Mustafa Cengiz'den Kulüpler Birliği'ne cevap!

Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Fikret Orman'ın dün vakfın toplantısından sonra yaptığı açıklamaları hayretle takip ettiklerini belirten Cengiz, şunları kaydetti:

"Toplantı halindeydik, Sayın Başkan'ın konuşmalarını dinledik. Herkes birbirine şok içinde baktı. Türk futbolunun dostluk, barış, kardeşlik içinde beraber yürümesinden yanayız. Sahada birbirimizle ölümüne mücadele etsek de saha dışında dostluk, kardeşlik ve doğruluktan yanayız. Çok şaşırdık. Başkan '17 kulüp birlikteyiz.' dedi, çok üzüldük, oysa orada 17 kulüp yoktu. Sadece rica üzerine 8 kulüp bildiriyi yayımladı. Bildiriyi yayımlayanlar da o bildirinin son paragrafı konusunda hemfikir değiller. Bildiriyi 10 kulüp yayımlamadı. Çoğunluk yayımlamadığı halde hala '17 kulüp yayımladı.' demesi ve akabinde 'Galatasaray Kulübüne haber vermeliydik.' ifadesini kullanması başka bir garabeti ortaya çıkartıyor, bizi şaşırtıyor."

Kulüpler Birliği Vakfının 28 Kasım'da Galatasaray'a haber vermeden 17 kulüp adına bir bildiri yayımladığını belirten Cengiz, "Siz 'Galatasaray'a karşı değildi.' diyorsunuz. Galatasaray'a karşı değilse siz oraya 18 kulüp yazacaktınız. Doğruluk, dürüstlük bunu gerektirir. Son paragrafta 17 kulüp denilince diğer kulüpler de buna tepki verdi. Maalesef adı birlik olan ve birlik olması gereken bir oluşum, birlik niteliğini ve güvenirliğini yitirmiştir. Bize haber verilseydi, özellikle Anadolu kulüplerine ve kişilere yapılan hataları biz de düzeltmeye çalışırdık." diye konuştu.

Cengiz, vakfın yayımladığı bildiriyi "korsan" olarak nitelendirerek, "Sayın Başkan 'Yazılıya gerek yok.' dedi ama hala metnin sahibi ortada yok. Tabiri caizse korsan bir bildiri hüviyeti taşıyor. Çünkü yazarı ve sahibi belli değil. Aslında biz biliyoruz ama kimse dillendirmiyor. Kral çıplak ama bizden ve diğer Anadolu kulüplerinden başka söyleyen yok. Eğer sözlü mutabakat yapılmışsa bir zaptı olur. Kulüpler Birliği ve kulüp yönetimleri ciddi iştir. Rastgele işler değildir. Eğer yönetim kurulu kararıysa biz de yönetim kurulundayız. Yönetim kurulu kararlarında ıslak imzaların olması gerekir. O da yok. Böyle 'ben yaptım oldu' demekle maalesef bunlar olmaz." ifadelerini kullandı.

"GİZLİ VE ÖRTÜLÜ GİTMESİ DAHA MI İYİYDİ?"

Mustafa Cengiz, kendileri için bir ayrıcalık istemediklerini vurgulayarak, "Biz bu hakemlerin yaptığı somut hatayı gördüğümüzde 'Diğer takımlara da yapılmasın.' diyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu belki de ilk defa açıklıkla hakemleri dinlendirmeye aldı. Bazı hakemler neden daha önce gizli ve örtülü bir şekilde maçlara verilmiyordu? Bunu yıllardır hepimiz biliyoruz. Neden ilk defa açıklandığında bu tepki oluştu, kimler bu açıklamadan rahatsız oldu? Gizli ve örtülü gitmesi daha mı iyiydi? Bu soruyu sorma hakkını kendimizde görüyoruz. Galatasaray bu tip organizasyonlarda sistemden yanadır." şeklinde görüş belirtti.

Futbolu ve tüm paydaşlarını ciddiye aldıklarını aktaran Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Galatasaray en büyük paydaşlardan biri olduğu için harekete geçmedik. Bu, herhangi bir Anadolu kulübüne de olsaydı aynı tepkiyi vereceğimizden emin olabilirsiniz. Maalesef sanki Galatasaray'a karşı bir hareket oluşmuştur. Birlik maalesef birlik hüviyetini bu noktada kaybetmiştir. Ben böyle layüsel, 'bugün katılmadılar yarın katılırlar' şeklinde bir yaklaşımı da hiç hoş bulmadığımızı söylüyorum. Bütün paydaşların vicdanını rahatlatacak bir çözüm, ortak söylem bulunmadıkça bir daha asla Kulüpler Birliğine katılmayacağımız gibi bunda ısrar ederlerse Türk futbolu için düzenleyici başka girişimlerde bulunacağımızı bildiriyoruz."

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kuruluna yönelik tepkileriyle ilgili bir soru üzerine, "Biz demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Küfür, hakaret ve aşağılama olmadan taleplerde bulunuyoruz. 'Bu hakemler dinlendirilmeli.' diyoruz. Hakemlerin diyaloglarını ve kayıtlarını istedik. Kayıtlar hala bize gelmedi. Uluslararası Futbol Birliği Kurulunun (IFAB) ikinci maddesi açık. Federasyon tartışmalı pozisyonlarda mutlaka vermek durumunda ama vermedi. Bizim demokratik taleplerimiz cezaya tabii fakat bazı kulüplerin açık ve net tehdidine tek laf yok. Ben 'onlara ceza verilsin' demiyorum. Sadece çifte standardı sergilemek adına ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.