Deutsche Bank'ta casus skandalı

Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank müfettişleri, şirket içinde başlattıkları incelemelerde iki üst düzey yöneticinin casusluk yaptığını ortaya çıkardı. Bankanın şirket güvenliği birimi başkanı Rafael Schenz ile yatırımcı ilişkileri müdürü Wolfram Schmitt'in görevlerine, bazı banka yöneticileri ve hissedarlarının özel bilgilerine ulaşmaya çalıştıkları gerekçesiyle son verildi. Alman finansal hukukçularının yanısıra bilgi koruma kurumu müfettişlerinin de incelemeye katılması ile casusluk soruşturmasının kapsamı da genişletildi. Mayıs ayından bu yana gizli olarak sürdürülen soruşturmanın 2-3 haftaya kadar alınacak sonuca göre resmi olarak mahkemeye taşınması gündemde. Şirkette daha önceki soruşturmalarda adı geçen isimlerle ilgili dosyalar yeniden raftan indirilirken banka yönetimi soruşturma sürecinde açıklama yapmaktan kaçınıyor. Deutsche Bank Frankfurt şubesi sözcüsü Doris Moeller-Scheu, şirketin gizlilik ilkelerini ihlal eden bulgulara rastladıklarını ve önümüzdeki haftalarda olayın resmi makamlara taşınabileceğini söyledi.

Deutsche Bank CEO’su Josef Ackermann da, 2001, 2006 ve 2007 yıllarında gerçekleşen ve kişisel hakların ihlali olarak görülen bu dört olayı araştırması için hukuk firması Cleary Gottlieb Steen & Hamilton’ı görevlendirdi. Bankanın iç soruşturması sonuçlandıktan sonra da devlet yetkililerine bilgi verilerek, yasal sürecin başlatılması sağlanacak.

Bankanın Yatırımcı İlişkileri Başkanı Wolfram Schmitt ile Almanya’daki Güvenlik Şefi Rafael Schenz’in işten atılmasına neden olan casusluk skandalının parçası olan ilk olay 2001’de yaşandı. Çalışanların sendikasını temsilen yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Gerald Herrmann, bankayla ilgili bazı bilgileri dışarıya sızdırdığı şüphesiyle izlendi. Bu olayla ilişkili olarak aynı şekilde bir gazeteci de izlendi.

2006 yılında yaşandığı belirtilen üçüncü olayda ise bankanın küçük hissedarlarından avukat Michael Bohndorf hakkında bilgi toplanılmak istendi. Hissedarlar toplantılarında eleştirileri ve sorularıyla dikkat çeken Bohndorf’un evinin bulunduğu İspanya’nın İbiza adasına Brezilyalı bir güzel gönderildi. Alman Spiegel dergisine açıklamalarda bulunan Bohndorf, kendisine bir tuzak kurulmak istendiğini belirterek, “23 yaşında çok güzel bir Brezilyalı kadınla tanıştım ve bir kafede sohbet ettik. Ancak kadın, bana sıradışı sorular sormaya başlayınca şüphelendim” diye konuştu.

Üçüncü olay da 2007 yılında gerçekleşti. Bankanın güvenlik birimi, tuttuğu dedektifler aracılığıyla COO Hermann-Josef Lamberti’nin güvenliğe yeteri kadar nem verip vermediğini test etti. Lamberti’nin otomobiline takip cihazı yerleştirmek isteyen dedektifler başarılı olamazken, üst düzey yöneticinin evine içinde mikrofon bulunan çiçekler de gönderdiler.