Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem MHP, TÜSİAD ve diğerleri

        TÜSİAD'ın iki gün önce yayımladığı "'Demokratikleşme Raporu'nda ", "Kürtçe seçmeli ders olsun" önerisi yer alınca Sayın Bahçeli bakın ne dedi:

        "Türkçe dışındaki ana dillerin seçimlik ders olması ve etnik temelde siyaset önerileri TÜSİAD'ın PKK'nın siyasallaşma projesine sahip çıktığını gösterir. PKK'nın siyasi hedeflerini benimsiyorlarsa, bunu program haline getirip parti çatısı altında örgütlensinler."

        Keşke Sayın Bahçeli susmaya devam etseydi.

        Sayın Bahçeli'den hiç beklemediğimiz sözler bunlar. Üstelik hangi iklimde söylendiğine bakın: 17 yaşında kendini "milliyetçi" olarak tanımlayan bir katil zanlısı Hrant Dink'i katletmiş, cenazede onbinler yürümüş, gerginlik istemediklerini vurgulamış, azmettirici olan adam da kameralara "Orhan Pamuk akıllı olsun" diye bağırmış.

        İşte böyle bir iklimde Sayın Bahçeli neler demiş. Olmuş mu? Bence olmamış.

        TÜSİAD eski başkanı Ömer Sabancı bakın ne yanıt vermiş: "Bir parti başkanı sözlerinin nereye gideceğini, hangi dinamikleri etkileyeceğini düşünerek konuşmalıdır. Siyasetçilerden vakur, demokrasiyi yücelten söyler bekliyoruz"

        Haksız mı Ömer Sabancı? Zaten ellerinde silah kimin beynini dağıtsak diye ortalıkta dolaşan bir kitle ne anlar bu sözlerden? Her kanaat bildirene bir koruma polisi mi vereceğiz biz? Ömer Sabancı ve TÜSİAD hedef olmaz mı Bahçeli'nin bu sözlerinden sonra?

        Oysa ki Sayın Bahçeli bugüne kadar izlediği siyaset çizgisinde radikal çıkışlardan, radikal isimlerden hep uzak durmuştu. Ekonomik krize kurban giden DSP-MHP koalisyonunda uzlaşmacı ve sağduyulu tutumuyla takdir toplamış, dikkat çekmişti. Ömer Sabancı'nın bugün kendisinden talep ettiği "vakur "duruşuyla MHP'ye yeni bir algılama getirmişti.

        Ne oldu? Acaba Türkiye'de sert esen "ırkçılık" rüzgarı MHP'yi de mi sardı? Tam da MHP'nin çıkışlarının, söylemlerinin çok kritik hale geldiği bir konjoktürde?

        Sayın Bahçeli'nin bu çıkışı sözlerinin anlamını da eksiltmektedir. Ne demiş ki TÜSİAD? Bir açılımda bulunmuş, bir öneri getirmiş? Bunun için bir örgütü, bir grubu PKK’lıilan etmek yakışık aldı mı yani?

        Türkiye'yi birleştirecek, gerginlikleri azaltacak bir üslup yerine böylesi talihsiz bir söylem kime ne fayda getirir ki?

        İşte siz zemin hazırlarsanız birileri de çıkar kendini "sizden" ilan eder ve sokakta adam vurur.

        ****

        Son günlerde bazı kesimler bir de şu sözü sakız etmişler ağızlarına: Efendim neymiş, şehit cenazeleri Hrant Dink kadar haber olmuyormuş, medya o zaman neredeymiş vs. vs...

        Anlaşılan bu kesimler gerçekten de hiç gazete okumuyor, haber izlemiyor. Türkiye'nin Kuzey Irak'taki çıkarları için haftalardır bas bas bağıran yazan çizen, Ankara'yı göreve çağıran bu basın ve bu yazarlar değil mi? Her gelen şehit cenazesi haberini manşete taşıyan, ABD'ye ve koordinatörlük oyununa kafa tutan, itiraz eden bu basın değil mi? On yıllardır belki de Türkiye'nin doğusundaki sefalete, eğitimsizliğe, feodal zulüme, töre cinayetlerine mercek tutan, bu bölgeyi kalkındırmalıyız diye haykıran bu basın, yine bu köşe yazarları değil mi? El insaf.

        Peki bir son soru: Türk bayrağına sarılı kalkan o tabutlarda bembeyaz kefenlerde hayata veda etmiş o gencecik bedenler bu ülkenin Kürtleri, Lazları, Alevileri değil mi? Hem de belki de en çok Kürtleri. Bu ülkede en eğitimsiz bırakılmış, er olarak en ön saflarda savaşan Kürt gençleri değil mi? Peki bu ülkenin işadamları, siyasetçileri ve onların çocukları çürük raporları alıp askerden kaçarken askere giden ve Türk Bayrağı altında askerlik yapan Hrant Dink değil mi?

        El insaf.

        Allah aşkına şu arkasına saklandığınız "milliyetçilik" kavramını bir daha gözden geçirin. Böylece kim bu vatana ihanet etmiş, kim yüceltmiş daha iyi değerlendirebilirsiniz.

        Bakın belki 1 Mart 1993 günü Paris'te Ermenistan Devlet Başkanı Ter Petrosyan'la görüşen MHP'nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş'in otel odasında sorduğu şu sorular size yol gösterir:

        'Malazgirt Savaşı'nı Türklerin Ermenilerle birlikte kazandığını biliyor musun? 'İstanbul'un alınmasında Ermenilerin yaptığı kahramanlıklardan haberin var mı? 'Fatih Sultan Mehmet'in Ermeni Patrikhanesini nasıl bir fermanla açtırdığından haberdar mısın? 'Çanakkale'de Atatürk'ün yanında savaşan Ermeni askerlerin adlarını biliyor musun? 'Atatürk'ün bugün kullandığımız alfabeyi Ermeni dil bilgini Agop Martayan'a hazırlattığını ve sonra ona Dilaçar soyadını verdiğini biliyor muydun?'" 'Atatürk'ün imzasını bir Ermeni güzel yazı hocasının çizdiğini duymuş muydun?'"

        Not: Bu görüşmenin ayrıntılarını www.biyografi.net sitesinde Samson Özararat başlığı altında bulabilirsiniz.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa