Oğuzhan Genç yazdı: Kimlik nakli!

18 yıl önce Vicente Del Bosque'nin gönderilmesinin ardından kariyerinin başlarında bir teknik adam olarak kulübeye oturan ve kısa süre kalan Çalımbay, şimdi ise Anadolu'yu karış karış gezmiş, son olarak Sivas'ı hem Avrupa'ya taşıyıp hem de Türkiye Kupası kazanan bir tecrübe olarak geri dönmüştü. Yine bir fırtınanın ortasında çağrılmıştı gemisine ve 18 yıl sonra yine limana güvenle yanaşmak için dümendeydi.

Takımla geçirdiği kısacık sürede, uzayıp giden eksikler listesini de görünce bu maç için yapacağı pek bir şey yoktu Rıza hocanın teknik taktik olarak. Oyuncularına çok iyi bildiği Beşiktaş'ı ve bu durumun sahada her kim olursa olsun üzerlerinde olan formaya yakışmayacağını anlatabilirdi ancak. Öyle de olmuş gibiydi.

Tribünlerin de "Atom Karınca"yı bağrına basıp kesintisiz destek vermesiyle Beşiktaş etkili olan ve pozisyonları bulan taraftı. Ancak beklenen gol bir türlü gelmedi. Opoku'nun dirseğiyle yüzü dağılan Bahtiyar oyuna devam edemedi. Arda Kardeşler buna rağmen faulü Başakşehir'e verip Türk hakemliğinde şaşkınlık veren yeni bir karara imza atarken Bahtiyar'ın yerine 41'de giren Ghezzal ise ikinci yarıya başlayamayarak "Artık vedalaşalım, olmuyor" diyenleri onaylıyordu...

Her şeye rağmen ikinci yarıda da mücadele eden ve fırsatları bulan Beşiktaş'tı. Kaçanlar artık saç baş yoldurmaya başlamışken Rebic'in klas asistinde iyi kaçan Muleka, Beşiktaş'ı öne taşıdı. Başakşehir yanıt vermeye çalışsa da daha çok koşan ve isteyen Beşiktaş'tan geçit yoktu.

Beşiktaş büyük takım kimliğini biraz hatırlayıp karakter koyunca eksiklerin ve diğer handikapların kazanmaya mani olamayacağını gösterdi. Her ne kadar haftaya cezalı olsa da Rebic ile golün sahibi Muleka'nın performansı da kıymetli. Kaptan, yuvasına galibiyetle "merhaba" dedi.