün örnek ülkesi olmuş. Mahrem fotoğrafları korsanlarca ele geçirilen ya da eski koca ve sevgililerin intikamına kurban giden kadınlar, sapkınlık ve porno yaymakla suçlanıyormuş.

        ŞANTAJ MAĞDURUNA HAPİS

        CNN Int. kadına ayrımcılık haberler dizisi çerçevesinde aktarmış. İşte Ugandalı kadınların başına gelenler…

        Adı Judith Heard. 32 yaşında bir model ve hayırsever sosyetik güzel olarak Uganda’nın şöhretli kadınlarından. Amerikalı bir cerrahla evli, üç çocuk annesi. Beş yıl önce çıplak selfielerini ele geçirenler, karşılığında 3 bin dolar istiyor. Kadın şantaja boyun eğmeyince fotoğraflar internette yayılıyor. Skandalın her türlü etkisine göğüs geren Heard böylece badireyi de atlattığını düşünüyor.

        Ama yanılıyor. Çünkü geçen mayıs ayında yine mahrem fotoğrafları düşüyor internete. Ve bu sefer, 2014 tarihli pornografiyle mücadele yasası çıkıyor karşısına. Bu yasa WhatsApp mesajları dahil pornografik malzemenin üretim ve dağıtımına hapis cezası öngörüyor.

        REKLAM

        Bu kapsamda Heard dahil sekiz kadın hakkında yakalama kararı çıkarılıyor. Hepsi de malzemenin nesnesi oldukları için kendi mahrem görüntülerini yaymakla suçlanıyorlar. Heard, “Çıplak resimlerimi yaymak aklımın ucundan geçmez. Herhalde çalınan bir cihazdan ele geçirildiler” diyor; “Büyük acılar çektim. Fotoğraflarım ilk kez sızdığında büyük ailevi sorunlar yaşadık, evliliğim neredeyse sona eriyordu. Ben değil, fotoğraflarımı çalıp yayanlar hapis cezasına çarptırılmalı” diye anlatıyor.

        DELİLİ KENDİN BULACAKSIN

        Ancak Ahlak Bakanlığı bünyesinde yeni kurulan Pornografi Kontrol Komitesi (PCC) aynı fikirde değil. Komite Başkanı Annette Kezaabu, “Bir kadın bu suçun hem mağduru hem de faili olabilir” diyor. Yani fotoğraflarının yayılmasını istemiyorsan, çekmeyeceksin! Yani hırsızın hiç kabahati yok. Kezaabu basın toplantısında Judith Heard’le ilgili direkt konuşuyor: “50 yıl sonra nasıl bir Uganda çıkacak karşımıza. Sapıkların hakimiyetine izin mi vereceğiz? Şunu biliyoruz ki, o fotoğrafları kendisi çekmiş. Peki niye çekmiş? Boşanmaların, AIDS’in yayılmasının, küçük yaşta hamileliklerin ve aile içi şiddetin nedeni pornodur. Bir kadın eğer intikam pornosu mağduru olduğunu iddia ediyorsa, bunu kanıtlamalıdır.”

        Bu arada Uganda Hükümeti, cep telefonu ve elektronik cihazlarda pornoyu tespit eden bir dedektör ithal ettiklerini açıklıyor Güney Kore’den...

        .png
        .png

        Lilian Rukundo... O da genç bir model ve çifte mağduriyet yaşıyor.

        Sonuçta Judith Heard geçen temmuz ayında tutuklanıp hapse atılıyor. Diğer tutuklular arasında model Lilian Rukundo, bir işadamı tarafından seks kasedi sızdırılan Honey Suleman, görüntüleri erkek arkadaşı tarafından paylaşılan Shamim adlı genç kız ve polis memuru Esther Akol var. Hikayeleri farklı, fakat yolları aynı: Hapis. Kadın polis Akol, eski sevgilisinin intikam amacıyla resimlerini fotoşoplayıp sosyal medyada paylaştığını söylüyor.

        Cinsel taciz mağdurları için “Not Your Body” adlı siteyi kuran Lindsey Kukunda, “Bu yasanın amacı çocukları pornodan korumak değil, kadınları korkutmak. Tutuklamalar, mağdurları suçlama kültürünün bir parçası. Kadının mahremiyetini ihlal eden erkeklerin eylemlerinden kadınlar sorumlu tutuluyor” diyor.

        Şimdi Judith Heard’ün çalındığını söylediği cihaz aranıyor. Aksi takdirde mahkemede, fotoğrafları bizzat paylaşmadığını kanıtlayamayacak. Masumiyet delilini bulamadığı takdirde 10 yıla kadar hapis cezası bekliyor.

        JANE DOE’YA 6.4 MİLYON DOLAR TAZMİNAT

        Evrensel hukuk ise tersine, daha doğrusu akıl ve izanla işliyor. Dünyanın dört bir yanında kimbilir kaç binlerce kadının mağdur olduğu intikam pornosu faillerine daha ağır cezalar tartışılıyor. Aslında olayın porno ile ilgisi olmadığı için hukukçular terimi hatalı buluyor; “mahrem malzemenin kişinin rızası dışında yayılması” kavramı tercih ediliyor. Ancak medya diline çoktan yerleşti bile.

        ABD’de eyaletten eyalete değişen yüklü tazminatlar çıkıyor intikam mağduru kadınlara. Eyaletlerin çoğunda, özel hayatı ihlal, teşhircilik, sahtecilik ve taciz gibi suçlarla ilgili mevcut yasaların geniş kapsamlı yorumuyla intikam failleri için de hüküm kuruluyor. Örneğin California’da, kimliği açıklanmadığı için “Jane Doe” olarak anılan kadın, özel fotoğraflarını porno sitelerinde paylaşan eski sevgilisinden şikayetçi oluyor. Mahkeme, kadının yaşadığı acıları dikkate alarak 6.4 milyon dolarlık tazminata hükmediyor.

        İngiltere’de 2015 tarihli yasa uyarınca cinsel saldırı olarak değerlendirilen intikam pornosu faillerine 2 yıla kadar hapis cezası var. Bir yardım hattı sayesinde mağdurlar şikayetlerini iletebiliyorlar. İki yıl içinde İngiltere ve Galler’de bu suçla ilgili 465 soruşturma açılmış. Geçen ay itibariyle mahkemelere gönderilen bir yönergede, sanıkların suçlu bulunması halinde üst sınırdan ceza verilmesi ve sosyal medyada sahte hesapla takip gibi unsurlar da gözetilerek cezanın 5 yıla kadar çıkarılması istendi. Daha yüksek hapis cezaları içeren yasa çıkana kadar. O yasa da siyasi düzlemde tartışılıyor.

        Avustralya’da geçen ağustos ayında, 5 yıla kadar hapis ve ağır para cezası içeren yasa meclisten geçerek yürürlüğe girdi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa