Ebru Şallı: Sinan yeniden evlenme teklif etti

Ebru Şallı ile sohbet etmek için evinde buluştuk. Kendi elleriyle hazırladığı kısır ve keklerle karşıladı. Şahane bir ev sahipliği sergiledi. Sohbetimizin öncesinde ve sonrasında Pars da bize katıldı.

Önce mini piyanosuyla bir müzik resitali sundu, sonra da futboldaki maharetlerini sergiledi. Finalde de bizi kırmayarak annesiyle objektifimize poz verdi. Ebru Şallı ise, yaşadıklarını tüm samimiyetiyle anlattı.

■ Neler yapıyorsun Ebru?

Programım tatile girdi, okullar kapandı. Beren, Barcelona’ya tenis oynamaya gitti, biz Pars’la İstanbul’dayız. Pilates için yeni DVD çekeceğim. Instagram’da her gün takipçilerime egzersiz yaptırıyorum. 40 kilo verdirdi- ğim, sigarayı bıraktırdığım insanlar var. Pilatesle benim hayatım değişti, insanlarınki de değişiyor.

■ Türkiye’yi pilatesle sen tanıştırdın...

Evet, benimle tanıdı ama bir de işin ticari boyutu var. İnsanlara da yeni bir iş kapısı açıldı. Her yerde pilates stüdyoları var, insanlar da çok faydasını görüyor. Hamile pilatesi DVD’im Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandı, Zeynep Kamil Hastanesi’nde ders olarak veriliyor.

Eskiden hamilelik, hastalık gibi nitelendiriliyordu, şimdi bütün hamileler kendilerine dikkat ediyor. 11 sene önce ilk hamile pilatesi yaptığımda çok eleştirilmiştim, şimdi hamile pilatesi yaptırmayan yer yok.

■ Pars’la da pilates yapıyorsun ve bu durum da eleştiriliyor.

Pars, sıcakkanlı bir çocuk ve ben bir şey yaparken, işin içine girmeyi seviyor. Ayrıca ‘çocuk pilatesi’ diye bir şey var, yakında onun DVD’sini de çıkaracağım.

■ İki oğlun var “Bir de kızım olsun” diyor musun?

Vallahi demiyorum Ömür’cüğüm. (Kahkahalar) Biz 3 kız kardeş büyüdük, sonra bir erkek kardeşimiz oldu. Onu el bebek gül bebek büyüttük. Benden 10 yaş küçüktü ve ben o büyürken, küçük bir anne gibi, anneme yardım ederdim. Çok da hoşuma giderdi. Sonra benimde 2 oğlum oldu. Harun’un da (Tan) önceki evliliğinden bir oğlu vardı. Erkek çocuk seviyorum, kızım olsun diye bir isteğim olmadı.

■ Üçüncü çocuğu istiyor musun?

Ayşe Kucuroğlu’na özenmiyorum. (Gülüyor) Ayşe, çok yakın arkadaşım, onu çok takdir ediyorum. Hem çalışıyor, hem de 5 çocuk büyütüyor maşallah. Allah enerjisini bol tutsun. Çocuk sahibi olmak, çok güzel ama bir o kadar da mesuliyet isteyen bir şey. Çocukları seviyorum ama şu an evlilik gibi bir durum yok.

■ Sinan Akçıl’ın sana yeniden evlilik teklif ettiğini duydum.

Uzun süredir bir beraberlik yaşıyoruz, tabii böyle ciddi durumlar da oldu. Ama şu anda zamana bırakmak istedim. Benim 2 çocuğum var ve böyle haberlerle gündeme gelmek istemiyorum. Biz birlikte ortalara çıkıp görüntü vermedik. Devamlı ilişkimizi insanların gözüne sokarak, sürekli röportaj vererek bir ilişki yaşamadık. O yüzden ortak kararımızla, bu durumu tatlı bir şekilde zamana bıraktık.

■ Peki evlilik teklifi nasıl geldi?

İlişkimize ara verdiğimizde birbirimize hiç küsmedik. Ara ara görüşüyorduk, telefonla konuşuyorduk. İletişimimiz hep devam etti, yani hiç kopmadık. İşte o dönem, romantik bir akşam yemeği yerken evlenme teklif etti.

■ Ara vermek, ilişkinize iyi geldi mi?

Bence iyi geldi.

■ Sinan Akçıl, doğum gününde ‘Benim en güzel hediyem Ebru’ dedi. Ne hissettin?

Sinan, öyle içinden geldiği gibi konuşur, o anki ruh haline bağlı. (Gülüyor)

■ Senin için şarkılar yapılması nasıl bir duygu?

Güzel tabii ki, her şarkı yeni bir enerji yaratıyor. Hepsinin içinde fırtınalar var.

■ ‘Çocuk şarkıları yapıyor’ diye eleştiriliyor.

Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Yazdığı çok güzel şakı sözleri var. Hem ağlatıyor, hem güldürüyor.

■ Saçlarına kâkül kestirdin. ‘Ebru Şallı bunalımda’ dediler. Bunalımda mısın?

Yok canım, daha bir hafta oldu kestireli. (Kahkahalar) Ayrılık sonrası kestirseydim denilebilirdi de... O dönem de Instagram’a, çikolata fotoğrafı koymuştum, o da bunalım olarak yorumlanmıştı. Halbuki çikolatayı çok severim.

"DIŞARIDA RAHATÇA YÜRÜYEMİYORUZ"
■ Ayrılık acısını nasıl atlattın?

Ben çalışmayı çok seviyorum, çok şükür 2 çocuğum var ve onlarla zaman geçirmeyi çok seviyorum. Mutlu olacak çok sebebim var. Tabii ki insan hayatında güzel bir ilişki istiyor, o da hayatın bir parçası. Ama olmazsa da ben gülmeye ve hayatımı sürdürmeye devam ederim. Tabii ki üzülürüm ama ben güçlü bir tipim.

■ Arabada ağlarken bir fotoğrafın çekilmişti. Ne olmuştu o gece?

Ben orada ağlamıyordum. Zaten o görüntü ayrılık haberlerinden önce çekilmişti. Arkada- şım bendeydi, morali bozuktu. Sahilde biraz hava alalım diye arabayı kenara çektim. Dertle- şirken, tak tak fotoğraflarımız çekilmeye başlandı ve ortaya o fotoğraf çıktı.

■ Bir yerde ‘Erkek kadından daha güçlü olmalı’ demiştin. Ne demek istedin?

Erkek kadından güçlü olmalı, çünkü öyle olmayınca kompleksler devreye giriyor, denge bozuluyor. Kadında erkek de çalışıp orta noktada buluşmalı ama erkeği daha güçlü görmek benim hoşuma gider. Güçlü bir kadınım ama hayatımdaki erkek benden daha güçlü olmalı.

■ İkinizin de şöhret olması, ilişkiyi yormuyor mu?

Zor bir şey. Dışarıda rahatça yürüyemiyoruz, bir restorana gidemiyoruz. Görüşmek kısıtlı ama ben hayatımı göz önünde yaşamayı tercih etmiyorum.

■ Hâlâ el ele görüntü vermiyorsunuz. Neden?

Öyle başladı, öyle gidiyor.

■ Sinan Akçıl’ın senin için en vazgeçilmez yanı ne?

Bana olan aşkı ve sıcaklığı beni çok etkiliyor. Aşka ve sevgiye çok önem veriyorum. Zaten onun olmadığı yerde durmam ve giderim.

2 CM İNCELME SAĞLIYOR

■ 3 krem çıkardın... Birincisi, karın yağ- larını yakan krem jel. Bel inceltme özelliği var, 21 gün boyunca her gün sürüldüğünde 2 cm incelme sağlıyor. Sonra kadınların kollarındaki selülitler dikkatimi çekti.

Kol ve bacaklar için selülit kremi yaptık. Ben de kimyagerlerin yanına gittim, “İçinde nar, kafein olsun, sürünce yapışmasın, yaksın, sürdüğünde o etkiyi hissetsin” dedim. 3. olarak da erkekler için bir krem çıkardım. Artık kimse göbekli olmak istemiyor.