Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Yasemin Candemir, HT Cumartesi'de Belçika'nın aşıklar kenti olarak anılan Brugge şehrini kaleme aldı. Sokakları çikolata kokan Brugge, Belçika’nın dünyaca ünlü turizm merkezi. Kanalları, köprüleri, eski evleriyle ortaçağı yaşayan bir masal şehri. Brüksel’den trenle, nefis bir manzara eşliğinde gidebileceğiniz Brugge, bence Roma’dan sonra Avrupa’nın en güzel kenti...

ÇİKOLATA SEVGİLİM

Burada sokaklar buram buram çikolata kokuyor. Bütün kente yayılmış olan çikolata dükkanlarına girdiğinizde, büyük bir kütleden testereyle biraz çikolata kesip ikram ediyorlar size. Ancak fiyatlar hiç de ucuz değil. 10 euro’ya ancak küçük bir parça çikolata alabiliyorsunuz, ki bunun da tadı damağınızda kalıyor. Belki de çikolatanın etkisiyle burada insanlar pek romantik; öpüşen çiftlerle karşılaşıyorsunuz sürekli. Bu hava sizi de içine çekiveriyor.

ORTAÇAĞ GÜZELLİĞİ

Adı ‘köprüler” anlamına gelen Brugge, kanallar üzerine kurulmuş bir kent. Reine Nehri’nin kollarının oluşturduğu kanallar, bu küçük şehre masalsı bir hava katıyor. Kanalları süsleyen kemerli eski köprüler ve kıyı boyunca sıralanan ortaçağdan kalma evler, o zamanların atmosferine götürüyor sizi. ‘Canot’ adı verilen teknelerle, üzerinde kuğuların salındığı bu durgun sularda masalsı bir yolculuk yapabilirsiniz. Akşam ışıklarıyla birlikte eşsiz bir manzara çıkıyor ortaya. Brugge’e ‘Kuzey’in Venedik’i denmesi boşuna değil...

‘AŞIKLAR KENTİ‘ DİYORLAR

Brugge, ‘aşıklar kenti’ olarak anılıyor. Elinizde turistik bir harita varsa, yol sizi ‘Aşk Gölü’ olarak nam salan Minnewaterpark’a götürüyor. Zarif kuğuların yüzdüğü suya, aşıklar para atıp dilek diliyor. Şimdi Benedictine rahibelerinin yaşadığı Beguinage Manastırı da bu küçük şehrin tarihi güzellikleri arasında. Bu arada sokaklar da en az tarihi duraklar kadar önemli. Hemen hepsinde ortaçağdan bu yana yaşanan hayatların izleri var.

FİLMDEKİ SAAT KULESİ

Flaman-Gotik mimari tarzında yapılmış birbirinden sevimli üçgen çatılı evlerle çevrili olan Grand Place, kentin en büyük ve en önemli meydanı. Yüzyıllardır yiyecek pazarı olarak bilinen meydan, birçok restoran, kafe ve birahaneyi etrafında topladığı için turistlerin uğrak yeri. Alanın doğu tarafında yer alan ve kentin Eyfel kulesi sayılan Beffroi, şimdilerde saat kulesi ve müze olarak hizmet veriyor. 47 çanlı kuleye 366 merdivenle çıkılıyor. Tepeden kentin manzarası olağanüstü! In Bruges adlı filmi seyredenler, bu kuleyi hemen hatırlayacaklardır. Gruuthuse Müzesi de mutlaka görülmesi gerekenler arasında.

NOTRE DAME KİLİSESİ

Kentin dört ana kapısından biri olan Gentpoort Köprüsü, okyanusa giden gemilere yol vermek için sık sık trafiğe kapanıyor. Köprüyü geçtikten sonra dar sokaklar sizi Notre Dame Kilisesi’ne götürüyor. 13’üncü yüzyılda inşa edilen mimarlık şaheseri kilisenin sivri kuleleri, gökyüzüne doğru yükseliyor. Notre Dame içindeki bir şapelde bulunan Michelangelo imzalı ‘Meryem ve Çocuk’ heykeli, kentin gurur kaynağı. Üzerinde aziz heykeli bulunan Nepomucenus Köprüsü, görkemli Chancellery Sokağı ve kentin akropolisi sayılan Burg meydanı, mutlaka görmeniz gereken yerler. Town Hall ve Kutsal Kan Bazilikası da göze çarpan yapılar. Bazilikanın içinde bir fresk var, elinde bir şişe kan tutuyor. Belçikalılar’ın inanışına göre, şişedeki kan Hz. İsa’nın.

GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN

1.Brugge deyince ilk akla gelen şey dantel. Giysilerde ve ev dekorasyonunda kullanılan dantel, şehrin simgesi.

2.Fabrikaların yanı sıra evlerde de çikolata imal ediliyor. Brugge’de yılda 35 bin kilo çikolata üretiliyor.

3.Belçika’da 800 farklı bira çeşidi üretiliyor. Ülkede her tattan bira bulabileceğiniz tek yer ise Brugge.

4.Restoranların bol deniz mahsulü içeren menüleri harika. ‘Buyabez’ denen deniz ürünleri çorbasını deneyin.

5.Brugge, evleri ve sokaklarıyla Avrupa’nın en iyi korunmuş Ortaçağ kenti.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ