Eski eşinin böbreğiyle hayata tutundu!

Daniil ile Oksana Smirnova (29) çifti, 5 yıl önce Rusya'nın Sibirya bölgesinde dünya evine girdi. Çift, bir yıl önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı.

DHA'nın haberine göre; 5 yıl önce başlayan böbrek yetmezliği hastalığının tedavisi için birçok ülke gezen Daniil Simirnova, tedavi için son çare olarak Türkiye'ye geldi. Annesinin böbreğini almaya hazırlanan genç adama ikinci darbe tetkiklerden geldi. Yapılan testler sonucu annesinin kalın bağırsağında tümör olduğunu öğrenen genç adam ikinci kez yıkıldı. Yaşlı kadın tümörün alınması için ameliyat oldu. Yaşadığı hayal kırıklığını telefonda Rusya'daki eşi Oksana'ya anlatan Daniil hiç beklemediği bir teklifle karşılaştı. Eski eşine böbreğini vermek isteyen genç kadın ilk uçakla Türkiye'ye geldi. Hızla yapılan tetkikler sonucu ameliyat masasına yatan Oksana, eski eşine hem ikinci bir hayatta hem de aşkı için yeni bir şans verdi.

"ANNEMİN HASTALIĞINI ÖĞRENDİM PLANLARIM YARIM KALDI"

Böbrek yetmezliği teşhisinin ardından tedavi için önce Almanya'ya giden Daniil Smirnova, "5 yıl önce Rusya'da hastaneye başvurdum. Böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Tedavi için en yakın zamanda diyalize girmem gerektiği söylendi. Böbreklerde kreatin çok yüksek çıkıyordu. Almanya'ya gittim ve burada kreatini düşürmek için tedavi önerdiler. O tedaviyi görünce 5 sene boyunca diyaliz tedavisi görmeden bugüne kadar geldim. Fakat son zamanlarda kreatin çok yüksek olduğu için ya diyalize bağlı olmam ya da nakil olmam gerektiği söylendi. Araştırmalarım sonucunda Türkiye'ye gelmem gerektiğine karar verdim. Annem bana böbreğini verecekti. Tahlillerde annemin kalın bağırsağında bir tümör olduğu ortaya çıktı. Bütün planlarım yarım kaldı ne yapacağımı bilemedim" dedi.

"ESKİ EŞİM HAYATIMI KURTARDI"

Bir sene önce kendi hatası yüzünden eşinden ayrıldığını anlatan Daniil Smirnova, "Annemin hastalığı ortaya çıkınca eski eşimi aradım. Kendisi bana böbreğini vermeyi teklif etti apar topar İstanbul'a geldi. Bir gün içinde karar verip soluğu İstanbul'da aldı. Burada hemen tahliller yapıldı. Tahliller aynı gün çıktı uyumlu bulundu bu yaşadıklarımdan sonra fark ettim ki o benim hayatıma devam edeceğim tek kişi.Bundan sonra hayatıma onunla devam edip tekrar evlenip çocuk sahibi olmak istiyorum" diye konuştu.

"BÖBREĞİMLE SAĞLIĞINA KAVUŞTU MUTLUYUM"

Çevresinin olumsuz eleştirilerine aldırmadan Türkiye'ye gelen ve eski eşine böbreğini verdiği için mutlu olduğunu söyleyen Oksana Smirnova yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:"Eski eşime böbreğimi verdim ve kendimi şu anda çok iyi hissediyorum sadece birazcık ağrım var. Çok mutluyum o sağlığına kavuştuğu için umarım her şey çok daha güzel olur. Açıkçası çoğu yakınım İstanbul'a geldiğimi bilmiyor. Onların tepkisiyle karşılaşmamak için İstanbul'a geldiğimi söylemedim sadece burada olmam gerektiğini düşündüm ve geldim. Şu an hissettiğim tek şey heyecan ve mutluluk. Hastalık nedeniyle biz tekrardan bir araya geldik birbirimiz olmadan yaşayamayacağımızı fark ettik. Tekrardan evlenmeye karar verdik."

"ARTIK RUS HASTALAR NAKİL İÇİN TÜRKİYE'YE GELİYOR"

Eskiden Türklerin nakil için Rusya'ya gittiklerini belirten Prof. Dr. Murat Tuncer, bu durumun artık tersine döndüğüne dikkat çekti. Bunun Türk tıbbının başarısı olduğunu anlatan Prof. Dr. Murat Tuncer, "Rusya'dan insanlar organ nakli olmaya Türkiye'ye geliyorlar. Bu Türk tıbbının başarısı ve organ naklinin ruhu açısından çok önemli. Eğer biz bu hazırlıkları yapmasaydık sağlıklı birey olduğunu düşündüğümüz annenin bağırsaklarında tümöre rastlamayacaktık. Hem anne ve oğlun hayatını kurtardık hem de bir aile sayemizde yeniden bir araya geldi" ifadelerini kullandı.

"KADAVRADAN NAKİL ORANI YÜKSELMELİ"

Operasyonu gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar ise kadavradan nakil oranının düşük olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, "Böbrek nakli canlı vericiden yapıldığı zaman en iyi sonucu veriyor. Türkiye'de daha çok canlı vericiden alınan böbreklerle nakil yapıyoruz. Ama herkesin vericisi yok. Ülkede çok sayıda böbrek hastası var. Dolayısıyla kadavra nakli çok yapılmadıkça bu hastalarımızın çoğunluğunun hastalığını giderici tedaviyi gerçekleştirmek mümkün değil. Türkiye'de yüzde 20 kadavradan yüzde 80 canlıdan alınan böbrekle nakil yapılıyor. Keşke daha çok organ nakli olabilseydi de kadavradan nakil yapabilseydik" ifadelerini kullandı.