Kadın cinayetleri ve cinsel saldırılar: Güney Afrika'da kadınlar protesto gösterileri ve sosyal medya kampanyaları yapıyor
Son haftalarda birbirini izleyen kadın cinayetleri ve cinsel saldırı haberleriyle sarsılan Güney Afrika'da kitlesel protesto gösterileri ve sosyal medya kampanyaları yapılıyor. İdam cezasının geri getirilmesini talep eden bir dilekçeye 500 bini aşkın kişi imza verdi.
#resim#715815#- Getty Images
Son haftalarda bir lise ve bir üniversite öğrencisi genç kadının vahşice öldürülmesi de dahil birbirini izleyen kadın cinayetleri ve cinsel saldırı haberleri, Güney Afrikalıların öfkeli tepkileriyle karşılaştı.
Öfkeli sokak gösterilerinin yanı sıra sosyal medyada #AmINext (SıraBendeMi) etiketiyle başlatılan bir kampanya yürütülüyor.
İdam cezasının geri getirilmesi talebiyle açılan bir internet imza kampanyasına yarım milyonu aşkın kişi katıldı.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa sorunla başa çıkmak için bir dizi önlem alacağını açıkladı. Bunlar arasında bu tür suçları işleyenlerin kayıtlı olduğu listelerin kamuoyuna açılması, cinsel saldırılarla ilgili davalara bakan özel mahkemelerin sayısının artırılması ve cezaların artırılması da var.
Ağustos ayından bu yana -iki aydan az bir süre içinde- Güney Afrika'da yaşanan saldırılar
10 yılda iyileşmeyen bir travma: Bir cinsel saldırı hikayesi
Johannesburg'da yaşayan 37 yaşındaki iki çocuk annesi fotoğrafçı Sarah Midgley, on yıl önce başından geçen tecavüz olayının travmasını hâlâ atlatmaya çalışıyor.
Sarah Midgley BBC Afrika Kadın Programları muhabiri Esther Akello Ogola'ya yaşadıklarını anlattı:
2010 yılında Güney Afrika'da Dünya Kupası maçları yapıldığı dönemde eski sevgilim tarafından tecavüze uğradım. Bir buçuk yıl kadar süren birlikteliğimiz boyunca bana fiziksel ve duygusal şiddet uyguluyordu ama ayrılacak cesareti toplamam zaman almıştı.
Beni tekmeler, boğazımı sıkar, ısırır ve ayrılmaya kalkarsam sürekli olarak kızlarıma tecavüz ile ya da onları gözümün önünde öldürmekle tehdit ederdi. Kimseye anlatamadım çünkü boyun eğiyor olmaktan utanıyordum.
Aynı zamanda ailem ve arkadaşlarımdan da uzaklaşmıştım. Çünkü eski eşimden yeni boşandığım, kendime güvenimin sallantılı olduğu bu dönemde sevgilim sürekli beni ailem ve arkadaşlarımın beni sevmediğine, beni korumadığına ikna etmeye çalışıyordu.
Sonunda gücümü toplayıp gizlice evden ayrıldım. Ne var ki 10 gün sonra izimi bulmuş kapıya dayanmıştı. Onu karşımda görünce şok olduğumu söylemek, yaşadığım korkuyu anlatmaya yetmez.
Son bir yardım istemek için geldiğini söyledi. Parası olmadığını, amcasının 25 km mesafedeki çiftliğine gitmek istediğini, onu arabamla götürürsem hayatımdan tamamen çıkacağını söyledi. İnandım. Tecavüzden sonra yıllarca o gün ona inandığım için kendimi suçladım.
Arabayla yola çıktıktan bir süre sonra vücut dilinden işlerin yolunda olmadığını hissettim. Gergindi ama bunu eroin bağımlılığına yordum. İlişkimiz başladıktan sonra bağımlı olduğunu anlamıştım.
Çiftliğin girişine kadar götüreceğimi sonra döneceğimi söyledim. Arabanın kapılarını kitledi ve o ne zaman derse o zaman gideceğimi söyledi. Çiftliğe ulaştığımızda benim tarafıma koştu ve kapıyı açarak beni saçımdan sürükledi. Yerde başımı tekmelemeye başladı, bayılmışım.
#resim#715816#- EPA
Kendime geldiğimde çiftliğin dış binalarından birindeydik ve o da üzerimdeydi. Bir arkadaşı daha geldi ve eski sevgilimden sonra o tecavüz etti. Tekrar bayıldım. Ayıldığımda gitmişlerdi. Başımda çiftliğin temizliğini yapan kadını gördüm. Bir kova su getirmiş, üzerime kendi giysilerinden bazılarını örtmüş yaralarımı temizliyordu.
O kadar kötü yaralanmıştım ki rahmimin alınması gerekti.
Ben bunlarla uğraşırken bana saldıran kişinin kefaletle serbest bırakıldığını ve kaçtığını öğrendim. 9 ay sokakta yürürken hep omzumun üzerinden arkamı kolladım.
Sonunda yakalandı ve 8 yıl hapse mahkum oldu. Hapisteki 7. yılında prostat ve mesane kanserinden öldü.
Açıkçası yedi yıl sonra ilk kez o haberi aldığım gün rahat bir nefes aldım.
Onunla birlikte bana saldıran arkadaşına karşı dava açmakla hiç uğraşamadım çünkü yeni bir dava sürecinin travmasını kaldıramayacaktım.
Yıllarca eski sevgilimin eve girip bana ve çocuklarıma saldırdığı kabuslar gördüm. Yalnız yaşamaktan korktuğum için annemle babamın evine taşındım.
Yılandan korkmak gibi, bir kez korkunca hepsinden korkuyorsunuz. Bazıları zehirsiz olsa bile fark etmiyor.
Ben de ne yazık ki bütün erkeklerden korkar oldum. Göstermemeye çalışıyorum, güvenli bir hava takınıyorum ama sanırım erkekler de ne kadar korkutucu olabildiklerini anlamıyorlar.
Çocukken de taciz edilmiştim. Yıllardır bunlarla ilgili terapi görüyorum. En kötüsü ise çocuklarımın güvenliği konusundaki korkularım ve takıntılarım oldu.
Onlara telefonlar aldım, sürekli ne yaptıklarını izliyor, nereye giderlerse ben de gidiyordum. Sonunda bu durumu terapiyle aşmaya çalıştım.
Güney Afrika'da kadınların korunması için yeterli düzenlemelerin yapılmadığını düşünüyorum.
İnsanlar durumun ne kadar ciddi olduğunu görmüyorlar.
Güney Afrika'da cinsel şiddet ve kadın cinayetleri diğer ülkelere göre ne düzeyde?
Kadına yönelik cinsel şiddet konusunda ülkeler arasında karşılaştırmalar yapmak çok zor. Birçok ülke bu tür suçları farklı kategorilerde sınıflandırıp sayıyor. Bazı durumlarda ise verilerin kaybolduğunu ya da güncellenmediğini görüyoruz.
Ayrıca birçok ülkede kadına yönelik cinsel saldırıların önemli bir kısmı hakkında muhtemelen şikayette bulunulmuyor.
Kadın ve kız çocuğu cinayetlerine ait en son bilgiler 2016 yılına ait.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) rakamları Güney Afrika'nın 2016 yılında kadın cinayetlerinde dünyada 4. sırada geldiğini gösteriyor.
2016 itibariyle Güney Afrika'da her 100 bin kadında, kadın cinayeti sayısı 12,5.
Lesoto, Jamaika ve Honduras kadın cinayetlerinde ilk üç sırayı alıyor.
Hesaplamalara katılan 183 ülkede kadın cinayetleri ortalaması ise 100 bin kadında 2,6.
Birleşmiş Milletler özel raportörünün Güney Afrika'da kadına yönelik şiddeti incelediği rapora göre, ülkede her 9 tecavüz vakasından sadece birinin polise bildirildiği, eğer saldırgan kadının partneriyse bu sayının daha da düştüğü tahmin ediliyor.
Do not delete Digihub Tag [49681113 ]