Netanyahu’nun evine saldırı: İsrail’de güvenlik alarmları çaldı

Açıklamada, 3 şüphelinin gözaltına alındığı ve İsrail polis teşkilatında yolsuzluk suçlarıyla mücadele için kurulan "Lahav 433" birimi ile Şin Bet tarafından ortak sorgulanacağı bildirildi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı “son derece ciddi bir olay” olarak nitelendirerek, “Bunu şiddetle kınıyorum,” dedi. Muhalefet lideri Yair Lapid de saldırıya tepki göstererek, faillerin bir an önce bulunup cezalandırılması çağrısında bulundu.

Şabak ve polis, olayın sadece Netanyahu’ya yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda İsrail iç güvenlik sistemine yönelik bir meydan okuma olarak değerlendirildiğini belirtti.

Hayfa’ya füze saldırıları: Bölgesel gerilim tırmanıyor

Netanyahu’nun evine yapılan saldırının ardından, aynı gün Lübnan’dan İsrail’in Hayfa kentine yönelik bir füze saldırısı gerçekleşti.

İsrail ordusunun açıklamasına göre, Lübnan’dan fırlatılan 10 füze Hayfa ve çevresine düştü. Füze saldırılarından biri bir sinagoga isabet ederken, Carmel bölgesinde birçok ev ve araçta ciddi hasar meydana geldi.

İsrail ordusu, füzelerin bir kısmını hava savunma sistemleriyle engellediklerini, ancak bazı füzelerin hedeflerine ulaştığını açıkladı. Ordudan yapılan açıklamada, saldırının Lübnan’dan organize edildiği vurgulandı.

Güvenlik zaafı ve bölgesel tehditler

Netanyahu’nun evine yapılan saldırı ve Hayfa’ya düzenlenen füze saldırıları, İsrail’in hem iç güvenlik politikalarındaki zaafları hem de sınır bölgelerindeki gerilimi artırdı.

Uzmanlar, bu tür olayların İsrail ile komşu ülkeler arasındaki çatışma riskini daha da tırmandırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Yeni bir kriz kapıda mı?

Netanyahu’ya yönelik saldırının, siyasi ya da ideolojik bir mesaj olabileceği tartışılıyor.

Öte yandan, Lübnan’dan gelen saldırılar, Hizbullah ile İsrail arasında olası bir çatışma senaryosunu gündeme taşıyor. İsrail’in bu saldırılara nasıl yanıt vereceği ve bölgede yeni bir güvenlik politikasının devreye girip girmeyeceği merakla bekleniyor.