Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Okullar ne zaman açılacak? Okullar hangi tarihte açılacak? 2018 Yaz tatili ne zaman bitiyor?

        2018-2019 Eğitim Öğretim dönemi ne zaman başlayacak? Yılın son yaz ayına girilirken öğrenciler ve velilerde okulların açılacağı tarihi merak ediyor. Okulların açılacağı tarihe göre hazırlıklarını tamamlayacak olan öğrenciler bu tarihi araştırıyor.İşte Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) belirlediği okulların açılacağı tarih ve yeni eğitim dönemine dair detaylar...

        YAZ TATİLİ NE ZAMAN BİTİYOR? OKULLAR NE ZAMAN AÇILACAK? 2018-2019

        Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul takvimine ilişkin yaptığı açıklamaya göre, okullar bu yıl 17 Eylül'de açılacak. 2018-2019 yarı yıl tatili, 21 Ocak 2019 - 01 Şubat 2019 tarihleri arasında yapılacak. İkinci kanaat dönemi ise 4 Şubat 2019 Pazartesi günü başlayacak ve 14 Haziran 2019 Cuma günü sona erecek.

        REKLAM

        2019-2020 eğitim öğretim yılı ise 16 Eylül 2019 Pazartesi günü başlayacak.

        MEB 2018-2019 ÇALIŞMA TAKVİMİ

        Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 2018-2019 eğitim öğretim yılı çalışma takvimine ilişkin genelge, illere gönderildi. Genelgede, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki eğitim ve öğretim kurumlarında 2018-2019 eğitim ve öğretim yılının 17 Eylül 2018 Pazartesi günü başlayacağının, Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün yayımladığı genelge ile belirlendiği hatırlatıldı.

        Buna göre, 2018-2019 eğitim öğretim yılı birinci kanaat dönemi 17 Eylül 2018 Pazartesi başlayacak ve 18 Ocak 2019 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 21 Ocak 2019-1 Şubat 2019 tarihlerinde yapılacak. İkinci kanaat dönemi ise 4 Şubat 2019 Pazartesi başlayacak ve 14 Haziran 2019 Cuma günü sona erecek. 2019-2020 eğitim öğretim yılı ise 16 Eylül 2019 Pazartesi günü başlayacak.

        REKLAM

        Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5´inci sınıf öğrencileri, ortaöğretim kurumlarında eğitim ve öğretime başlayacak hazırlık sınıfı ve 9´uncu sınıf öğrencileri ile pansiyonda kalacak öğrencilerin, eğitim görecekleri okul hakkında bilgilendirilmesi, akademik ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, öğrencilerin yeni girdikleri eğitim ortamına kısa sürede uyum sağlamalarına katkıda bulunulması amacıyla 10-14 Eylül 2018 tarihlerinde uyum eğitimi yapılacak.

        MEB'İN RESMİ İNTERNET SİTESİNE GİRMEK İÇİN TIKLAYIN E-OKUL GİRİŞ İÇİN TIKLAYIN...

        MİLLİ EĞİTİM BAKANI SELÇUK MEDYA TEMSİLCİLERİNE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

        Bakan Selçuk: "(LGS) Bizim bu çocuklara 'Bu sene tekrar değişiyor' demek gibi bir söylemimiz olmayacak"

        Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk:"Öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim"

        "Sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımın, meslektaşlarımın sağlık durumuyla ilgili bir konu var.

        Dün de kendileriyle yarım saat kadar görüşme fırsatım oldu. Sağlık özrü konusunda bir kolaylık, rahatlama getireceğiz"- "Atanamayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, bu bir insan meselesi. Sayılar üzerinden bu tür konuları konuşmak bana çok doğru gelmiyor. Yapabileceğimiz şeylerin sınırları var fakat tam da bu konuda çok net bir raporu ortaya koyacağız ve bunu topluma deklare edeceğiz" "Önümüzdeki sene liseye başlayacak olan öğrencilere mevcut sınav sistemiyle ilgili bir taahhütte bulunulmuş, denilmiş ki 'LGS'nin böyle bir yapısı var, bu sene de bir örneğini gördünüz.' Bizim bu çocuklara 'Bu sene tekrar değişiyor' demek gibi bir söylemimiz olmayacak"

        Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmen performans sistemine ilişkin, "Öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim." dedi.Selçuk, Ankara Palas'ta basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirlerinin katıldığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.Mesleki planlama, eğitim ve atanamayan öğretmenler konusunda ne gibi adımlar atılacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, Türkiye'nin çok daha belirgin istatistiklerin olduğu bir dönem yaşadığına, nüfusun, derslik sayısının, üniversitelerde hangi branşta kaç öğrencinin okuduğunun net bir şekilde belli olduğuna işaret etti.

        Türkiye'nin 2050 yılına kadar nüfus eğrisinin de ortada olduğuna dikkati çeken Selçuk, bu eğri doğrultusunda mevcut öğretmen yetiştirme yapısının yeniden tasarlanarak ihtiyaçların sadece okul üzerinden değil istihdamın bütün bölümleri açısından da değerlendirilmesi, bambaşka iş olanakları oluşturulması ve yeni alanlar ortaya çıkarılmasının önemine vurgu yaptı.Selçuk, "Atanamayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, bu bir insan meselesi, evinde işsiz oturan bir insanın hissiyatı, belki evlenecek olan bir gencin evlenmekle ilgili yaşadığı sıkıntı meselesi. O yüzden sayılar üzerinden bu tür konuları konuşmak bana çok doğru gelmiyor. Yapabileceğimiz şeylerin sınırları var fakat tam da bu konuda çok net bir raporu ortaya koyacağız ve bunu topluma deklare edeceğiz." açıklamasında bulundu.Halihazırda böyle raporların olduğunu ama bu raporların yeniden toparlanıp revize edilmesi gerektiğini aktaran Selçuk, bu konuda çok net olarak çalışacaklarının altını çizdi.- "Milli güvenlik, toplumun bekası meselesi haline geldi"Selçuk, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyeleri arasında Milli Eğitim Bakanının da yer almasını nasıl değerlendirdiğine yönelik soruya, "YAŞ meselesi bir takdir meselesi. Dolayısıyla benim şahsen izah edeceğim bir konu değil bu." yanıtını verdi.

        Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye işaret edilerek buna benzer yapıların eğitim üzerinden örgütlenmesinin önlenmesi için bir yol haritası bulunup bulunmadığına yönelik soru üzerine Selçuk, şöyle konuştu:"Eğitim artık bir milli eğitim meselesi olmaktan çıktı, bir milli güvenlik meselesi, toplumun bekası meselesi haline geldi. Dolayısıyla her devlet kendini korur. İster komünist ister faşist ister başka bir devlet olur, ne olursa olsun her devlet kendini korur. Devlet kendini korumak noktasında daha önce yaşadığı tecrübelere bakar. Elbette herhangi bir sosyal, dini vesaire örgütsel çalışmanın nasıl kontrol edileceği ulusal bir güvenlik meselesi ve bunu Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz kendi içimizde bilinçli olarak gözetip bu konuda hassasiyet göstermek durumundayız. Ama bu çok daha kapsamlı bir ulusal güvenlik meselesi. O anlamda zaten şu sıralarda görüyorsunuz, bu konulardaki hassasiyet gayet üst düzeyde."

        Öğretmen Performans Değerlendirme Yönetmeliği taslağıBakan Selçuk, veliler ve öğrencilerin öğretmenlere not vermesinin öngörüldüğü Öğretmen Performans Değerlendirme Yönetmeliği taslağına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, "Çok net bir mesaj, öğretmen performansıyla ilgili ilan edilen şeyin işlevsel olduğunu düşünmüyorum ve böyle bir şeyi Bakanlık olarak uygulamayacağız. Ben önce kendi performansımdan başlamayı tercih ederim." dedi.

        Selçuk, "Bakan Yardımcılarınızın isimleri belirlendi mi? Bakanlık dışından isimlerle çalışmayı düşünüyor musunuz? Özel sektörden geldiniz, özel sektördeki işlerinizi devrettiniz mi?" sorusu üzerine, özel sektörden değil bürokrasiden, üniversiteden geldiğini anlattı.Selçuk, "Benim için özel okul bir laboratuvardır, çocuklarla diz dize olduğum bir imkandır. Eğer bunu sektör olarak tanımlarsanız ki haklısınız, o zaman bu 'sekt' olur. Meseleye öyle bakmadığımı bilmenizi istiyorum." dedi.Bakan yardımcılığı konusunda kişiler üzerinden herhangi bir yorum yapmanın çok doğru olmadığını aktaran Selçuk, "İhtiyaç, ihtiyacın dili üzerinden konuşmak lazım. Bu bir sabite değil bizim açımızdan, yani belli dönem belli arkadaşlarımıza, belli dönem başka arkadaşlarımıza ihtiyaç olur. Bu sebeple bu işin magazin tarafından değil özellikle ihtiyaç tarafından gördüğümü bilmenizi isterim." değerlendirmesinde bulundu.

        Sözleşmeli öğretmenlerin sağlık özrü ODTÜ mezuniyet töreninde taşınan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren pankarta ilişkin tutuklamalar konusundaki değerlendirmesi sorulan Selçuk, bağlamın bütününü görerek değerlendirme yapmanın önemine işaret ederek durumlar üzerinden genelleme yapmayı tercih etmediğini dile getirdi.Bir medya temsilcisinin Bakan Selçuk'a işinin çok zor olduğunu belirterek başarılar dilemesi üzerine Selçuk, "Yemeden içmeden kesildim, uyuyamıyorum. Kalp çarpıntılarım var. Sanırım bu semptomlar farkındalığımla ilgili işaretler olarak sayılabilir." yorumunu yaptı.İşin zorluğunun bilincinde olduğunu ama insanları mutlu etmek üzere alınan küçük kararların bile kendisini mutlu ettiğini ifade eden Selçuk, "Mesela sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımın, meslektaşlarımın sağlık durumuyla ilgili bir konu var. Dün de kendileriyle yarım saat kadar görüşme fırsatım oldu. Durumlarını anlattılar, paylaştık, dertleştik. Onlara buradan haber olsun diye söylüyorum, sağlık özrü konusunda bir kolaylık, rahatlama getireceğiz." diye konuştu.

        Bunun çok insani bir mesele olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, uygulamanın detayının sorulması üzerine şu bilgileri paylaştı:"Sözleşmeli öğretmenlerimiz 4 yıl süreyle bir atama isteyemiyorlar. Çünkü başlangıçtaki sözleşme şartları bunu gerektiriyor. Fakat ailesinde çocuğu, kendisi ya da eşi eğer bulunduğu bölgede tedavi imkanına sahip değilse sözleşmeye göre yine de atama imkanı yok. Fakat gerçekten o bölgede bir heyet raporu kanıtıyla öyle bir bir tedavinin mümkün olmadığı çok net görülüyor. Dolayısıyla biz iş olarak bakmıyoruz meseleye. O çocuğun hayatı, hastalığı olarak bakıyoruz."

        Çocuklara 'Bu sene tekrar değişiyor' demek gibi bir söylemimiz olmayacak

        Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, açıklanacak 3 yıllık yol haritasının gelecek yılki liselere geçiş sistemini kapsayıp kapsamayacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:"Önümüzdeki sene liseye başlayacak olan öğrencilere mevcut sınav sistemiyle ilgili bir taahhütte bulunulmuş, denilmiş ki 'LGS'nin böyle bir yapısı var, bu sene de bir örneğini gördünüz.' Bizim bu çocuklara 'Bu sene tekrar değişiyor' demek gibi bir söylemimiz olmayacak. Çok net söylüyorum. Biz sadece bu sınav sisteminin içinde barındırdığı bazı sıkıntıları, bazı işlevsiz hususları rahatlatıp çocuklarımızın 'Evet seneye sınav sistemi değişmiyor ama bizim için çok daha net, belirli, oyunun ortasında kuralın değişmeyeceği bir süreç yaşanacak. Ben de işime, gücüme bakayım' diyebileceği bir ortam olacak.

        "Yeni müfredata yönelik değerlendirmesi sorulan Selçuk, "Konuyu eğer müfredatın iyiliği ya da kötülüğü üzerinden değerlendirirsek fotoğrafın büyüğü üzerinden, belki hata yapma imkanımız olabilir. Son derece mükemmel bir müfredat olabilir ama eğer siz eğitim sisteminizin bütün parametrelerini bu müfredatla eşgüdümlü olarak işletmezseniz uygulamadaki hata yöntemden sanılabilir." değerlendirmesini yaptı.Burada meselenin öğretmenle, okulların altyapısıyla, öğretmenlerin becerisi ile ilgili ekosistemi birlikte, eşzamanlı olarak düzenlemekle ilgili olduğunu vurgulayan Selçuk, müfredatın iyi veya kötü olmasının tek başına bir değişken olmadığını ve bir değişken üzerinden de eğitim sisteminin yorumlanmasını doğru bulmadığını aktardı.Selçuk, "Şu anda müfredatın iyi ya da kötü olmasıyla biz ilgilenmiyoruz. Biz bu müfredatın, iyi bir müfredatın büyük sistem içerisinde uyumluluk yüzdesine bakıyoruz. O müfredatı uygulayacak öğretmen becerilerine bakıyoruz. O müfredatın uluslararası geçerliliğine, okulların altyapısına uygun olup olmadığına bakıyoruz. Yani bunu bütünsel fotoğraf üzerinden değerlendiriyoruz." dedi.

        Hepsi öğretmenin değer verdiği kadar değerleniyor

        Bakan Selçuk, konuyla ilgili bir başka soru üzerine, şöyle konuştu:"Eğer biz bir dönüşüm sürecinin başındaysak ve 'Bunu evrensel bir dil üzerinden yürüteceğiz ve Türk eğitim sisteminde bir dönüşme, yenilenmeyi orta vadede gerçekleştireceğiz' diyorsak bunun şu andaki uyumuyla ilgili yapılması gereken çok iş var. Benim için aslolan, okullardaki müfredat, okulların birtakım dijital altyapısı vesaire çok önemli ama daha önemlisi öğretmenin yaklaşımı, huzuru, mutluluğu ve niteliği. Eğer biz öğretmen üzerinden bir sistem inşa etmezsek bunların hepsi öğretmenin değer verdiği kadar değerleniyor. O sebeple bu parametreleri tekil olarak değerlendirmemekte yarar var diye düşünüyorum."Selçuk, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili soru üzerine, yeni sistemi çok önemsediğini vurguladı.Sistemin devletin kendi içerisindeki tekamülü, daha hızlı hareket etmesi ve uluslararası rekabetin dayanıklılığını artırması bakımından önemine dikkati çeken Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı ile ilişkilendirilmem, davet edilmem tümüyle yeni sistem içerisinde devletin yeni vizyonunun bir gerekçesi olaraktır diye tahmin ediyorum. Yoksa bunun yorumunun ya da cevabının muhatabı ben değilim." şeklinde konuştu.Bu dönemin Milli Eğitim Bakanlığında çok daha rahat hareket edilebilecek bir dönem olduğunu düşündüğünü belirten Selçuk, bu noktada bütün paydaşların ortak bir dil üzerinde uzlaşmasının da çok önemli olduğunu kaydetti.Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bu konuda medya ile de ortak bir dil geliştirme noktasında bazı çalışmaların yürütüleceğini bildirdi.

        Haberi Hazırlayan: Ümit Gündoğdu
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa