Piyasalarda Credit Suisse ve Deutsche Bank korkusu
Piyasalara yeni haftada İsviçreli Credit Suisse ve Alman Deutsche Bank'a yönelik endişeler damga vurdu. Credit Suisse hisseleri CEO'sunun 'sağlam sermaye tabanları' olduğunu belirtmesine rağmen bu sabah yüzde 9 değer kaybetti. 2022 genelindeki kayıp ise yüzde 60'ı buldu. Deutsche Bank hisseleri de bugün yüzde 5 yıl genelinde ise yüzde 36 düştü. 2021 yılında art arda gelen skandallarla sarsılan Credit Suisse yılın ilk çeyreğinde zarar açıklarken önemli çalışanlarının ayrılıkları da hisselerindeki düşüşü tetikledi. Uzun yıllar skandallar ve cezalarla anılan Deutsche Bank ise ilk çeyrekte 1 milyar Euro kâr açıklasa da hakkında yürütülen vergi kaçırılmasına yardım soruşturması yatırımcı güveninin yeniden tesisini zorlaştırdı. Bu bankaların hisselerindeki değer kayıpları 'Lehman Brothers tarzı yeni bir kriz mi geliyor' sorusunu gündeme getirdi
Gelişmiş ülke piyasalarında merkez bankalarının agresif faiz indirimleri sebebiyle 2022 genelinde borsalarda satışlar yaşanırken son haftalarda Credit Suisse ve Deutsche Bank ekseninde yeni bir endişe ortaya çıktı.
İsviçreli finans devi Credit Suisse özellikle haftasonu boyunca tartışmaların merkezine oturdu.
Yaklaşık 1.5 trilyon dolarlık varlık yöneten Credit Suisse'de aslında yıl genelinde çalkantılar yaşandı. Ancak son günlerde korkuyu artıran bankanın CEO'su Ulrich Koerner'in çalışanlarına yolladığı bir bilgi notu oldu. Bloomberg tarafından görülen bilgi notunda 'bankanın kritik bir anda' olduğu ifade edildi.
Yine CEO tarafından yollanan başka bir bilgi notunda ise çalışanların günlük hisse performansına değil 'bankanın güçlü sermaye tabanı ve likidite pozisyonuna' odaklanması istendi. 27 Ekim'e kadar yeniden yapılandırma için değerlendirme sürecinin devam edeceği bildirilen bilgi notunda "Takdir edersiniz ki 27 Ekim'den önce dönüşüm planlarının detaylarını paylaşamam. Ancak bunun yanında bu zorlu dönemde benden sık sık haber almanızı istiyorum. Bu sebeple söz konusu tarihe kadar benden sık sık güncelleme alacaksınız" ifadeleri yer aldı.
'KURTARICI' BANKADAN AYRILDI
Geçen hafta bankanın yatırım bankacılığı departmanı yöneticilerinden Jens Welter'in 27 yıldır çalıştığı Credit Suisse'den ayrılarak Citi'ye geçeceğini açıklamasının diğer banka çalışanlarını da endişelendirdiği ifade ediliyor.
2021'de yatırım bankacılığı bölümünden 50 kişi ayrılmıştı. Credit Suisse bu departmanı diğer işlerinden ayırarak ayrı bir kuruluş haline getirmeyi planlıyordu. Jens Welters'a hem imaj hem de mali performans kaybı yaşayan bu bölümü toparlama görevi verilmişti. Bir anlamda kurtarıcı görevi görmesi beklenen Welters'ın ayrılığı bu sebeple büyük önem taşıyor.
HİSSELER BU YIL YÜZDE 60 DÜŞTÜ
Credit Suisse hisseleri halihazırda cuma kapanış itibarıyla 2022 genelinde yüzde 56 düşmüştü. CEO'nun 'sağlam sermaye tabanı vurgusu' ve haftasonu boyunca banka yetkililerinin büyük yatırımcıları ikna çabalarına rağmen hisseler bu sabah da yüzde 9 düştü. Böylece 2022 yılındaki kayıp yüzde 60'ı buldu.
Peki 1856 yılında kurulan ve bugüne kadar pek çok krizi başarıyla atlatan Credit Suisse ile ilgili nasıl böyle olumsuz bir tablo ortaya çıktı? Bu durumda geçen yıl patla veren pek çok skandalın etkisi oldu.
5.5 MİLYAR DOLAR ZARAR YAZDI
Geçen yıl ABD merkezli yatırım Archegos Capital Management iflas ederken bu firmaya aracılık hizmeti sunan Credit Suisse'in de teminat tamamlama çağrılarına cevap veremedi. Bu sebeple İsviçreli dev 5.5 milyar dolar zarar yazmak zorunda kalırken 23 çalışanını da işten çıkarttı.
10 MİLYAR DOLARLIK FON ASKIYA ALINDI
Tedarik zinciri firmalarına kredi sağlayan Greensill Capital'ın geçen yılki çöküşü de bankayı olumsuz etkiledi. Credit Suisse Greensill Capital'ın riskli kredilerini paket halinde müşterilerine satıyordu. Greensill'in 2021 başında yüksek getiri vaadiyle halka arz hazırlığında yatırımcıları yanılttığının ortaya çıkmasıyla firmanın çöküş süreci başladı. İngiltere'de yürütülen soruşturma kapsamında Credit Suisse yönetimindeki 10 milyar dolarlık yatırımcı fonu askıya alındı.
TON BALIĞI TAHVİLİ KRİZİ
Credit Suisse'i geçen yıl sarsan bir diğer skandal ise Mozambik'te yaşandı. 2013-2014 yıllarında Mozambik'te yeni kurulmuş 3 firma Credit Suisse ve Rus VTB'den 2.2 milyar dolarlık kredi aldı. İddialara göre büyük bir ton balığı fabrikası almak için kullanılan bu kredilerde dönemin hükümeti garantör oldu. Ancak Mozambik yasalarında belirtilmesine rağmen bu krediler parlamento tarafından onaylanmadı. 2016 yılında ise hükümet bu kredilere karşılık bankalara Hazine tahvili verdi. Denetimler sonucu alınan kredinin 500 milyon dolarının kayıp olduğu tespit edildi. Bu skandal ülkede finansal bir krizi tetikledi ve yerel paraları dolar karşısında yüzde 40'a yakın değer kaybetti.
Credit Suisse skandaldaki rolü sebebiyle ABD ve İngiltere'de regülatörlere geçen yıl 450 milyon dolarlık ceza ödemeyi kabul etti. Ayrıca söz konusu işlemler sebebiyle 200 milyon dolarlık zarar yazdı.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI İSTİFA ETTİ
Tüm bunların üzerine 2022 başında Credit Suisse Yönetim Kurulu Başkanı António Horta-Osório koronavirüs salgını döneminde 2 kez kuralları deldiğinin ortaya çıkması üzerine istifa etme kararı aldı. Uluslararası basın ve sosyal medyada António Horta-Osório'nun aslında kötü gidişat nedeniyle görevinden ayrıldığı iddia edilse de bu iddialar doğrulanmadı.
ZARAR BEKLENTİLERİ AŞTI
2021'in son 2 çeyreğinde zarar açıklayan Credit Suisse tüm bu gelişmelerin ardından bu yılın ilk çeyreğinde de zarar açıkladı. İlk çeyrekte zarar 114.9 milyon İsviçre Frangı olan beklentilerin üzerinde 273 milyon İsviçre Frangı oldu. Zararın artmasında 703 milyon İsviçre Frangı hukuki harcamalar ve Rusya'ya ilişkin oluşan 206 milyon İsviçre Frangı tutarındaki kayıplar rol oynadı.
25 MİLYAR DOLAR ERİDİ
Üst üste gelen skandallar ve buna bağlı olarak edilen zararlar İsviçreli devin piyasa değerini erimesine yol açtı. Şubat 2021'de bankanın piyasa değeri 34.9 milyar dolarken bugün 10 milyar dolara düştü.
DEUTSCHE 1 MİLYAR EURO KÂR AÇIKLADI
Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank ise Credit Suisse'in aksine, ilk çeyrekte net kârını yüzde 17 artarak 1.06 milyar Euro'ya yükseltti. Ancak banka yaklaşık 10 yıl süren fırtınalı bir sürecin ardından henüz yatırımcıları ikna edebilmiş değil.
Deutsche Bank çeşitli yolsuzluk ve usulsüzlükler sebebiyle 2016'da ABD'de 8 milyar dolarlık ceza almıştı. O dönem bankanın iflas edebileceği ifade edilmişti. Konuyla ilgili Financial Times'a konuşan bir üst düzey banka yöneticisi süreci 'ölüme yakın bir deneyim' olarak tasvir etmişti.
VERGİ KAÇIRMA SORUŞTURMASI
Yatırımcıların bankanın geleceğine umutla bakamamasında bu yıl nisan ayında Deutsche'ye yönelik yürütülen kara para aklama ve vergi kaçırma soruşturması etkili oldu. 29 Nisan'da Federal savcılık bankanın genel merkezinde arama yaptı. Yapılan araştırma sonucunda ağustos başında bankanın kendi iç kurallarını da delerek müşterilerinin vergi kaçırmasına yardımcı olduğu ortaya çıktı. Konuyla ilgili 1.500 kişi hakkında soruşturma devam ediyor ve bunların 70'i Deutsche Bank çalışanı.
Dolayısıyla banka kâr açıklamış olsa da geleceğine yönelik belirsizlikler devam ediyor. Bu sebeple bankanın hisseleri 2022 genelinde yüzde 36 değer kaybetti. 1 yıl önce 26 milyar dolar olan piyasa değeri ise bugün 15 milyar dolara gerilemiş durumda.
LEHMAN KRİZİNİ HATIRLATTI
Bu iki bankanın çalkantılı süreci haftasonu yeni bir 'Lehman Brothers' krizi mi yaşanacak tartışmalarını alevlendirdi. 2008 yılında iflas eden Lehman Brothers 613 milyar dolarlık borcuyla bugüne kadarki en büyük iflasa imza atmıştı. 2007 yılında ABD'de mortgage kredilerinin geri ödenmemesi sebebiyle başlayan kriz Lehman'ın 2008'in ilk 6 ayında yaklaşık yüzde 70 değer kaybetmesine yol açmıştı. Eylül 2008'de ise banka iflas açıklayarak küresel resesyonu tetiklemişti.
Bugün Lehman'da olduğu gibi Credit Suisse ve Deutsche Bank'ta yaşanan düşüşleri tek bir ana olaya bağlamak mümkün değil. Yılların yanlış yönetimi ve skandalları yatırımcıların bu bankaların hisselerinden uzak durmasına neden olsa da hisselerde yaşanan sert düşüşler piyasalarda kırmızı alarm verilmesine yol açtı.