Elif Atmaca: Oyuncaklara ulaşamayan çocuklar için tasarladık
İmece'nin ilk sosyal girişimcileri,emeklerinin karşılığını buldu. Oyuncaklara ulaşamayan çocuklar için oyuncak tasarlayan Elif Atmaca ve Ögeday Uçurum'la projeleri Toyi'yi ve İmece sürecini konuştuk
Gençleri ve hayalleri desteklemek önemli. Bir de bu hayaller çocuklarla ilgiliyse, geleceğe nasıl bir yatırım yapıldığını bir düşünün. Toplumsal meselelere yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi amacıyla, ATÖLYE ve Zorlu Holding’in kurucu ortaklığı, S360’ın stratejik partnerliği ile Şubat 2017’de hayata geçirilen İmece’nin ilk sosyal girişimcileri meyvelerini vermeye başladı. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden biri olan “Nitelikli Eğitim” alanındaki sorunlara çözüm bulmak için çalışan takımlardan biri olan Toyi, 7 aylık eğitim ve mentorluk sürecinin yanı sıra aldığı 120 bin TL hibe desteği ile fikirlerini hayata geçirdi. Toyi, oyunun iyileştirici gücünü kullanarak çocuklara problem çözme, duygularını ifade etme gibi temel bilgi ve becerileri kazandırmak; hayal gücü ve yaratıcılıkları gelişmiş, üretken ve özgüvenli bireyler olmalarını sağlamak için oyuncak kitleri tasarlıyor. Biz de bu vesileyle başarıya ulaşan 2 genç girişimciyle bir araya geldik. HT Cumartesi'den Serdar Yazıcı'nın haberi...
Elif Atmaca, Gazi Üniversitesi’nde Endüstriyel Tasarım okumuş, şu an ise tam zamanlı olarak Toyi’de çalışıyor. Ögeday Uçurum, İstanbul Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı’ndan mezun ve şu an İş Geliştirme Direktörü olarak Toyi’de çalışıyor.
Nasıl bir araya geldiniz?
Ö.U.: Bilim Kahramanları Derneği’nin düzenlediği ve çocukların Lego’lardan robotlar yaptığı First Lego League turnuvasında gönüllüydük, orada tanıştık. Toyi, aslında Elif’in mezuniyet projesi.
Bitirme projenizle neyi amaçlamıştınız?
E.A.: O dönem hem TEGV’de gönüllük yapıyordum, hem de çocuklar için bir şeyler yapmak istiyordum. Amacım, oyuncuğa ulaşamayan çocuklar için oyuncak tasarlamaktı.
Toyi’nin çıkış noktası nedir?
E.A.: Çocuklara sürekli oyuncak gönderiminde bulunamayacağımız için, gönderdiğimiz oyun kiti ile etraflarındaki malzemeleri kullanarak sonsuz sayıda oyuncak yapabilmelerini sağlamak istedim. Bunun için, hazır bir oyuncak değil, bağlantı parçalarını içeren bir oyun kiti tasarladım.
İmece ile birlikte aldığınız yolu anlatır mısınız?
E.A.: ImpactHub’da aldığımız eğitimle, elimizdeki şeyle sadece ürün olarak değil, sosyal girişim anlamında da bir etki yaratabileceğimizi gördük. Bunu fark ettikten sonra, İmece ile tam da “Biz bir şey yapmak istiyoruz ama nasıl bir yol izleyeceğimizi bilmiyoruz” noktasında buluşmuş olduk. İmece bize adım adım nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda destek olduğu için, süreç çok faydalı oldu. Hibe alana kadar olan süreçte daha çok sahaya indik, çocuklarla birlikte atölyeler yaptık. Böylece üründen çok, sahadaki deneyime de odaklanma şansımız oldu.
Hibeyi aldıktan sonraki süreç nasıl gelişti, bu süreçte neler yaptınız?
E.A.: İş planlama, finansallar, üretim yöntemi ve detayları, üretici bulma, şirket kimliğini oluşturma gibi konulara yoğunlaşarak şirket kurma yolundaki adımları attık.
Ö.U.: Günün sonunda bir oyuncak firması olduğumuz için, bunun devlet tarafındaki prosedürlerini inceledik. Oyuncak pazarının regülasyonlarını araştırdık.