Aynur Aydın: Bu ülkede paran varsa sanatçısın
Yeni albümünü çıkarmak için gün sayan Aynur Aydın, kimseyi tanımadan girdiği Türk pop müzik sektörü için "Türkiye'de herkes birinci, herkes başarılı. Güçlü bir baban varsa, ağabeyin varsa, paran varsa bir numarasın. Bu ülkede paran varsa sanatçı oluyorsun" diyor
NEZİHA KARTAL/ HABERTURK MAGAZİN
Yeni albümünüzün ismi ‘Emanet Beden’in hikâyesini nedir?
Türkiye’de yaşamaya başlayınca ölümün ne kadar yakın olduğunu fark ettim. Almanya’da daha farklı bir gündem vardı. Türkiye’de sadece terör değil kadın cinayetleri, trafik kazaları vs. sürekli bunları görüyorsunuz. Hayatın ne kadar kısa olduğunu görüyorsunuz. Bir de tasavvufi yanı var. Her şey geçici, beden insana sadece bir emanet. Bedenimiz bile emanetken neyi ciddiye alabiliriz ki... Hayatın güzel anlardan ibaret olduğunun farkında olmak gerek.
‘Emanet Beden’ tarz olarak nasıl bir albüm?
İlk albümüm ‘12 Çeşit La La’dan çok farklı. O dans pop albümüydü, bu daha sinematik ve evrensel bir albüm. İlki İsveç pop tarzında bir albümken bu kez İsveç pop sound ve Türk oryantal müziği karışımı oldu. Dört senedir İstanbul’da yaşıyorum, üç şarkımda oryantal ritimler var. Fark edince ben de şaşırdım. Belki de ruhumda vardı bilmiyorum. Yakında ben de arabesk albümü çıkarırım herhalde. İlk albümün yapımcısıyla çalıştık. İki hafta İstanbul’da kaldı ve şarkıları beraber besteledik. Adama fazla kebap mı yedirdik ben de anlamadım ama o da etkilendi.
Albüm en zaman çıkacak?
Nisanın ilk haftası piyasada olacak. Gurur duyduğum bir albüm oldu. İnsan, sanatçı ve bir kadın olarak ‘İyi ki yapmışım’ dediğim bir albüm.
‘HADİSE AVRUPAİ DEĞİL’
Hadise gibi sizin müziğiniz de zamanla Türk pop müziğine yaklaşır mı?
Hadise’nin oryantal yanı hep vardı. Belçika’da da halay çekiyordu ama beni Münih’te halay çekerken göremezsiniz. Halay değil mesele sadece biz farklıyız. Aramızdaki fark Hadise hiçbir zaman Avrupai bir kız değildi.
‘PARAN VARSA BİR NUMARASIN’
İlk albümüz istediğiniz başarıyı yakaladı mı?
Türkiye’de herkes birinci, herkes başarılı. Güçlü bir baban varsa, ağabeyin varsa, paran varsa bir numarasın. Sokağa çıktığımda genç bir kitleyi heyecanlandırabiliyorsam doğru bir iş yapmışım demektir. Genç neslin çoğunun sadece yabancı şarkılar dinlediğini erken fark ettim. Bunu ben de yaşadım. ‘Neden hep arabesk tarzı şarkılarımız var, arkadaşlarıma dinletemiyorum’ diye düşünürdüm. Bu sebepten dolayı yola çıktım. Manyak mıyım yoksa buraya geleyim.
Son dönemde herkes arabesk söylüyor...
Son 15 senedir pop müzik kendisini yenileyemiyor. Türkiye’de bu işleri üretenler müziğin yakınından geçmiyor. Kaç kişi konservatuvar okumuş, kaç kişi nota biliyor, kaç kişi beste yapabiliyor? Birtakım güçler oraya oturmuş müziği yönetiyor. Bu ülkede paran varsa sanatçı oluyorsun. Yapılanlar bilinçsiz bir şekilde yapılıyor.Ancak günü kurtarıyor. Parayı basıp birinci oluyor, kendi kendine seviniyor. İki tane ergen de buna inanıyor.
‘İYİ DANSÇIYIM AMA TEMBELİM’
Kliplerde sizi dans ederken görüyoruz. Sahnede de dans ediyor musunuz?
Aslında iyi bir dansçıyım ama tembelim. Eğitim almadım ama her zaman çok yetenekliydim. Yaptığım müzik zaten dans etme ihtiyacı doğuruyor. Önce göğüslerimi yaptıracağım, sonra playback yapmayı öğreneceğim, sonra da sahnede dans edeceğim.
Daha önce söylemişsiniz. Hedefiniz Amerika mı?
Hayır, hedefim Amerika değil ama oradan teklif aldım. Onca sanatçının arasından neden benimle çalışmak istediklerini anlamıyorum. Farklı bulmuşlar. Orada bir çalışma olacak. Türkiye’yi bir oturtsam Amerika’ya gideceğim.
‘Babam hâlâ pavyona düşmüşüm gibi düşünüyor’ açıklamanıza nasıl tepkiler geldi?
Annem ‘İçindeki incileri dökmüşsün sonunda’ dedi. Babamın gördüğünü zannetmiyorum. Genç kızlardan ‘Aynı benim babam’ yorumları aldım. Bu ülkede şarkıcı olmak çok farklı algılanıyor.
Müzik dünyasına girerken zorluklar yaşadınız mı?
Çok zorlandım ailemden hiç destek almadım. Kimseyi de tanımıyordum. Okuldan sonra müzikal okuluna yazıldım. Babam müzikal okulu olduğunu bile bilmiyordu. Altı ay gittim okula, babam gelip görünce beni okuldan aldı. Hiç ummadığım bir anda her şey film gibi başladı.
‘Göğüslerimi yaptıracağım’
Görselliğin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
Bu sektörde önemli. Göğüslerimi yaptıracağım. Çünkü göğüslerimi yaptırırsam konserlerimin artacağını düşünüyorum. Ne kadar büyük göğüslü kadın varsa konser veriyor.
Bacak dekoltesini sık kullanıyorsunuz. Vücudunuzda en beğendiğiniz yeriniz bacaklarınız mı?
Aslında ben sırt dekoltesi seviyorum ama yönetmenimiz Şenol Korkmaz bacaklarımı seviyor. Sırtımı hiç çekmiyor. Ona istediğimi anlatıyorum ‘Tamam’ diyor sonra bildiğini okuyor. Evet, birçok klipte öyle birdurum var. Mesleğim ne gerektiriyorsa yaparım, sınırım yok.
‘İçimde kamyoncu Türk erkeği var’
Özel hayatınızda Avrupai bir kadın mısınız? Yoksa içinizde bir Türk kadını mı var? Benim içimde kamyoncu Türk erkeği var. Avrupai bir kadınım ama haksızlık olduğunda içimdeki Türk erkeği ortaya çıkıyor. Yalana ve haksızlığa gelemiyorum.
İlişkide nasıl bir kadınsınız?
Orada biraz anaçlık söz konusu. Bende hiç öyle kız tripleri falan yoktur. Keşke olsa. Hiçbir zaman nazlı bir kadın olmadım. Ama olmayı isterdim. Çünkü öyle kadınların kıymeti daha çok biliniyor. Hayatları daha kolay oluyor. Yaptığı şeyler daha çok fark ediliyor. Yaptıklarını erkeğin gözüne batırmazsan her şey normalleşiyor.
‘Playback yapmayı öğrenemedim’
Kliplerinizde haliniz şu anda gördüğümden oldukça farklı. Sahnede nasıl birisiniz?
Klipte şarkının ruhuna giriyorum. Çalıştığım yönetmenler ‘Çok iyi bir oyuncu olursun’ diyorlar. Ama sahnede hâlâ playback yapmayı öğrenemedim. Playback bana tuhaf geliyor. Sahne farklı bir yer.
Oyunculuk yapmayı düşünüyor musunuz?
Teklif var bir filmde oynayabilirim. Amerikan-Türk ortak yapımı. Daha görüşme aşamasındayız.