İsrail'in Lübnan'a saldırıları: İspanya kınadı, Biden "tansiyonun düşmesi için çalışıyoruz" dedi

İsrail ordusu, sabah saatlerinden itibaren Lübnan'a güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. İsrail, başkent Beyrut'a da saldırdı. Bu gelişmelerin ardından ABD, İspanya, Birleşmiş Milletler ve çok sayıda Arap ülkesi, konu hakkında açıklama yaptı

Giriş: 23.09.2024 - 21:11 Güncelleme: 24.09.2024 - 02:31

ABONE OL

İsrail'in Lübnan'a saldırıları: Kim, ne dedi?

ABONE OL

İsrail ordusu, Lübnan'a sabahtan bu yana 300'den fazla "hedefe" hava saldırıları düzenlendiğini duyurdu.

Saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 356'ya, yaralananların sayısının 1246'ya yükseldiği bildirildi.

Bölgede gerilim hat safhaya tırmanırken, saldırılarla ilgili peş peşe açıklamalar yapıldı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, "Onbinlerce füzeyi imha etmemizin Hizbullah'ı yetenekleri üzerinde ciddi yansımaları olacak" dedi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise "Saldırılara kayıtsız kalmayacağız, Filistin ve Lübnan halklarının yanında olacağız" açıklamasında bulundu.

ABD Başkanı Biden, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşme öncesinde basına Orta Doğu gündemine ilişkin kısa bir açıklama yaptı.

REKLAM

Biden, özellikle İsrail'in son saldırılarıyla artan gerilime ilişkin görüşünün sorulması üzerine, "Ekibim muhataplarıyla sürekli irtibat halindeler ve (bölgedeki) insanların evlerine güvenli şekilde dönmelerine olanak sağlayacak şekilde tansiyonun düşmesi için çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ayrıca Orta Doğu'da İsrail ile Lübnan Hizbullahı arasında artan gerginlikler nedeniyle bölgeye ek asker göndereceğini açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jean-Pierre, Washington'dan New York'a giderken ABD Başkanı Joe Biden'ın uçağında basın mensuplarına gündemi değerlendirdi.

Orta Doğu'da artan gerilimi yönetemediği yönünde eleştirilere de maruz kalan Beyaz Saray'ın Sözcüsü, bölgede çatışmaların yayılmaması için her türlü çabayı gösterdiklerini savundu.

İsrail'in Lübnan'a yönelik artan saldırıları hakkında detaylı yorumlara girmeyen Jean-Pierre, "İsrail ile Hizbullah arasında Mavi Hat boyunca yaşanan çatışmalar yeterince uzun sürdü, bu çatışmaya hızlıca ve diplomatik yolla çözüm bulmak herkesin yararınadır, durduğumuz yer burasıdır." dedi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki "Mavi Hat"taki çatışmalara diplomatik bir çözüm bulunmasının şart olduğunu belirten ABD'li Sözcü, Biden'ın bu konudaki açıklamalarında bu vurguyu sürekli yaptığını hatırlattı.

Jean-Pierre, Gazze'de bir ateşkesin sağlanması halinde bunun İsrail-Lübnan sınırındaki gerilimi de düşürmeye yardım edeceğini, bu sebeple de ateşkes için de çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Beyaz Saray Sözcüsü, Biden'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yapacağı konuşmada, Orta Doğu'da artan gerilim ve Gazze konusunda nasıl mesajlar vereceği konusunda ise detaya girmekten kaçındı.

İspanya hükümeti, İsrail'in Lübnan'ın güneyine ve doğusuna yönelik hava saldırılarını kınayarak, "yüzlerce kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırılardan derin dehşet duyduğunu" açıkladı.

İspanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "İspanya hükümeti, İsrail'in Lübnan'ın güneyine ve doğusuna yönelik düzenlediği ve yüzlerce kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırılardan duyduğu derin dehşeti ve kınamayı ifade ediyor. Şiddet sarmalının durması gerekiyor." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamaya göre, "her ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınılmalıdır" çağrısında bulunan İspanya hükümeti, "Tüm taraflar sivil hayata ve Uluslararası İnsancıl Hukukun temel ilkelerine saygı duymalıdır. Gerilimin düşürülmesi ve BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının tam olarak uygulanması gerekiyor. Gazze'de acil ve kalıcı ateşkes, bölgesel gerilimin azaltılması için mutlaka gereklidir." görüşünü savundu.

REKLAM

Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Lübnan'daki gelişmelere ilişkin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in mesajını aktardı.

Guterres, "Mavi Hat" olarak tanımlanan İsrail-Lübnan sınırında artan gerginlik ve sivil can kaybından endişe duyduğunu belirterek, aynı zamanda BM personelinin güvenliğinden de endişe duyduğunu ifade etti.

Taraflara gerginliği azaltma ve diplomatik çözüme odaklanma çağrısında bulunan Guterres, "İki tarafı da daha güvenli kılacak çözüm askeri çözüm değil." açıklamasını yaptı.

Guterres, sivillerin korunmasının öneminin altını çizerek diplomatik çabalara öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.

Tüm taraflara BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını uygulamaları çağrısında bulunan Guterres, aynı zamanda çatışmaya acilen son verilmesi ve istikrarın tesis edilmesini istedi.

BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM), İsrail'in sabah saatlerinden bu yana güneyini bombaladığı Lübnan'da yaşananlara ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.

"Lübnan'da hızla askeri gerilimin tırmanışı ve artan sivil kayıpları son derece endişe verici." ifadelerinin yer aldığı paylaşımda, IOM'un, saldırılardan etkilenenlerin acil insani ihtiyaçlarına karşı sahadaki ortaklarıyla çalışmaya devam ettiği kaydedildi.

Paylaşımda, sivillerin yaşamlarının, altyapının ve refahın korunmasının sağlanması gerektiği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Lübnan'da yaşananlara ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.

Lübnan'daki tırmanan krizin korkutucu olduğunu belirten Grandi, "Bugün binlerce kişi savaşla harap olmuş bir bölgede evlerinden ayrılmak zorunda bırakıldı. Sivillerin uğradığı zarar kabul edilemez. Siyasi liderler çözümler getirmeli." ifadelerini kullandı.

Grandi, çatışmaların acilen sona ermesi gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün ve Mısır, İsrail'in Lübnan'a yönelik başlattığı saldırılara karşı olduklarını ve yaşananlardan endişe duyduklarını ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan topraklarında yaşanan güvenlik gelişmelerinin büyük endişeyle izlendiği belirtildi.

Açıklamada, bölgede şiddet alanının genişlemesinin, bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik yansımaları konusunda uyarı yapıldı.

BAE Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında da İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılardan endişe edildiği kaydedildi.

Kan akmasını önlemek adına uluslararası çabaların bir araya gelmesi gerektiği belirtilen açıklamada, sivillerin güvenlik içinde olmaları gerektiğine dikkat çekildi.

Ayrıca anlaşmazlıkların, şiddet yerine, çatışma ve gerginlik dilinden uzakta diplomasi yoluyla çözülmesinin zorunlu olduğu ifade edildi.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ise yaptığı açıklamada, Lübnan'ın yanında yer aldıklarını belirtirken, "İsrail saldırılarının dizginlenmesi" çağrısı yaptı.

Safedi, X hesabından yaptığı paylaşımda, vakit geçmeden bölgedeki gerginliğin durdurulması ve uluslararası çevrelere İsrail'in saldırganlığının dizginlenmesi çağrısında bulundu.

Öte yandan Ürdün haber ajansı Petra, Kral 2. Abdullah'ın Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile telefon görüşmesi yaptığını ve ülkesinin, Lübnan'ın yanında yer aldığını söylediğini aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı ise Lübnan'a yönelik İsrail'in yürüttüğü tehlikeli gerginliği kınadı.

Bakanlık, X platformundan yaptığı açıklamada, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu yüzlerce Lübnanlının ölümüne neden olan geniş çaplı askeri "operasyonları" kınadığını duyurdu.

Mısır'ın, Lübnan'ın egemenliği ve topraklarına yönelik herhangi bir ihlale tam olarak karşı olduğu belirtilen açıklamada, uluslararası güçler ve Birleşmiş Milletler'e, İsrail'in bölgedeki gerginliği tırmandırmasının durdurulması için derhal müdahale etme çağrısı yapıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Netanyahu'nun Lübnan halkına yönelik X'ten yaptığı paylaşımda, Lübnan'ın güneyine yönelik İsrail saldırılarının "sadece Hizbullah'ı hedef aldığını" iddia etmesine tepki gösterdi.

Söz konusu paylaşımı alıntılayan Albanese, "Filistinliler gibi Lübnanlılar da sizin yalan söylediğinizi biliyor. Filistinliler gibi Lübnanlılar da İsrail liderliğinin, iktidarını devam ettirmek ve yerleşimci-sömürgeci gündemini ileriye götürmek için soykırım şiddetini bölgeye yayma noktasında istekli olduğu kadar vicdansız olduğunu biliyor." ifadelerini kullandı.

Albanese, Filistinliler gibi Lübnanlıların da İsrail toplumunun çoğunun sürekli bir savaş halinde yaşamaktan başka alternatifleri göremeyecek kadar incinmiş, travmatize olmuş veya beyinlerinin yıkanmış olabileceğini kaydederken, "Filistinliler gibi Lübnanlılar da sizin neden henüz Lahey'de olmadığınızı (yargılanmak üzere) merak ediyor olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, X'ten yaptığı paylaşımda, Lübnan ve İsrail'deki roketler ve hava saldırıları ile bunların sonucunda meydana gelen sivil kayıplardan derin endişe duyduğunu bildirdi.

Bakan Lammy, "Tırmanışın devam etmesi daha da yıkıcı sonuçlar doğurma riski taşımaktadır." ifadesini kullandı.

İsrail ve Hizbullah'a yönelik acil ateşkes çağrısını yinelediğini kaydeden Lammy, G7 ülkelerinin bakanlarıyla yapacağı görüşmede bunu vurgulayacağının altını çizdi.

Katar, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını en güçlü ifadelerle kınarken, uluslararası toplumu, İsrail'i dizginlemek için harekete geçmeye çağırdı.

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği ve yüzlerce kişinin ölmesine, binlercesinin yaralanmasına neden olan saldırıların en güçlü şekilde kınandığı belirtildi.

Bölgedeki şiddet çemberinin genişlemesi ve kapsamlı bölgesel bir savaşa doğru gidilmesine karşı uyarıda bulunulan açıklamada, tansiyonun yükselmesinde en önemli unsurun İsrail'i caydıracak bir gücün olmaması olduğu ifade edildi.

İsrail'in uluslararası hukuku çiğnemeye devam ettiği ve yaptıklarının cezasız kaldığı kaydedilen açıklamada, bu durumun, krizleri büyüttüğü, bölgeyi uçurumun eşiğine getirdiği ve hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde büyük etkileri olacak gerilimlere maruz bıraktığı vurgulandı.

Katar'ın bölgede istikrarın sağlanmasını amaçlayan tüm çalışmaları desteklediği yinelenen açıklamada, uluslararası topluma İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması için harekete geçme çağrısı yapıldı.