Fatih Terim: "Sevk etme mi, zevk etme mi desem..."

"Şampiyonlar Ligi'nde bu kadroları kurabilmek için ekonomisiyle her şeyiyle ciddi planlamalar yapmak lazım. Buralar artık en ciddi yerler. Buradaki tek üzüntüm, İstanbul'da oynar gibi bize o havayı yansıtan taraftarımıza, gurbetçilerimize beklediklerini veremedik.Kıran kırana bir maç olacak. Futbolda her şey var tabii ama UEFA'yı kazanabilmek için Lokomotiv Moskova'ya yenilmememiz kafi açıkçası. O atmosferde, düşüncede oynayacağımızı düşünüyorum. Seyircilerimiz ve taraftarımızla hayallerimiz devam edecek.Daha iyi organize olacağız. UEFA'nın bize ceza verip vermeyeceğine göre daha iyi işler yapmak için uğraşacağız ancak buralarda olmak istediğimiz bir gerçek"

OLAYLIGALATASARAY - FENERBAHÇE DERBİSİ

"Derbi sonrası olayı değerlendirdiğimizde, belki sportif nedenlerle birçok şeyle boğuşuyoruz ama derbiden sonra iğneyi kendimize batırırken, çuvaldızı hak eden de dış meseleler var.Derbide tek bir pozisyon veya kişi üzerinden sonuç çıkarmaya çalışmak doğru bir şey değil, son derece yanlış.

İkinci yarı 2-0 önde devam ederken bir takımın temposunu düşüren, aldığı veya almadığı veya yanlış aldığı kararlarla önce oyunu sabote edip tribünleri ve bizi çileden çıkaran bir saha yönetimi vardı.

Yetmedi oyunun başından beri susmayan ve durmayan rakip takım kulübesi vardı. Stattan izlemek ve televizyondan izlemek arasında çok büyük farklar vardır. Maç bitiminde çıkan olayların hiçbirini tasvipetmiyorum ancak olayların o boyuta gelmesine sebep olanların değerlendirmeye tabi olması gerektiğini düşünüyorum.

Elinizi vicdanınıza koyun, bu olaylar kimin işe yaradı? Kimin gündemini değiştirdi? İçinde bulundukları durum kimin meşru düzene taşıdı.

Galatasaray görüş ayrılıklarını bırakmalı ve birlikte hareket etmeli. Galatasaray markası ve Fatih Terim isminin bir araya gelmesinden rahatsız olan var. 30 milyon Galatasaraylının bir araya geldiğinde oluşturduğu gücü bilmeyenler var. Dünya üzerinde böyle çok az oluşum vardır.

'SEVK ETME Mİ, ZEVK ETME Mİ?' DESEM...

Bugünkü zamanlaması manidar olan sevk, sevk etme mi desem zevk etme mi desem kararsızım... Kararları perşembe günü hep birlikte göreceğiz ancak iki takım açısından sevklerden anladığım bir şey var.

Biz galiba kendi kendimize olay çıkarmışız, sevklerden anladığım bu. Maalesef bir kayrılma meselesi var. Deklarasyondabir 'kayrılma' kelimesi geçiyor. Ben hayatımda hiç kayrılmadım. Daha doğrusu hiçbir zaman 'kayrılan' tabakadan olmadım. Hayatım boyunca çalıştım, didindim, uğraştım. Hata yapmadım mı? Yaptım. Gerektiğinde de özür diledim.

Son yıllara baktığımızda kimin kayrıldığını daha net görürüz. Türk spor tarihinin en büyük cezasını almış biri olarak konuşuyorum. En büyük cezayı bana vermişlerdi. Ben adil olunmasını istiyorum. Tahrik unsurlarıyla niyetin doğru okunmasını istiyorum.

Maçtan sonra adlı adınca konuştum. TFF'yi, başkanı ve yönetim kurulundakileri, hakem kurulunu, bu organizasyon içindeki aktörleri pek çok kişiden daha iyi tanırım ve bilirim. Skor istediği gibi olmadığında veya işler istediği gibi gitmediğinde hedef göstermiş biri hiç olmadım.

Aralık ayında geldiğim günden itibaren, derbi sonrasına kadar herkes hakemlere ateş püskürürken ben hakemlere tek kelime etmedim. Sivas'ta yine Fırat Aydınus topu dışarıdan alıp penaltı noktasına koyduğunda 'Hakemle işimiz yok, iyi oynamadık' dedim.

İşlere de bir bakalım, iyi gidiyor mu gitmiyor mu. Rakiplerimizin birinden 2, birinden 10 puan öndeyiz. Şu an önde olan takım da bizden 4 puan önde. 8 eksiğe, 9 sakata, birçok şeye rağmen. Şampiyonlar Ligi'ndeyiz, olmazsa UEFA'dayız. İyi gitmeyen şeylere bakalım. Hedef saptırma gibi bir niyetim hiçbir zaman olmadı...

Melo'ya küfreden bu hakem değil mi? Direkt küfür. Beni değil, böyle düşünenlerin niyetini ve amacını sorgulayın.

Allah rızası için ayıptır ya. Maçın bu hale gelmesine sebep sensin, yine söylüyorum. 'Hoca gibi birine yakışmadı, bir taç bir faul' diyorlar. Vah vah vah Türk futbolu... Ben onu mu işaret ettim. Alper'in arkadan girdiği pozisyona bakın. Geldiğim günden beri söylediklerime bakın, onlardan utanın.

TEHDİT ETMEDİM, TÜKÜRMEDİM

O kadar Fırat Aydınus kendinde değil ki, dakika 94-95, iki oyuncu didişiyor. Eğer verdiğin kararlara güvense, hakem o iki oyuncuyu çağırır, sarı kartı gösterir, onlar ayrılır ve ondan sonra bitirir. Ben kimseyi ayrıca tehdit etmedim, 'Bütün provokeyi sen yaptın' dedim.Tükürme falan varmış, ben kimseye tükürmedim. İnsan beddua ederken ne yaptıysa onu yaptım.

Hasan Şaş'a gelecek olursak... Kendisinin yaptığı olayı asla onaylamıyorum ama Hasan Şaş ona ceza verilmeden kendi kendine ceza veren bir yapıda. Hasan Şaş'ın katkısı zararından kat be kat üstündür. Bunu da herkes bilsin. Belirtiyorum.

Ceza ne olur ne olmaz bilmiyoruz ancak sahaya yine 11 kişi çıkacağız. Bu 11, sahaya sadece işini yapmak için yapmayacak, herkes için mücadele edecek.

BİZ KİMSEYİ SUÇLADIK MI?

Vefat eden taraftar... Olanlar bana maç sonunda aktarıldı. Flaşta haberim yoktu, basın toplantısından önce söylediler. Ben de ilk olarak ona rahmet dileyerek başladım basın toplantısına ancak ben bu konudan malzeme çıkarıp, kin ve nefretle, bana veya taraftarlarımıza kelam edilmesini, bu vefatı ahlaksızca, gündem değiştirmek için kullananları kınıyorum. Bir gecede Play-Off çıkarıldı. Son maçta 2 Galatasaray taraftarı vefat etti. Play-Off olmasa ölmeyeceklerdi. Biz kimseyi suçladık mı? Bir şey söyledik mi?

Diyorlar ki 'Fatih Terim başkanlık yapıyor'... Ben bu camianın hakkının yenmemesi için ne gerekiyorsa elimden geleni yapıyorum. Bu herkesçe bilinsin. Makamın, mevkiininbenim için bundan sonra bir önemi yok.

"ALİ KOÇ VİZYONUNA YAKIŞMIYOR"

Sokak kabadayısı lafı var bir de. Hani 'Yeniden' centilmenlikten bahsediyordu suyun öte yanı? Üste çıkmak için had aşmak ve sokak kabadayısı gibi ifadeler kullanmak bizim sandığımız Ali Koç vizyonuna yakışmıyor. Umarım yanılmıyorumdur."