Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

GAZETE HABERTURK- HT PAZAR

Aslında her şey Küçük Emrah’ın başının altından çıkmıştı. “Küçük Emrah, Küçük Ceylan” derken 80’li yıllarda bir “küçük şarkıcı” yağmuru başladı. Az kalsın ben de şarkıcılığa başlayacaktım ama biraz karta kaçmıştım... Şaka bir yana, o günlerden bu yana bir Emrah kaldı, bir de Ceylan... Fakat biri daha var ki, bugün şöhretinin sınırlarını zorluyor. “Neşecik” desem kimse hatırlamaz ama “Zara” deyince akan sular durur. “Acı Gerçekler”, “Eyvahlar Olsun” kasetleriyle o günlerin küçük şarkıcılarıyla yarışan Neşecik, bugün müzik dünyamızın başa güreşen birkaç kadın starından biri. En baştan belirtmem lazım ki, “Şarkıcı-türkücü muhabbeti yapacağız” diye gittim bu söyleşiye. Ama karşımda felsefeyi de, tasavvufu da çok iyi bilen, son derece eğitimli genç bir kadın buldum. Ona “Türkülerin kraliçesi” deniyor ama cazdan alaturkaya kadar her türden şarkıyı söyleyebilen Zara, aslında bundan çok daha fazlası. Röportaj için buluştuğumuzda yeni çıkacak albümünü dinlettiğinde buna bir kez daha emin oldum. Türküleri flamenko formatında öyle bir yorumlamış ki insanın ağzı bir karış açık kalıyor. Zaten Zülfü Livaneli’ye konuyu açtığımda albümdeki Leylim Ley şarkısı için “Müthiş bir yorum çıkacağını biliyorum, merakla bekliyorum” demişti.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ