Jüpiter ve Satürn 21 Aralık'ta tek bir yıldız gibi parlayacak

Güneş sistemindeki en büyük iki gezegen olan Jüpiter ve Satürn 21 Aralık’ta birbirlerine çok daha yakın görünerek tek bir yıldız gibi parlayacak.

Yazın başından beri birbirlerine yavaş yavaş yaklaşan Jüpiter ve Satürn 800 yıl aradan sonra 21 Aralık'ta, bir arada görünecek. ‘Kavuşum’ olarak bilinen fenomen, dünyanın herhangi bir yerinden seyredilebilecek fakat Ekvator bölgesinden daha rahat izlenebilecek.

Satürn ve Jüpiter’in çok nadir gözlemlenebilen pozisyonunda, iki gezegenin arasında ‘Ay’ın genişliği kadar mesafe varmış gibi duracak. Gerçekte ise iki gezegen birbirinden milyonlarca kilometre uzakta olacaklar. Ancak yörüngelerindeki farklılıklar nedeniyle gezegenler yan yana görünecekler. Çoğu teleskop izleyicisi, iki gezegeni ve sistemimizdeki en büyük uydulardan birkaçını 21 Aralık akşamı aynı görüş alanında seyredebilecek.

ÇOK NADİR RASTLANIYOR

Teksas, Houston’da bulunan Rice Üniversitesi'nden gökbilimci Patrick Hartigan’a göre, bu iki gezegenin hizalanmasına oldukça az rastlanıyor. Satürn ve Jüpiter kavuşumu yaklaşık 20 yılda bir gerçekleşiyor. Ancak gezegenlerin birbirlerine bu kadar yakın görünmesi oldukça nadir...

Tarihte buna benzer bir kavuşum en son 4 Mart 1226'da gerçekleşmişti. Jüpiter ve Satürn'ün bu kadar yakın görüneceği bir sonraki tarihin ise 15 Mart 2080 olması bekleniyor. Bu tarihten sonra, iki gezegenin bir sonraki birleşiminin 2400 yılına kadar gerçekleşmeyeceği ifade ediliyor.

KEPLER ARAŞTIRMIŞTI...

Jüpiter ve Satürn kavuşumunun sırrı geçmişte pek çok araştırmaya konu olmuştu. Zira Alman gökbilimci Johannes Kepler, 1614'te, İncil'deki 'Bethlehem yıldızı' hikayesinin arkasında Jüpiter, Satürn ve Venüs'ün birleşimi olduğunu düşünüyordu. Diğer bilim insanları ise bu hikayenin arkasında başka bir gökyüzü olayının olduğuna inanıyordu.

Tarihi kavuşum astrologlar tarafından da çok önemseniyor. Ünlü astrolog Öner Döşer kavuşumu virüs ile bağdaştırıyor ve şöyle diyor:

“Jüpiter ve Satürn’ün 21 Aralık 2020’deki kavuşumunu astrologlar çok önemsiyor. Her 20 yılda bir kavuşum oluyor fakat bu seferki 180 yıllık yeni bir döngüyü başlatacak. Buna ‘Büyük Mutasyon’ deniyor. Bu zorluklarla beraber muhtemelen farklı bir yaşam şekline geçeceğiz. Ben şu an zorluklar yaşasak da ileride çok iyi bir zamana geçeceğimizi tahmin ediyorum. 2023-2024 yıllarında ekonomide yeni bir modele geçilebilir. Daha iyiye gitmek üzere bir takım zorluklardan geçiyoruz.”

Ünlü astrolog Zeynep Turan ise Jüpiter-Satürn-Kova kavuşumunun özel anlamlar barındırdığını dile getiriyor. Zeynep Turan’ın Habertürk’e yaptığı açıklamaları ise şöyle...

Gökyüzünde gerçekleşen bu devinim ile 2019’un sonunda başlayan ve 2020 yılında devam eden olaylarda;

• Mavi gezegenimizi siyaha esir edenleri,

• Din, dil, ırk gözetmeksizin bizlerin eve kapatılmasına ön ayak olanları,

• Dünya’yı durduran kitlesel birçok sıkışmayı beraberinde getiren sistemi,

• Ve bizi bu noktaya kimlerin getirdiğini öğreneceğiz.

COVID-19 adı altında insanlığın ve dünyanın başına örülen bu çorap, insan eliyle mi yapıldı? Yoksa geçilmesi gereken bir sınav mıydı? Jüpiter- Satürn kavuşumu ile birlikte bu soruların cevaplarını bulacağız.

KAVUŞUM 17 ARALIK - 21 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞECEK

Gündelik hayatımızı devam ettirmek için bizler aşının bulunmasını ve bulunan aşının hangisine güvenmemiz gerektiğini düşünürken; insanlık ve gök kubbe tarihinde az yaşanan bir kavuşuma tanıklık edecek. Gerçekleşen kavuşum 17 Aralık’ta başlayacak ve 21 Aralık’ta son bulacak. İki gezegen birbirine bu denli yakınlaşırken dağıttığı ışıklar profesyonel gözler ile görülebilecek. Ender görülen kavuşum tarihi birçok olaya tanıklık edeceğimizi işaret ediyor.

ÇOK ÖNEMLİ VE ÖZEL İNSANLAR GÜNDEMİMİZDE OLACAK

Astrolojide Kova saf bilgiyi, devrimleri temsil eder. Bir sonraki gerçekleşme tarihi 2080 yılını bulacak olan bu özel kavuşum, çok özel ve önemli insanları gündemimize taşıyacağımızı işaret ediyor. İnsanlık gök kubbenin tarihsel kavuşumuna daha önce 4 Mart 1226 yılında tanıklık etti.

Gerçekleşen bu kavuşum sırasında paganlara karşı yapılan ‘Kuzey Haçlı Seferleri’ gibi tarihi ve dini olaylara şahit olunsa da bu kavuşumda bizi de ilgilendiren bir kısım var. 4 Mart 1226 tarihinden astrolojik olarak geri gittiğimizde; 4 Nisan 610 yılında aynı kavuşum söz konusu. Peygamber efendimize ilk vahiy geldiğinde de gökyüzünde yine aynı kavuşum vardı. Yani bu şu demektir ki; dünya basınında bu konu her ne kadar İncil ile ilişkilendirse de kavuşum dinimizi, Müslümanları ve dolayısıyla da bizi yakından ilgilendiriyor.

DÜNYA TARİHİNDE BELİRLEYİCİ OLACAĞIZ

2020 yılında birlikte şifreleri çözerken birçok olaya tanıklık ettik. Belki insanlık hiç bu kadar teknolojinin belirsizliği ile mücadele etmemişti ya da ona esir olduğunu düşünmemişti. Böyle bir temayla yeni yıla gireceğiz. 2021 yılında ise bu kavuşum üzerine dünyada birçok farklı yazılar yazılacak. Kavuşum; İslamiyet’in ve Müslümanların dünya tarihinde belirleyici bir eşikte oturacağını işaret ediyor. Bu etki ile de insanlık yeni bir yaşam benimseyecek.