Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Onlar bize yaşarken lazım... | Sağlık Haberleri

        Dünyadaki en kıymetli şey bir canlıyı yaşatabilmek, ona hayat verebilmektir. Biz de HABERTURK.COM olarak 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası kapsamında özel bir hastanede Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. K. Yalçın Polat ile ülkemizde ve dünyada organ bağışını, organ bağışlarının yeterli düzeyde olmamasının sebeplerini, bağışları artırmak için yapılması gerekenleri konuştuk.

        “İnsanların diyaliz merkezlerine, organ nakli yapılan hastanelere gidip nakil öncesi ve sonrası hastaları görmelerini isterim” diyen Prof. Dr. Polat, organ bağışı ve organ nakline dair merak edilenleri anlatıyor.

        Organ bağışlarının yetersiz olması nedeniyle pek çok insanı kaybediyoruz. Türkiye'de kaç kişi organ bekliyor?

        Türkiye’de organ nakli bekleyen hasta sayısı oldukça fazla. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre yaklaşık 25 bin kişi organ bekliyor. Bu hastaların yaklaşık 22 bini böbrek, 2 bini karaciğer nakli bekliyor. Bu sayının geri kalanını ise kalp, pankreas, akciğer ve kalp kapağı bekleyen hastalar oluşturuyor.

        Ancak bu organ yetmezliği gelişen ve organ nakil merkezlerine gidip kayıt altına giren hastalardır. Eğer gerçek rakamdan bahsedecek olursak organ nakli yapılması gereken hasta sayısı Türkiye’de çok daha fazla. Diyalize giren hasta sayısının 55 bin olduğunu ve karaciğer nakli bekleyen hastalarımızın sayısının da daha fazla olduğunu söylersek bu sayı 40 bini bulabilir.

        YILDA 300-400 BAĞIŞ

        Peki, organ bağışında Türkiye’de ve dünyada durum nedir?

        Türkiye’de ağırlıklı olarak canlı nakiller yapıyoruz. Çünkü kadavra bağışı Batılı ülkelere göre çok daha düşük. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir kriteri var. Ülkelerin milyon nüfusları başına organ bağışı değerlendirmesi yapıyor. Batılı standartlarda organ bağışı milyon nüfus başına 25-30 arasında değişiyor. Yani her milyon nüfus başına yılda 25-30 bağış yapılıyor. ama Türkiye’de bu sayı maalesef ki 5,2.

        Türkiye’nin batılı standartlara göre organ bağışı yaptığını düşünecek olursak 2 bin civarında organ bağışı yapılması gerekir. Ancak Türkiye’deki rakam yılda 300-400.

        Biz kadavra organ bağışını yılda 2 bin civarında tutarsak, o zaman belki de hiç canlı vericiye ihtiyacımız kalmayacak ve çok daha fazla hastaya ulaşmış olacağız.

        GÜVEN OLURSA ORGAN BAĞIŞI DA OLUR

        Sizce organ bağışının istenilen düzeyde olmamasının nedenleri nelerdir?

        Organ bağışı aslında bir eğitim konusu. Bir toplumda organ bağışını artırabilmek süreç ister. Türkiye’de organ nakilleri özellikle son 10-15 yılda arttı. Merkezler arttı, deneyimler, tecrübeler arttı. Ama bu bilinç ilkokul çağlarında aşılanmalı. Birtakım kültürel etkiler, inançlar var, bir ülkeye bir şeyleri kabul ettirmek kolay olmuyor. Ama en önemlisi, insanlarımızın sisteme güvenmesi yani bizlere, sağlık çalışanlarına, Sağlık Bakanlığı’nın organ nakli konusundaki organizasyonuna güvenmesi gerekiyor. Güven olursa organ bağışı da olur.

        Organ bağışlarını artırabilmek için organ bağışı konusunu sürekli gündemde tutmamız gerekiyor. Bu konuda iletişim araçlarını kullanmak gerekiyor. İnsanlara organ bağışının iyi bir iş olduğunu, organ nakilleri ile insanların yeniden hayata tutunduklarını, nakillerin hayata sihirli bir dokunuş olduğunu anlatmamız gerekiyor.

        Organ bağışlama konusunda dini bir engel de yok. Çünkü dini açıdan bir engel olsa insanların alıcı da olmaması gerekir. Burada önemli olan şey insanlara doğruyu anlatabilmektir. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu konuda sürekli bilgilendirme yapıyor ve organ bağışı yapmanın dini açıdan sakıncalı olmadığını açıklıyor.

        Kimler organ bağışında bulunabilir?

        18 yaşının üzerinde, akli melekelere sahip bir insan organ bağışında bulunabilir. Organ bağışı yapan kişi bunu kendi isteği ve rızasıyla yapar. Kişi hayattayken organlarını bağışladığında ona bir kart verilir. Kartta bulunan veriler Sağlık Bakanlığı’nın sisteminde kayıtlı olur.

        “AİLENİZLE PAYLAŞIN”

        Organ bağışında bulunmak için nereye başvurulmalı?

        Eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversiteler ve organ nakli yapan tüm kamu ve özel sektördeki merkezlere başvurup, buradaki organ nakil koordinatörlerine müracaat ederek organ bağışlayacaklarını belirtebilirler. Bir şahit huzurunda evraklar doldurulur ve bu veriler Sağlık Bakanlığı’nın sistemine kaydolur.

        Hukuki açıdan bir kişi akıl sağlığı yerindeyken organlarını bağışlamışsa ve bu kartı taşıyorsa bu kişinin organları alınabilir. Hukuki süreçte hiçbir engel yoktur, ailesine danışmadan organları alınabilir. Ama Türkiye’de biz vefat eden kişinin birinci derece yakınlarından onay alıyoruz. Hukuki anlamda böyle bir şeye gerek olmasa da etik açıdan ailelerden de onay alıyoruz. Bu zor bir süreç ama bunu yapmalıyız. Dolayısıyla organ bağışı yapan herkesin bunu ailesiyle paylaşmasını istiyoruz.

        Bitkisel hayata girmiş bir kişinin organları alınabilir mi?

        Bir kişinin organlarının alınabilmesi için o kişinin tıbbi olarak ölmesi gerekir. Tıbbi ölüm ise beyin ölümüdür. Bitkisel hayat ölüm değildir. Kişinin şuuru açık olmasa da, solunum makinesine bağlı olsa da eğer o kişi bitkisel hayatta ise o kişinin organları alınmaz.

        Beyin ölümünün kararını organ nakli dışında kardiyolog, nörolog, nöroşirurji ve anestezi uzmanlarından oluşan başka bir ekip verir. Kişiyi her bir uzman ayrı ayrı değerlendirir. Beyin ölümünün tespitiyle ancak bu kişi donör adayı olabilir. Beyin ölümünün tespiti için de birtakım objektif testler ve kriterler vardır. Bizler herhangi bir hastanedeki beyin ölümünü takip edemiyoruz. Ancak Türkiye’de Ulusal Koordinasyon Merkezi tarafından takip ediliyor. Beyin ölümü kararı verilmiş olan kişinin ailesi ile o hastanenin organ nakli koordinatörü görüşüyor. Organ bağışı yapıldıktan sonra organ nakil merkezlerindeki ekibin haberi oluyor. Bu aşamaya kadar bizlerin herhangi bir bilgisi olmuyor. Dolayısıyla bir insanı organ bağışına zorlamak gibi bir durum söz konusu değil.

        ORGAN NAKLİNİN FELSEFESİ: KADAVRADAN NAKİL

        Organ nakli kararı verilmiş her birey kadavra listesine kayıt olabilir mi?

        Kişinin canlı vericisi olsa da, hazırlık aşamasında dahi biz bir hastaya organ nakli kararı vermişsek, canlı vericisi varsa canlı vericinin tetkiklerinin takibini yapmaya başlıyoruz. Ama bu kişinin organ nakli ihtiyacı varsa mutlaka hemen organ bekleme listesine de yazılıyor. Çünkü her an her şey olabilir. Biz de böylece bir kişiyi canlı vericiden kurtarmış oluruz. Amacımız; organ naklinin felsefesine uyan, kadavradan organ nakli yapmaktır…

        18 yaş altı beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişinin organı, nakil için kullanılabilir mi?

        Kullanılabilir. Çocuklara da ister 3 aylık olsun ister 1 yaşında olsun nakil yapılabiliyor. Bunun için de ailenin onayının alınması gerekiyor.

        DÖRDÜNCÜ DERECEDEN SONRA ETİK KURUL DEVREYE GİRİYOR

        Hasta bir kişiye canlıdan nakil için kimler organ bağışında bulunabilir?

        Hastaya birinci dereceden dördüncü dereceye kadar yakınlar tıbbi uygunluk varsa organ bağışında bulunabilir. Eğer dördüncü derecenin ötesinde ise veya hastanın arkadaşı organını vermek istiyorsa o zaman etik kurula başvurulması gerekir. Etik olarak kişinin organ vermesinde bir engel yoksa organını bağışlayabilir.

        “KADAVRADAN ORGAN BAĞIŞIMIZ YOK!”

        Ülkemizdeki organ bağışı oranlarını artırabilmek için nelere ihtiyacımız var?

        Organ bağışının gerekliliği konusunda insanları ilkokuldan başlayarak eğitmemiz gerekiyor. Bu bilincin verilmesi gerekiyor. Organ nakli ile ilgili akıllarda şüphe veya soru varsa bunu sormaları gerekiyor. Organ bağışlayacak kişilere önerim; Sağlık Bakanlığı’nın organ bağışı ile ilgili web siteleri, telefon numaraları var. Buralardan ilgili bilgileri alabilirler. Sistemin nasıl işlediğini daha iyi öğrenebilirler.

        Türkiye’de çok iyi bir Ulusal Koordinasyon Merkezi var. İnsanlarımız bunları görürse, organ bağışı, organ nakli hakkında ilgili yerlerden daha detaylı bilgi alırlar. Organ nakli çok önemli bir tedavidir. Organ nakli yapmadığımız hastaların her yıl yüzde 5-10’unu kaybettiğimizi söyleyebilirim.

        Canlı vericileri çok kullanıyoruz çünkü kadavra organ bağışı yok. Ama aslında bu bir tezat çünkü insanlara hayattayken organları lazımken, hayattayken bir parçalarını veriyorlar. Öldükten sonra vermiyorlar ama aslında öldükten sonra organlarını vermeleri daha mantıklı. Bunları anlatmak gerekiyor. İnanç ile ilgili bir engel varsa da bununla ilgili diyanetten görüş alınabilir. Organ bağışı bilincini toplumun her kesimine yaymak gerekiyor. İnsanların bu konuyu aileleriyle tartışmaları, konuyla ilgili bilgi almak için de bizlere başvurmaları gerekiyor.

        DİYALİZ MERKEZLERİNE GİDİN VE HASTALARI GÖRÜN!

        Son olarak neler söylemek istersiniz?

        Türkiye’de organ nakli ile ilgili çok iyi bir alt yapımız var. Yılda 4 binin üzerinde organ nakli yapılıyor. Yurtdışındaki hastalar dahi Türkiye’yi tercih ediyor. Türkiye’nin tek handikapı canlıdan nakil yapılıyor olması. Organ bağışı hakkında diğer ülkelerden eğitim için Türkiye’ye gelen doktorlar var. Bu bizim çok iyi bir yerde olduğumuzu gösteriyor. Sonuç olarak dünya standartlarının üstünde olduğumuzu söyleyebilirim.

        Organ bağışı hayat kurtarır ve çok büyük bir hayırdır. İnsanların diyaliz merkezlerine, organ nakli yapılan hastanelere gidip nakil öncesi ve sonrası hastaları görmelerini isterim. İnsanlar aradaki bu farkı gördüğünde organ bağışına daha sıcak bakacaklardır.

        Demet DEMİRKIR / HABERTURK.COM

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa