Doktoru darp eden gencin ailesinden ihmal ve iftira iddiaları

SAĞLIK GRUBUNDAN ŞANTAJ VURGUSU

Dün de olayla ilgili doktorun çalıştığı sağlık grubunda açıklama yapıldı. Grubun Çapa'daki hastanesindegörevli Üroloji uzmanı Op. Dr. Hasan Cabbar' saldırı hakkında medyada yanlış bilgiler yer aldığı belirtilerek, "Hastamız, ameliyat için hekime değil, hastaneye bin 150 TL ödemiştir. Bu ameliyat sonrasında ameliyatla ilgisiz ani kalp durması ve onun sonrasında yoğun bakım ve servis takibi, cerrahi müdahale ve diğer tedaviler için; 2 aylık süreçte doktor ve hastane tarafından hiçbir ücret alınmamıştır... Saldırgan, olaydan 1 hafta önce hekimimizden 30-35 bin TL şantajla para istemiş ve bunu alamayınca, kendisini ağır şekilde darp etmiştir. Haberlerde yer alan 'yanlış ameliyat', 'ödediği parayı geri isteme' gibi ifadeler, tümüyle gerçek dışıdır. Nitekim, darp edilen hekimimizin hastanedeki ifade tutanağında, bu bilgiler yer almaktadır. Hastamız 2 ayı aşan bir süre yatarak tedavi almıştır ve hastanemiz tarafından hiçbir ücret talep edilmemiştir. Sağlıkta şiddet yasası gereği; faillerin hukukun önünde gereken cezayı alması ve sağlıkta şiddet olaylarının son bulması en büyük dileğimizdir" denildi.

İHMAL İDDİALARI

Kamuoyunda büyük tepki çeken olaya ilişkin gözaltına alınanMuhammed Alpkıray ailesi de sessizliğini bozdu.Alpkıray ailesi, 15 dakikalık bir operasyon için gittikleri Çapa’da bulunan özel bir hastanedeiki ay yoğun bakımda kaldıklarını anlattı. Hastanede kaldığı süre zarfında birçok sıkıntılar yaşadığını belirten 54 yaşındaki Adil Alpkıray’ın ailesi, hastanedeki tedavi süresince tedavinin doğru yapılmadığını ve kalp krizi geçirdikten sonra doktorun hastanın yanında geç geldiğini ileri sürdü.

Aile, hastanenin güvenlik kamerasına da yansıyan olayda ameliyattan çıktıktan sonra servise alındığı esnada fenalaşan Adil Alpkıray’ın doktoru Hasan Cabbar’ın telefonla konuştuğunu ve o esnada ayakkabılarını temizlediğini daha sonra da buradan ayrıldığının görüldüğünü anlattılar. Odaya alındıktan kısa bir süre fenalaşan Alpkıray için hastanede ‘Mavi Kod’ uyarısı anonsu yapılırken, yapılan incelemeler sonrası ise Adil Alpkıray tedavi gördüğü hastaneden başka bir hastaneye sevk edildiği ifade edildi.

"EŞİMİN HAFIZASI YERİNDE DEĞİL"

Hastaneye geldiklerinde kısa süreli tedavi olacağından dolayı yakınlarına haber vermediklerini kaydeden Kıymet Alpkıray, “2.5 aydır eşimin hafızası neden kaybolmuş. Bize herhangi bir bilgi vermediler. Biz zorla yalvarıyoruz onlara gelin bakın diye. Halen bize bir şey demediler. Eşimin hafızası yerinde değil. Zaten bizi tanımıyor. Yeni yeni bizi tanımaya çalışıyor. 2 dakika sonra tekrar bizi unutuyor. Şimdi ben oğluma mı üzüleyim, eşime mi üzüleyim bilmiyorum” dedi.

"NARKOZ VERMİYORDUNUZ NEDEN KENDİNDE DEĞİL"

Kıymet Alpkıray, eşinin tedavi sürecini şöyle anlattı:

"Aralık ayının 25’inde gün almıştık. Eşimin yumurtalıklarında su toplaması vardı. 15 dakikalık bir operasyon geçirip eve gelecektik. Hiç kimseye haber vermedik. Eşimi ameliyata aldılar. 40 dakika sonra eşimi çıkardıklarında kendinde değildi. Ben 'Narkoz vermiyordunuz neden bu kendinde değil?' diye sordum. 'Uykusu var uyuyor' denilince ben de 'böyle uyumak olmaz' dedim. Asansörden çıkardıkları anda kötü bir horlama sesi çıktı. İçeriye aldıklarında beni dışarıya çıkardılar.Kapıdan kahkaha sesleri geliyor. Baktım doktorla konuşuyorlar. Kapı aralığından gördüğümde üstünü giydirmişler. Bir daha baktığımda üstündeki elbiseyi makasla yırtıp attılar ortaya. 17 dakika sonra hastaneden 'Mavi Kod' şeklinde anons ettiler. Herkes bir telaşla koştu. En sonunda kalbi durmuş dediler.

BAŞKA BİR HASTANEYE GÖTÜRDÜLER

Bizi oradan aldılar başka bir hastaneye götürdüler. 30 gün yoğun bakımda kaldık. Sonra 4 gün bizi servise aldılar. Küçük bir odaya aldılar. Onun elini ve ayağını bağladılar. Damarı açıktı o sırada kan sulandırıcı verdiler. Tekrar ameliyata aldılar. O küçücük odada işkence çekiyordu. 4 kişi onu tutuyordu. 2 kişi elini 2 kişi ayağını tutuyordu.Eşimin tansiyonu çıkıyordu. Onun için biz bağlamaya izin vermedik.Tekrar yoğun bakıma aldılar. Tedavilerini yarım bıraktılar.

Biz doktorlara yalvarıyoruz gelin bakın. Elimizde raporları var. Ameliyata giren Dr. Hasan Cabbar’ın gelip görmesi lazım ama bu gelmiyor. Benim oğlumda aradı.Bir gün oraya getirdi. Tahlil istedi. Tahlilden 2 gün sonra 'gel tahlili gör' dedi doktora. Bu idrarını tutamıyor. Doktor 'gelemiyorum' dedi. 'Yarın gel' dedi, 'yarın da gelemiyorum işim olabilir' dedi. Gelmiyor. Oğlum da dedi ki gidip tekrar getireyim. Bu sefer doktor yine işim var ameliyata gireceğim diyerek gelmiyor.

GELMEYİNCE OĞLUMLA TARTIŞMA ÇIKTI

Doktor gelmek istemeyince oğlum ile doktor arasında bir tartışma çıkıyor. Doktorun telefonu yere düşüyor. Oğlum dönüyor telefonu alarak doktorun cebine koyuyor ki başkaları almasın diye. Şu anda oğluma gasp suçuyla içeriye atmışlar. Babasının hafızası yerinde değil. Ayağındaki yara açık. Tedavilerini yarım bıraktılar. Kavga olayından sonra bizi de polis zoruyla dışarıya attılar.”

"KAMERA KAYITLARINDA HER ŞEY VAR"

Hastaneye sapa sağlam gittiklerini kaydeden Kıymet Alpkıray, "Hastanede ben herkesin içinde söyledim. Elinizi vicdanınıza koyun. Herkes Allah için konuşsun. 2,5 aydır benim çocuklarım ne işe gitmiş ne eve gelmiş ne ben eve gelmişim. Orda yattık, orada kalktık. Hiçbirimiz eve gelmedik. Bunu hepsi biliyor. Kamera kayıtlarını açsınlar. Orada her şey var. Bizim gizli saklımız yok. Ne varsa onlar da açıp kamera kayıtlarından baksın. Sapa sağlam gittik. Fotoğrafları da var. Hiçbir şey yokken şimdi de görüyorsunuz. Oğluma iftira attılar. Kesinlikle öyle bir şey yok. Benim oğlum bir buçuk milyarın peşinde değildir. Benim oğlum gidip de ondan ameliyat parasını istemez. Öyle biri değil. Oğlumun çalıştığı yer de işi de bellidir. Oğluma bu iftirayı atmasınlar” dedi.

"NEDEN YEĞENİMİ ARAYARAK ANLAŞALIM DİYOR"

Adil Alpkıray’ın kardeşi Mahmut Alpkıray ise, “Ben 50 gün boyunca hastanede kaldım. Hastanede günlük 300 lira çay parası veriyordum. Hasan Cabbar yeğenimle arasında ne konuşmuş telefon kayıtlarını koysun ortaya. Kim kimden para istemiş. Ben 50 gün hastanede kalırken her bir tedavi için didişerek doktoru getiriyorduk.O hastane sahibi bizden neden para istemiyor. Kendisinin hatası yok ise abim onun yüzünden yatmıyor ise biz 69 gün hastanede kalıyoruz neden bizden para istemiyor.Neden bugün yeğenimi arayarak 'anlaşalım' diyor. Televizyonlara konuşmayın, anlaşalım. Ben 50 gün hastanede kalıyorum. Bingöl’e gidip geliyorum. Bir buçuk milyarın peşine düşüyorum. Ben 50 gün kaldığım hastanede doktor Hasan Cabbar’ı sadece bir kez görüyorum. Olay olduktan sonra hastane sahibi hastaneye gelerek ‘Senin yeğenin tutuklanacak’ diyor. Kendisi hakim mi savcı mı? Ben buradan hakim ve savcılara sesleniyorum. Gereken hukuk ne ise ben onu istiyorum. Yeğenim iftira yüzünden cezaevinde kalıyor. Eğer iftira değilse televizyonlara konuşmayın diye neden arıyorlar bizi. Ben şimdi abime mi yanayım, yeğenime mi yanayım” şeklinde konuştu.

Öte yandan Adil Alpkıray’ın aynı hastanede 1 yıl öncesinde aynı doktora gelip tedavi olduğu olduğu öğrenildi.