Ersoy: Bin ton betonu söktük, bin kamyonet yükü attık
Galata Kulesi'nin restorasyonu 100 gün içinde tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, restorasyonda kulenin içinden bin ton betonu söküp tam bin kamyonet dolusu ağırlığı da çıkardıklarını aktardı. Ersoy, depremden ziyade kule için en büyük tehlikenin yangın olduğunu belirtirken bu anlamda binanın elektrik sisteminin baştan aşağı yenilendiğini belirtti. Restorasyon sonrasında artık Galata'da bir restoran olmayacak. Yani kulenin içinde yeme içmeye dair hiç bir hizmet verilmeyecek. Kule sadece turistik gezi için ziyaretçilerine kapılarını açacak. Merak edenler için en çarpıcı değişiklikler ise 8'inci kattaki seyir terasında...
Galata Kulesi’ni elden geçirdiler. Bin 500 yıllık efsaneyi daha yüz yıllarca ayakta kalsın diye hafiflettiler. İçinden bin ton betonu söküp tam bin kamyonet dolusu ağırlığı da çıkardılar. Sade bir iç görünüme kavuştuğu tartışılmaz ama taş-derz ustaları biraz hoyrat davranmış ihtiyar delikanlıya.
İlk bakışta organik de olsa taşların üzerinde derz kalıntısı bırakarak özensiz biraz da acele bir işçilik çıkarmışlar. ‘Hilti’li restorasyon şeklinde haklı eleştirilere konu olsa da Galata Kulesi’nin içi eski görünümünden daha sakin ve yalın bir güzelliğe kavuşmuş. Yangın ve deprem tehlikesine karşın da daha korunaklı hale getirilmiş. Beğenmeyen çıkacaktır ama beğenen de çok olur. Zira restorasyonu Bilim Kurulu yönlendirmiş 16 mimar çalışmış. Anıtlar Kurulu her safhasında takip etmiş. Bir bildikleri vardır elbet ama bir iki ince dokunuşla tarihten de biraz ‘derz’ çıkarıp zamanla daha iyi bir iç görünüme kesinlikle kavuşturulabilir. 100 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan Galata Kulesi’nin restorasyonu sonrası resmi açılışı 6 Ekim İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşu için düzenlenen online törenlere yetiştirildi.
GALATA KULESİ’NDE SON YEMEK
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, açılış öncesi gazete ve televizyon yöneticilerinin bir araya geldiği bir yemekte Galata Kulesi’nde yapılan çalışmalara yönelik bilgileri paylaştı. Bu sembolik de olsa Galata Kulesi’nde yenilen ‘son’ yemek oldu. Çünkü restorasyon sonrasında artık Galata’da bir restoran olmayacak. Yani kulenin içinde yeme içmeye dair hiç bir hizmet verilmeyecek.
Giriş üzeri 8 katı bulunan kule tepeden tırnağa yenilendi, ve artık turistlerin ziyareti için hazır durumda. En büyük yenilik seyir terası katı olan 8’inci katta yapıldı. Alt katlarda arkeolojik eserlerin bulunduğu geçici sergi alanlarının yanı sıra bir de İstanbul’un turistik yerlerini gösteren ışıklı bir maket bulunuyor. Gelelim en dikkat çeken bölüme.
Seyir terasında külah iç tasarımı olduğu gibi ortaya çıkarıldı. Tavandaki avize kaldırıldı betonla kaplı tavan açıldı. Görece hafif bir malzeme olan alçı ile düzeltildi. Ve kubbenin iç çeperine İstanbul’un fetih sonrası görünümün resmedilmiş gravürü giydirildi.
Sade bir görünümün yanısıra birazda çatı külahın ağırlığı azaltılmaya gayret gösterildi. Ahşap parkeler daha açık bir renk tercihi ile baştan aşağı yenilendi. Ve seyir terası bölümünde külahın tam altına mermer bir desen yerleştirildi.
Katlar arasındaki beton merdivenler yerine metal aksamlarla eski görünüm farklılaştırıldı. Taş duvarların kuvvetlendirilmesi için de organik bir malzeme olan ‘Horasan Sıva Harcı’ kullanıldı. Taş derzinde kullanılan bu sıva türü çimentonun aksine binanın hava almasını ve taşların çürümesini engelliyor. Zira farklı organik malzemelerin kireç ile karışması ile ortaya çıkarılıyor. Galata Kulesi artık her katı baştan aşağı yenilenmiş olarak turistik ziyaretçilerini bekliyor.
YANGIN İÇİN ÖNLEMLER ALINDI
Bakan Ersoy restorasyon sırasında kule için depremden ziyade en büyük tehlikenin yangın olduğunu belirtirken bu anlamda binanın elektrik sisteminin baştan aşağı yenilendiğini belirtti. Ersoy, restorasyonda bin ton betonun söküldüğü aktardı. Restorasyon sırasında kamuoyuna yansıyan darbeli kırma aletli görüntülere dönük olarak ise Bakan Ersoy, bu konunun speküle edildiğini ifade ederek “Tek bir kare ile tüm işi yorumlamanın çok hakkaniyetsiz olduğunu belirtmek istiyorum. Çürütme ve tümleme dediğimiz bir terim var. Beton orijinal yapıyı çürütüyor. Duvarın belli bir kısmı gitmiş ve tümlerken inşaat demiri betonla yapılmış. Anıtlar Kurulu 'bunu al' diyor. Daha özgün malzeme ile onu tümlüyorsunuz. Yapılan işlemler de buydu aslında” dedi.
İŞTE ADIM ADIM RESTORASYON SÜRECİ
2019, 2022’DE ANCAK YAKALANIR
Gelelim bakanlığın faaliyetlerine dönük diğer gelişmelere... Malum pandemi tüm sıcaklığı ile gündemdeki yerini koruyor. Yaz dönemi sona ererken turizmde pandeminin etkileri maalesef devam ediyor. Ve Bakan Ersoy'un deyimi ile 2021’de 2020’den daha iyi olsa da 2019’a dönüş en erken 2022’de gerçekleşecek. Son dönemde İstanbul’un sokaklarında geçmişe nazaran az da olsa bir turist yoğunluğu söz konusu. Bakan Ersoy 9.2 milyon turistin bu yıl pandemi koşullarında ülkeyi ziyaret ettiğini ifade ederken toplamda yurtdışında yaşayan Türklerin ziyareti ile birlikte yılı 15 milyonda kapatma hedefleri olduğunu belirtiyor. Zira 2019’da toplam 51,7 milyon ziyaretçi, 34,5 milyar dolar turizm geliri rakamına ulaşılmıştı.
ÖZEL TİYATROLARA DESTEK ARTTI
Bakan Ersoy kamuoyunda yine tartışmalı bir konu olan özel tiyatroların desteklenmesi konusuna da değindi. Ersoy, bu alanda destekleri 3 katına çıkardıklarını açıklarken çok sayıda sahneyi özel tiyatrolara kullandıracaklarını belirtti. Biletlerde KDV’nin yüzde 8’den 1’e çekildiğini kiralamada da stopajın yüzde 20’den 10’a indirildiğini anımsatan Bakan Ersoy bu indirimlerin süresinin uzatılması için de Hazine ve Maliye Bakanlığı ile temaslarının devam ettiğini aktardı. Bakan Ersoy şöyle konuştu: “Özel Tiyatro temsilcilerinin katılacağı bir çalışma grubu kurulacak. Artık yardım miktarlarının da çalıştırılan bordrolu sanatçı sayıları da esas alınacak kriterler arasında yer alacak. Devlet Tiyatroları sahneleri düşük ücretlerle Anadolu genelinde Özel Tiyatrolara tahsis edilecek. Bu yıl proje ve dijital arşiv desteği anlamında özel tiyatrolara 21.4 milyon lira kaynak sağladık. Bu rakamın 12 milyon lirası doğrudan proje desteği.”
