Dünya çapında bu merkez doğurganlık şansını yitirmeye karşı duruyor
Gelecekte doğurganlık şansını yitirme olasılığı bulunan hastalarda doğurganlığın korunması amacı ile Ankara Üniversitesi'nde başlatılan proje Türkiye'de gerçekleştirilen ilk proje olması açısından önem taşıyor. Yumurtalık dokusunun dondurulması işlemi çerçevesinde şu ana kadar 300'ün üzerinde hastada yumurtalık dokusunun dondurularak saklandığı ve tedavisi bitip kanserden kurtulmuş 5 hastaya yumurtalık dokusu nakil işlemi gerçekleştirildiği belirtiliyor. Yöntem sadece kanserli hastalara değil, hematolojik, genetik, bağışıklık sistemini ilgilendiren ve kemoterapi ile tedavi planlanan kanser dışı hastalıklara da genişledi. İlgili merkezinin dünyada bu konuda en çok işlem yapan merkezler arasında olduğu belirtiliyor. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberi.
ABONE OLKemoterapi gören ve hamilelik olasılığı olan kadın sayısı ile ilgili net bir oran vermek mümkün değil. Kanser veya kanser dışı; genetik, hematolojik ve bağışıklık sistemini ilgilendiren farklı hastalıklar nedeniyle doğurganlığını kaybetme riski ile karşı karşıya kalan hastaların sayısı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek artıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Murat Sönmezer, bu durumla özellikle kanser tedavisinin daha etkili şekilde yapılması ile kanser tedavisi görmüş ancak bu tedavinin uzun dönem ciddi etkileri ile yaşamak zorunda kalan hastalarda daha fazla karşılaşıldığını söylüyor. Bu noktada en önemli yan etkinin doğurganlığın kaybedilmesi olduğu belirtiliyor. Bu konuda bazı ülkeler, kılavuzlarında doğurganlık yaşında kanser tedavisi alan ve buna bağlı olarak yumurtalık veya sperm fonksiyonlarını kaybetme riski bulunan hastalara doğurganlığın korunması teknolojilerinin önerilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye'de multidisipliner yaklaşımın yaygınlaşması ile bu hastaların ilgili tedavilere ulaşımının daha kolay hale geldiğine dikkat çekiliyor.