İki bekimiz defanstaki güvençsizliğin bedeli olarak çok ileri çıkma niyeti sergileyemediler. Mert Müldür sol bekten bir iki kez ileri çıktı ama netice alamadık. Birinde gol pozisyonunun (21') tam göbeğindeydi.

Gözler elbette ilk yarıda SAMET'i aradı. İyi niyetinden kimsenin şüphesi yok. Fakat olmuyor. Pozisyon bilgisi eksiği tüm oyununu etkiliyor. 13 Mart 1994 doğumlu. 31.yaşından 3 ay almış. Kariyeri, öğrenmesi açısından hele de bu seviyeleri öğrenebilmesi açısından son viraja girmiş durumda....

Futbol oyununun motorik gücü orta sahada HAKAN, SALİH, ORKUN ile başlayınca savunmadaki zaaflarımızı bertaraf edemedik. Bu üçlü ne ileriye gidebildi, ne savunma yapabildi. Hakan, ilk yarının en iyisi olarak, kaptan sorumluluğuyla topu ve oyunu ileri taşıdı. Umudumuzu canlı tuttu. 2-3 pozisyona heyecanlanabildik. İrfan ile Kerem için kuracağımız iyi cümleleri genç Semih için kurmak pek mümkün olmadı.

İkinci yarı Barış Alper ve Arda Güler hamlesiyle oyunu ele alarak başladık. Rakip, ilk yarıda olduğu gibi bek artlarımıza ilk 15 dakika sızamadı. Lewa ile gollerini atan Swiderski'nin oyundan çıkması etkinliklerini azaltmıştı.

Hazırlık maçlarının ikinci yarılarını pek dikkate almam. Ne skor açısından ne oyun açısından... Çünkü hocalar aynı anda 2.hazırlık maçlarını oynar müsabaka içinde... İlk yarıda fena olmayan hücum oyununun daha iyisini ARDA GÜLER ile ikinci yarıda daha da geliştirdik. Barış Alper, golünü atarak kıymetine kıymet kattı. Hocamız savunmada kırık 3'lü denedi. İtirazım olmaz... Skorla da işim olmaz...

Yalnız 18 Haziran'daki Gürcistan maçıyla ilgili kafamda, en azından bana göre bir 11 oluştu. İsmail Yüksek'in oynayacağı bir 11'i hayal ediyorum. Bu akşam onun eksikliğini gördük.

Hakan'ın da verimini arttıracak 11 önerim şöyle..

MERT

MERT-MERİH-ABDÜLKERİM-FERDİ

HAKAN-İSMAİL (ORKUN)

ARDA

İRFAN-B.A.YILMAZ-KEREM

Kalbimiz bizim çocuklarla...