Kuduz aşısını kim buldu? Kuduz aşısı kim icat etti, ne zaman ve nasıl bulundu?
Hayvanlara has bir hastalık olan kuduz, bu mikropla enfekte olmuş hayvanların insanları ısırması ya da tırmalaması sonucu insana da bulaşabilen ve son derece tehlikeli bir hastalıktır. İnsanları bu hastalıktan korumak ya da virüs bulaştıktan sonra hastalığın ilerlemesini önlemek amacıyla yapılan kuduz aşısını kim buldu? Kuduz aşısı ne zaman bulundu? Açık olan yaranın önce bol su ve sabunla temizlenmesinin ardından kişiye uygulanan kuduz aşısı ilk kez nerede bulundu? Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
İnsan sağlığı ve hayatı için tarihin dönüm noktalarından biri olarak görülen kuduz aşısı nasıl bulundu? İşte, kuduz aşısı tarihçesi hakkında detaylar.
Kuduz Aşısını Kim İcat Etti?
Kuduz aşısı; Louis Pasteur tarafından 1882 senesinde icat edilmiştir. Dahi bir kimyager ve mikrobiyoloji alanının kurucusu olarak kabul edilen Pasteur; o günün şartlarında mikroskopla dahi görülemeyen kuduz virüsünü tespit ederek, bu virüsten etkilenmiş bir tavşanın omuriliğini kurutmuş ve elde ettiği bu maddeyi kuduz aşısı olarak kullanmıştır. Louis Pasteur, bu alanda elde ettiği başarılar neticesinde 1862 yılında İlimler Akademisi’ne, 1873 yılında ise Tıp Akademisi’ne seçilmiştir.
Kuduz Aşısı İlk Kez Nerede Bulundu?
Kuduz aşısının mucidi olan Louis Pasteur; bu aşının temellerini Fransa’da atmıştır. Burada ilmi etütler direktörü olarak çalışan Pasteur 1882 yılında kuduz aşısını bulduktan sonra 1888 yılında Pasteur Enstitüsü’nün direktörü olmuş ve burada kuduz, şarbon ve tavuk kolerası üzerine aşı çalışmaları yürütmüştür.
Kuduz Aşısının Tarihçesi
Fizik ve kimya dallarında doktorasını yapan Louis Pasteur; 1871 yılından itibaren tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar üzerine çalışmalar yürütmüştür. Gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde mayalanma sürecine ve bulaşıcı hastalıklara mikroorganizmaların sebep olduğunu ortaya koyan Pasteur, bu buluşuyla hastalıkların yanında, süt gibi içeceklerin bozulmasının arkasında da mikroorganizmaların olduğunu ispatlamıştır.
Bulduğu pastörizasyon yöntemiyle içeceklerdeki bakterileri yok etmeyi başaran Pasteur, bu buluşunun patentini 1865 yılında almıştır. Bu yöntem bugün de gıda sektöründe önemli bir yer tutmaktadır.
Gıda üzerine olan bu çalışmalarından sonra insanları hasta yapan mikroorganizmalar üzerine çalışmalar başlayan Pasteur, kuduz hastalığına ölü hayvanlarda bile varlığını sürdürebilen bir mikrobun sebep olduğunu bulmuştur. Bu buluş üzerine Fransız bakteriyolog Pierre Paul Emille Roux ile birlikte çalışmalar yürüten Pasteur, kuduz hastalığı için bir aşı sistemi geliştirmeyi başarmıştır.
Kuduz virüsüyle enfekte olmuş bir tavşanın omuriliğinden elde ettiği bir madde ile kuduz aşısını geliştiren Pasteur, bu aşısını önce tavşanlar sonra da köpekler üzerine denemiş ve büyük bir başarıya ulaşmıştır.
Pasteur’un bulduğu kuduz aşısı bir insan üzerinde ilk kez 1885 yılında denenmiştir. Kuduz bir köpek tarafından birçok yerinden ısırılan Joseph Meister isimli bir çocuğa aşı uygulanmış ve sağlığı iyiye giden çocuk 3 ay sonunda tamamen iyileşmiştir.
Elde ettiği bu başarıdan sonra kahraman ilan edilen Louis Pasteur; 1887 yılında Pasteur Enstitüsünü kurmuş ve aşı çalışmalarına bu çatı altında devam etmiştir.
Louis Pasteur kurduğu enstitüde farklı bilim insanlarıyla da işbirlikleri kurmuştur. Difteri ve tetanoza karşı geliştirilmek istenen aşı ve tedavi yöntemleri için Fransız Pierre Paul Emille Roux ile ortak çalışmalar yürütmüştür. Bunun yanında Alexandre Yersin ile birlikte de bu hastalıkların sebepleri üzerine çalışmış ve toksinleri izole ederek aşı geliştirmeyi başarmışlardır.
Kuduz, şarbon ve tavuk kolerası gibi hastalıklar için aşı geliştiren ve insanlık tarihine çok önemli katkılar sunan Louis Pasteur, 28 Eylül 1895 yılında hayatını kaybetmiştir.
