Eski Bakanı Ercan Vuralhan'ın cinayetle son bulan hikâyesi
Ercan Vuralhan... Dışişleri Bakanlığı'nda memurlukla başlayan kariyer çizgisi hep yükseliş gösterdi. Kâtiplik, başkâtiplik, başkonsolosluk derken Savunma Bakanlığı koltuğuna oturdu. Bitmeyen yolsuzluk iddiaları mahkeme kararlarıyla da tescillendi. Bakanlık koltuğuyla taçlanan yaşamı, bir kafenin sandalyesinde alacaklısının eliyle son buldu
ABONE OLMERSİN Tarsus Amerikan Koleji ve Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Ercan Vuralhan, inişli-çıkışlı hayatına hep tezatları sığdırdı. Bakan unvanı ile önünde eğilenler oldu, hayatını kendi eliyle kararttığı günlerinde ise kimi zaman polisten kaçtı, kimi zaman mafyadan kaçıp polise sığındı. Gazete Habertürk'tenÜmran Avcı, Mustafa Şekeroğlu ve Müslim Sarıyar'ın haberi...
BAKAN OLDUĞUNU MUHABİRDEN ÖĞRENDİ
28 Aralık 1965’te memur olarak başladığı Dışişleri serüvenine 16 Mart 1987’de Riyad Büyükelçiliği’nden istifa ederek son noktayı koytu. Ne olduysa bundan sonra oldu. “İkinci Özal hükümetinin Savunma Bakanı” ola- rak fotoğrafı gazetelerin birinci sayfasındaydı. Bakan olduğunu bir muhabirden öğrenen Vuralhan, “Aaa! Milli Savunma Bakanlığı mı?” çıkışıyla şaşkınlığını gizleyemediğini anlatan kulis haberlerle adından söz ettirmeye başlamıştı. Vuralhan, yere çakılıp 38 askerin şehit düştüğü CASA uçaklarının ihalesini verdi. Zırhlı araç alımında yolsuzluk iddiaları havada uçuştu. İnşaatlarla ilgili dolandırıcılıkta adı geçti. Eski bakan, ‘dolandırıcılık, hileli iflas’tan aranıyordu. TBMM Misafirhanesi’nde kalan Vuralhan, tesadüfen yakalandı. Deprem evleri yapacağını vaat ederek müteahhit firmalardan yüklü miktarda nakit ve çekle komisyon alan Vuralhan’a haciz geldi. Tüm telefonları ve otomobili, sekreterinin adına kayıtlıydı. 2011’de gözaltına alınıp tutuklandı.