CHP lideri Özel'den erken seçim açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis'te basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Özel, siyasette yumuşama tartışmalarına ilişkin, "Bu şartlarda kimse muhalefetten yumuşama beklemesin. Kendileri yumuşamasınlar normalleşsinler. Normalleşme tam da yerini bulmuştur." dedi. Özel, erken seçim tartışmalarına ilişkin de "Bugünden 1,5 yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum? Vallahi gelecek hafta olsun, gelecek ay olsun, istiyorum erken seçim"" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis bahçesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
ERKEN SEÇİM
"Seçimden hemen sonra erken seçim talebi yokken her ay bu talep biraz daha artıyor. Bu sesi her yerde duyuyoruz. Şu an itibarıyla erken seçim isteyenlerle istemeyenler arasında belirgin bir farklılık yok ama toplumun yarıya yakınının bir erken seçim talebi var. Erken seçim talebi yükseldikçe biz bu talebi seslendirmeye devam ederiz.
Erken seçim için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Muhalefette de 360 milletvekili sayısı yok. İktidar istemeden erken seçim teknik olarak mümkün değil. Ancak siyasi olarak da erken seçime direnebilmenin belli şartları var.
Ekonomi bu kadar kötüye giderken siz asgari ücrete zam yapmazsanız, 10 bin liralık emekli maaşı dünyanın hiçbir yerinde izah edilemez noktadayken 270 avro gibi, Avrupa Birliği üyesi birçok ülkedeki emekli maaşlarının onda biri, sekizde biri noktasındayken siz bu sese kulak tıkarsanız, üzüm üreticisinden çay üreticisine, fındık üreticisinden buğday üreticisine hepsini perişan ederseniz, esnaf bu kadar zor durumdayken duymaz, halen daha faizlerini artırırsanız, 'Para yok' dediğiniz sırada da yandaş müteahhitlerinizin, müteahhit firmalarının halen vergi ödemediği ortaya çıkıyorsa, bıçak kemiğe dayanır, vatandaş erken seçim ister ve sizi gönderir.
Bence 5 yıl tamamlanmaz, 2,5. yılda, tam ortasında bir erken seçim olur. Bugünden 1,5 yıl sonrası bir erken seçimi olası görüyorum. İstiyor muyum? Vallahi gelecek hafta olsun, gelecek ay olsun, istiyorum erken seçim. Parti, birinci partiyken ve bu kadar zor durumdaki insanların umudu CHP olmuşken ben neden erken seçim istemeyeyim? Ama 130 milletvekilimizle, AK Parti ve MHP oy vermediği takdirde erken seçim kararı alınamıyorsa bizim burada 'erken seçim' dememizin ya da demememizin teknik bir karşılığı yok ama siyaseten hele hele böyle devam edeceklerse kesinlikle ve kesinlikle erken seçim kaçınılmaz olur.
NORMALLEŞME TARTIŞMALARI
"Millet bu kadar zorluk içindeyken ne yumuşaması? Ama diyalog zemini, görüşmek, konuşmak, el sıkışmak... Biraz önce de pek çok AK Parti yöneticisiyle selamlaştık, el sıkıştık. Herkes işini yapıyor. Benim işim mağdurun, mazlumun, yoksulun, güvencesizin hakkını korumak. Ben Halk Partisinin Genel Başkanıyım. Onların, kimlerin hakkını koruduğunu görüyoruz, izlemeye devam edeceğiz. Normalleşme kelimesini kabullenmelerini önemli bir dönemeç olarak düşünüyorum. Çünkü yumuşamanın içinde ne yumuşaması? Bu kadar ağır şartlar, sert şartlar varken muhalefet mi yumuşayacak? Kendileri yumuşayacaksa yumuşamasınlar, normalleşsinler. Normal demokrasilerde iktidarlar Anayasa Mahkemesi kararlarına, AİHM kararlarına, hukuka uyarlar. İktidar ortakları günün her aşamasında birilerini tehdit etmezler, 'Anayasa Mahkemesini kapatacağız' demezler, bir cinayetin ortaya çıkmasının üzerine sis perdesi örtmeye çalışmazlar.
Millet normalleşmeden memnundur ama kimse bu şartlarda muhalefetten yumuşama beklemesin. Terimler tam yerine oturmuştur. Yumuşama kelimesinin terk edilmesinden fevkalade memnunum, normalleşmeye devam.
Normalleşme en çok MHP'yi ve içindeki o iki kişiyle temsil edilen bir odağı rahatsız etti. Normalleşme hukuka uymaksa onların hukuktan büyük kaygıları var. O odaklar, MHP'yi belli bir yere çektiler, iktidar ortaklarına rest çektirdiler, dediler ki 'CHP ile yürüyün.' Bizim bu 22 yılın sonunda AKP ile yürüyecek bir yolumuz olamaz. Dün Sayın Cumhurbaşkanı da şunu söyledi zaten, 'Muhalefetle ittifak olmaz, diyalog olur, belli konularda uzlaşma olur, siyasetin normali budur' dedi. Ben de haftalardır bunu söylüyorum. Bir masa varsa, etrafında oturulunca bu masaya ittifak masası olacak ya da devrilecek, savaş çıkacak... Siyaset böyle bir yer değil. Bazen rakibinizle oturur müzakere edersiniz. Bazen ülkenin ortak menfaatleri için katkı sağlarsanız. Bunlar başka bir şeydir. İktidar, iktidarlığını yapacak. Ne isteniyor? Enflasyonu, hayat pahalılığını düşürecek, işsizlere iş bulacak, yoksulları bu cendereden kurtaracak. Yapabiliyor mu? Yapamıyor, görünen o yapamıyor.
"MHP, AK PARTİ'NİN ÜKEYE YAŞATTIĞI HER ŞEYİN ORTAĞIDIR"
Normalleşmeden rahatsız olan bir parti ve onun restine karşılık onun gönlünü yapmak isteyen ittifak ortağı dün birbirlerine olumlu mesajlar verdi. Zaten doğrusu budur. MHP, AK Parti'nin bu ülkeye yaşattığı her şeyin ortağıdır. AK Parti de bugünkü ekonomik krizin müsebbibidir. Çözemiyorlarsa vatandaş daha fazla sabretmez, erken seçim gelir, halkın iktidarı kurulur, herkesin yüzü güler. Bundan sonraki süreç de devam eder. O süreçte de birinci partinin, iktidar partisinin genel başkanı olarak ben siyasette her şeyin normal ilerlemesi için üzerime düşen her şeyi yaparım, muhalefetle de her türlü diyaloğu kurarım, bayramlarda yine bayramlaşırız. İhtiyaç olduğunda yine görüşürüz. Kimseyi itmeyiz, kimseyi kakmayız. Normali budur.
5 Kasım gününden itibaren Erdoğan'a bir hakaretim yok. Bir tane de hakaret duymadım. Bir dava açmadım, bana da bir dava açılmadı. Haftada üçer hakaret davasının havada uçuştuğu bir ülkeden bu ülkenin vatandaşları memnun değil. Bu şartları dayatan MHP'nin çok arzuladığı o gerginlik siyasetini de bu ülke hak etmiyor. O oyunlara gelmeyiz. İstedikleri kadar gersinler, tehdit etsinler, sakinliğimizi koruruz, diyeceğimizi söyleriz. Sözden bir kelime geri, durduğumuz yerden bir adım geri, pozisyonumuzdan bir santim aşağı durmayız. CHP, özgüvenli siyasetine devam ediyor. Ben meselenin oturduğu zeminden son derece memnunum.
Sayın Erdoğan'ın bazı kelimelerini 'Acaba bunu MHP'ye mi diyor?' diye okuyun. Ben hep öyle yaparım. Çok faydasını görüyorum."