Boşuna hasta olmuyoruz!
"Neden hastalanıyoruz?" sorusuna verilecek en önemli yanıt "Çevremizdeki zehirler" olabilir. Yiyip içtiğimiz kaplardan antibakteriyel sabunlara, bazı diş dolgularından böcek yok etmeye yarayan püskürtmeli ürünlere, evimizdeki nem oranından çatı sızıntılarına kadar her şey sağlığımıza zarar verici hale gelebilir. O halde dikkat ve bilinçle etrafımızdaki zehirleri kendimizden uzaklaştırma zamanımız geldi demektir
ABONE OLCeyda ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK
Hava kirliliği, gürültü, kimyasallar ve elektromanyetik alanların alerji, astım, solunum yolu hastalıkları, gelişimsel hastalıklar ve kanserlerle ilişkisi artık sır değil. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler, “Son 50 yılda on binlerce yeni kimyasal geliştirildi. Bu durum sentetik kimyasal üretimini yüzlerce kat artırmış durumda. Endüstrileşmiş ülkelerde 85 bin civarında kimyasal üretilip kullanılıyor. Bunların 28 bini kitlesel olarak yani 500 tonun üzerinde üretiliyor. Üretilen kimyasalların yüzde 45’inden azı temel toksikolojik testlerden geçiriliyor ve sadece yüzde 10’undan azının gelişmekte olan canlıdaki etkileri araştırıldığı için çoğunun canlılar üzerindeki etkileri bilinmiyor” diyerek çevremizdeki tehlikeye dikkat çekiyor. Kirletici sanayinin çevre mevzuatı zayıf olan ya da yetersiz uygulandığı ülkelere kaymasıysa en büyük sorun olarak görülüyor.