Oscar'ın kaybedenleri

Özellikle eleştirmenlerden yüksek notlar alan filmde Lopez'in performansı çok beğeniliyor. Lopez, Altın Küre'ye aday olmasının yanı sıra Oyuncular Birliği'nde (Screen Actors Guild) ilk 5'e girerek meslektaşlarının onayını almayı başarmıştı. Ama Akademi'nin oyuncu branşı, onu beklenmedik şekilde görmezlikten geldi. Latin Amerika kökenli bir oyuncunun elenmesiyle liste, Trump Amerika'sıyla daha uyumlu bir hale geldi.

Greta Gerwig

En iyi yönetmen kategorisinde adayları açıklayan Issa Rae'nin “Tüm bu erkeklere tebrikler!” demesi unutulacak gibi değildi... Issa Rae, adaylar açıklandıktan hemen sonra başlayacak tepkilerin startını da vermiş oldu böylece... Tepkilere hak vermemek mümkün değil. Kadın üyelerinin sayısı artsa da Akademi'nin kadın yönetmenlere karşı olan ilgisizliğinin önüne pek geçilemiyor.

Sorun sadece bu yılla ilgili değil. Kadın yönetmenler, film endüstrisinde ağırlıklarını her geçen gün daha çok hissettiriyorlar ama Akademi'nin gözünde hâlâ erkeklerin gerisinde duruyorlar. En iyi film, uyarlama senaryo gibi dallar dahil olmak üzere 6 Oscar adaylığı kazanan “Küçük Kadınlar” (Little Women), ne yazık ki yönetmen dalında görmezlikten gelindi. Özetle kaybeden sadece Greta Gerwig değil, “Elveda”nın yönetmeni Lulu Wang dahil tüm kadın yönetmenler...

Lupita Nyong'o

“Biz” (Us) filmindeki performansıyla belli başlı Oscar tahmin listelerinin neredeyse tümünde vardı... Eylül ayında yapılan tahminlerde ilk 10 oyuncu arasına giriyordu ama kimse onu ilk 5'e almıyordu. “Ödül sezonu”na girilmesiyle birlikte her şey değişti. Nyong'o bırakın ilk 5'i, bütün tahmin listelerinde adını ilk 3'e yazdırmayı başardı; çünkü ABD'deki birçok eleştirmen birliği en iyi kadın oyuncu ödülünü Lupita Nyong'o'ya verdi.

Daha önemlisi, Oyuncular Birliği'nde (SAG) yılın en iyi ilk 5 aktrisi arasına girmeyi başardı. Son yıllarda Akademi'ye yeni katılan genç üyelerin aday listelerinin “daha beyaz” olmaması konusundaki hassasiyeti de hesaba katıldığında ilk 5'e girmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Ama şimdi Oscar'ın kaybedenlerinden biri...

Taron Egerton

Rami Malek'in Freddie Mercury'yi canlandırdığı “Bohemian Rhapsody” ile kazandığı Oscar'ın ardından Taron Egerton'a şans verenlerin sayısı az değildi. “Rocketman”de Elton John'ı canlandıran Egerton, filmin gösterime girmesiyle birlikte çok olumlu eleştiriler aldı. Filmi çok beğenmeyenler bile Egerton'un peformansını övmek için ayrı bir paragraf açmayı ihmal etmiyorlardı.

Sonbaharda yapılan tahmin listelerinin tümünde vardı ama filmin “Bohemian Rhapsody” kadar ses getirmemesi nedeniyle çok güçlü bir aday olarak görülmüyordu. Ödül sezonunun başlamasının ardından önce adaylıklar sonra da Altın Küre ödülü gelince Egerton'u ilk 5'e alanların sayısı artmaya başladı... Ama Akademi onun yerine Jonathan Pryce'ı aldı ilk 5 aday arasına... Bir anlamda Papa Fransuva, Elton John'ı geçmiş oldu.

Awkwafina

Birçok Oscar uzmanının ilk 5'e aldığı isimlerden değildi belki ama neredeyse bir yıl öncesinden başlayan tahmin listelerinin tümünde ilk 10'daydı... Bir sıralama yapılırsa 6'ncı ya da 7'nci sırada şans tanınıyordu kendisine... “Ocean's Eight” ve “Crazy Rich Asians” ile başlayan yükselişi, 2019'un en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen “The Farewell” ile devam etti...

Rap müzik albümleriyle de tanınan Awkwafina, ödül sezonunun öne çıkan isimlerinden biriydi . Özellikle Altın Küre'de komedi-müzikal kategorisinde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanması dikkatleri onun üzerine çekti. Her şey bir yana “The Farewell” ile neredeyse 30 adaylığı vardı. Ama şans bu yıl ona gülmedi. Akademi'nin Uzakdoğulu yıldızlara gösterdiği ilgisizlik zincirini kıramadı...

Beyonce

9 Şubat'ta düzenlenecek 92. Oscar törenlerinde önce kırmızı halı, daha sonra da sahnede görmeyi beklediğimiz isimlerden biriydi Beyonce... Çünkü en iyi özgün şarkı kategorisinin favorilerinden biri olarak gösteriliyordu.

Beyonce'nin, “Aslan Kral” (The Lion King) filminde söylediği “Spirit” adlı şarkıyla ilk 5'e girmesini bekleyenlerin sayısı gerçekten az değildi ama Akademi'nin müzik branşında oy kullanan üyeler, tercihlerini Beyonce'den yana kullanmadılar ve Oscar gecesini popüler bir yıldızın varlığından mahrum bırakmış oldular.

Karlar Ülkesi II - Frozen II

İlk film altı yıl önce animasyon ve özgün şarkı dallarında iki Oscar birden kazanmış ve gişeleri fethetmeyi başarmıştı... “Karlar Ülkesi II”, ilk filme oranla gişelerde biraz daha başarılı oldu. Eleştirmenler ve seyircilerden aldığı notlar da kötü değildi. Animasyon kategorisinde öne çıkan fazla popüler film olmaması itibarıyla, Oscar'a aday olacağına kesin gözüyle bakan çok kişi vardı.

Birçok uzman tahmincinin listesinde ilk 5'te yer alıyordu... Netflix yapımı “Klaus”, tahmin listelerinde ilk 10'da yer alsa bilse “Karlar Ülkesi II”nin gerisindeydi hep... Sonuç olarak, bütün Akademi üyelerinin oy kullandığı bu branşta “Klaus”, sürpriz yaparak ilk 5 aday arasına girmeyi başardı. “Karlar Ülkesi II” ise en iyi özgün şarkı dalındaki tek adaylıkla yetinmek zorunda kaldı.

Elveda - The Farewell

Eleştirmenler tarafından yılın en iyi filmlerinden biri olarak gösterilen “The Farewell”in tek bir adaylık dahi kazanamadan “sıfır çekmesi”, hayli dikkat çekici bir nokta... “Parazit”in 6 adaylığı olmasa, Akademi belki de Asya kökenli sinemacıların filmlerine karşı ön yargılı ve ırkçı olmakla suçlanacaktı...

Aslına bakarsanız, “The Farewell”in en iyi filmde ilk 9 aday arasına girmesi gerçekten zor görünüyordu ama çoğu tahminci, filmde büyükanneyi canlandıran Shuzhen Zhao'nun en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında ilk 5'e gireceğini öngörüyordu. Öyle ki Awkwafina'dan daha çok şans tanınıyordu kendisine. Filmin yönetmeni Lulu Wang da özgün senaryo kategorisinin güçlü adaylarından biriydi. Ne var ki, beklenen hiçbir şey olmadı... Türkiye'de 24 Ocak'ta gösterime girecek film, büyükannelerinin kansere yakalandığını ve 3 ay içinde öleceğini öğrenen Çin kökenli bir ailenin hikâyesini anlatıyor

Rocketman

Eleştirmenlerin yüz vermediği “Bohemian Rhapsody”nin geçtiğimiz yıl, 5 dalda aday gösterilip 4 Oscar birden kazanması, Akademi'nin popüler sinemaya olan ilgisinin açık bir göstergesiydi. Tam da bu yüzden “Rocketman” bu yılın potansiyel Oscar adaylarından biri olarak öne çıkıyordu. Üstelik “Bohemian Rhapsody”ye oranla eleştirmenlerden daha yüksek notlar aldı ve ödül sezonuna iyi başladı.

BAFTA ödüllerine 4 dalda aday oldu ve 2 Altın Küre kazandı. Toplam 50'ye yakın adaylığı ve 10'u aşan ödülüyle 2019'un öne çıkan filmlerinden biri oldu. Ama Akademi “Rocketman”i, sadece özgün şarkı dalında “I'm Gonna Love Me Again” ile aday göstermekle yetindi... Akademi'nin Freddie Mercury'yi Elton John'dan daha fazla sevdiğini düşünmek mümkün... Belki de “Bohemian Rhapsody”den bir yıl sonra benzer bir filmle karşılaşmaktan pek hoşlanmadılar.

Netflix karşıtları

Geçen yıl Steven Spielberg, 3 Oscar kazanan “Roma”nın Emmy Ödülleri'nde “TV Filmi” kategorisinde yarışmasından yanaydı. Netflix filmlerine karşı festivallerde boykot uygulanması gerektiğini savunanları ve Netflix'in sinemanın geleceğini tehdit ettiğini öne sürenleri unutmayalım. Buldukları her fırsatta “Film sinema salonunda izlenir” diyenler de var. Kuşkusuz güzel bir öneri ama Netflix, sadece kendi aboneleri için değil, sinema salonu seyircileri için de film yapmayı sürdürüyor.

Böylelikle sinemalarda gösterime giren her Netflix filmi, ödüllere adaylık için gerekli şartı yerine getirmiş oluyor. Akademi üyeleri de o filmlerde çalışan sinemacıların emeklerini değerlendiriyor. Ve 2020 itibarıyla sonuç, tam 24 Oscar adaylığı... Dağılım ise şöyle: “The Irishman”, “Marriage Story” ve “The Two Popes”un adaylık sayısı 19'u buluyor. Buna belgesel kategorilerinde 3, animasyonda ise 2 film daha ekleniyor...