İşte en son gıda kuralları
ABD'li yazar Michael Pollan kitabı 'Gıda Kuralları'nda 'öze dönme' çağrısı yapıyor.
![İşte en son gıda kuralları](/images/dummy/placeholder-image.gif)
Çok sayıda diyetisyen, antropolog, doktor, hemşire, yeterli sayıda anne ve büyükanneyle konuşan yazar Michael Pollan beslenme alışkanlıklarını sonsuza dek değiştirebilecek ‘Gıda Kuralları’nı kaleme aldı...
İşte yazardan 10 beslenme önerisi...
* Ekmek ne kadar beyazsa, ölümünüz o kadar yakındır.
Beyaz unun şekerden farkı yok. Araştırmalar anneanneleri haklı çıkarıyor, tam tahıllı ekmek yiyen daha uzun ömürlü oluyor.
* Sütün rengini değiştiren mısır gevreklerini yemeyin.
Bu tip mısır gevrekleri çok fazla işlemden geçirilmiş ayrıca arıtılmış karbonhidrat ve kimyasal katkılarla dolu oluyor.
* Büyükannenizin tanımadığı gıdaları satın almayın.
Market rafları doğada var olmayan ve büyüklerimizin tanıyamadığı ama mühendislik yöntemleriyle kolayca üretilebilen gıdalarla dolu, bunlardan sakının.
* Acıktığınızda yemek yiyin, sıkıldığınız zaman değil.
Çoğumuz can sıkıntısını geçirmek, eğlenmek, kendimizi ödüllendirmek için yeriz. Sağlıklı olanı, mutfağa acıkınca yönelmek.
* Tabağınız ne kadar renkliyse, o kadar sağlıklıdır.
Farklı çeşit ve renklerde sebzelerle dolu bir öğün, farklı antioksidan bitkisel ilaca denktir. Bu da kronik hastalıklardan uzak durmamıza yardımcı olur.
* İçindekiler listesi uzadıkça, zarar artar.
Bir hazır yiyecek paketinin üzerindeki ‘içindekiler’ bölümü ne kadar uzunsa, içeride işlem görmüş o kadar çok gıda var demektir. Uzak durun!
* Yemeğinizi tadını çıkarabilecek kadar yavaş yiyin.
Böylece daha az yiyerek tatmin olmuş hissettiğinizi göreceksiniz. Bir öneri; ısırıklar arasında çatalınızı elinizden bırakın.
* Eninde sonunda çürüyeceği kesin olan gıdaları tercih edin.
Bir gıdanın raf ömrü ne kadar uzunsa, o kadar çok işlemden geçmiş demektir. Bu da besin değerinin o derece düşük olduğu anlamına gelir.
* Sebzelerin suyunu da için.
Sebzelerin, içinde piştiği su besin değeri açısından çok zengindir. Tenceredeki suyu dökmeyip sos ya da çorba yapmak üzere değerlendirebilirsiniz.
* Masadan tam doymadan kalkın.
Tamamen doymanın normal olduğunu düşünürüz ama birçok kültürde son noktaya erişilmeden yemeğin bırakılması önerilir. Japonlar, yüzde 80, Çinlilerse yüzde 70 oranında doymuşken kalkılmasını önerir.