Yaşamın ve sağlığın kaynağı: Su
Hayatın kaynağı, dünyanın 4'te 3'ü, vücudumuzun yüzde 80'i su...
ABONE OLYeterince su içmediğimizde vücudumuzda bazı sağlık sorunları ortaya çıkar. Yüzde 1 su azalması bizi susatır, yüzde 5 su azalmasında hafif ateş olur, yüzde 10 su azalmasında dil şişer, böbrekler biter, kaslarda spazm başlar, yürümek olanaksızlaşır, yüzde 20 su kaybında da cilt çatlar, organlar durur ve ölüm gerçekleşir. İşte bu yüzden su, yaşam kaynağıdır ve sağlıktır.
Vücudun kaybettiği kadarını geri kazanın
Hayatımızın sürekliliği için önemli olan su ihtiyacını, meyve ve meyve sularından, sütten, ayrandan, çay ya da kahveden karşılamaya çalışırız. Ancak temiz, berrak ve içinde sağlığa zararlı maddeler barındırmayan suyun yerini hiçbir içeceğin tutmasının mümkün olmadığı, uzmanlar tarafından da sıkça dile getiriliyor. Yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için vücuttan kaybedilen suyun, gün içinde mutlaka yerine konulması gerekiyor.
Nelere dikkat etmelisiniz?
İçme ve kullanma suyunun kalitesindeki bozulmalar çeşitli hastalıklara yol açar. Bu yüzden içme suyunun belirli özelliklere sahip olması gerekir. İşte o özellikler:
Kalitesizse tüketmeyin
Bol bol sıvı tüketmek uzmanlar tarafından da önerilir. Ama bol su içmekten önce önemli olan şey, içtiğiniz suyun güvenilir olmasıdır. İnsan vücudunun yüzde 70’i sudur. En çok suya ihtiyaç gösteren organımız ise beynimizdir. Az su içersek beynimiz de az çalışır.
Uzmanlar sağlıklı bir insanın günde en az iki litre su içmesi gerektiğini söyler ama nasıl su içmesi gerektiğini söylemez. Sudaki kimyasalmaddeler, bakteriler, mikroorganizmalar, tenyalar, insan ve hayvan kalıntıları, kireç, klor vs. gibimaddeler insan yaşamını, sağlığını ve ekonomisini etkiler. Önemli olan su içmektir ama kaliteli ve güvenilir su içmektir.
Kirli sular, sağlığınızı bozar
Peki içtiğimiz suyun kalitesine dikkat etmezsek ve kirli su tüketirsek ne olur? Kirli su
tüketimi, sağlığımızı nasıl etkiler?
Bugün 22 Mart Dünya Su Günü
BM Genel Kurulu Aralık 2003’te yaptığı 58. oturumunda aldığı karar ile 22Mart 2005’ten başlayarak 2015’e kadar dünya su günü temasının “Yaşamİçin Su” olmasını kararlaştırdı. BM, bu on yıllık sürenin “Eylem İçin On Yıl” olmasını tavsiye etti.
Dünyada 2.3milyar kişi sağlıklı sudan yoksun!
Dünyanın en önemli sorunları arasında olan sağlıklı suya erişebilirlik, özellikle az gelişmiş ülke halklarını vuruyor. Küresel ısınmanın da etkilediği dünyada 2.3 milyar kişi sağlıklı sudan yoksun.
Sağlıklı suya erişemeyen nüfusun 2025 yılında 3 milyarın üzerine çıkacağı ifade ediliyor.
Tüketilen suyun yüzde 36’sıyla duş alıyoruz
Türkiye’de 100 litre olduğu belirtilen kişi başına günlük su tüketiminin yüzde 36 gibi önemli bir bölümü banyo, duş ve vücut bakımına harcanıyor. En az suyun kullanıldığı alan ise yüzde 4 ile yeme içme.
Yapılan araştırmaya göre ortalama günlük tüketimin 100 litre olduğu Türkiye’nin gelişmiş kentlerinde suyun
yüzde 36’sı ‘banyo, duş ve vücut bakımı’na gidiyor. Su tüketiminde en büyük ikinci kalemi, yüzde 27’yle ‘sifon’
alıyor. Tüketimde üçüncü en büyük payı ise yüzde 12 ile ‘çamaşır yıkamak’ alıyor. Su tüketiminde en küçük kalemi yüzde 4 ile yeme-içme oluşturuyor.
Kuraklık yaşamamak için tasarrufu elden bırakmayın
Nüfusun artmasıyla su tüketimi de artıyor. Dengeyi bozmamanın yolu da tasarruftan geçiyor. Bu nedenle unutmamamız gereken şu: Dikkatli kullanalım, boşa harcamayalım ve su kaynaklarını korumaya çalışalım. Peki ama nasıl diyorsanız önerilerimize göz gezdirmenizde yarar var...
GAZETE HABERTURK