CHP kurultayının ardından gözler bayramdan sonra açıklanacak A takımına çevrildi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açısından kurultay oldukça başarılı geçti ve aldığı tarihi oy oranıyla yerel seçim başarısını tescilledi. Ancak Parti Meclisi (PM)'nin seçiminde ve bazı isimlerin üzerinin çizilmesinde, ikinci bir listenin oluşturularak dolaşıma sokulmasında; CHP'nin o eski alışkanlıkları ve parti içi mücadelesi devreye girdi. Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, geçen hafta sonu gerçekleştirilen CHP Kurultayı'nın analizini yaptı...
CHP'nin hafta sonu gerçekleştirdiği, "İktidar Kurultayı" ana sloganıyla hazırlanan ve Pandemi gölgesinde gerçekleşen 37. Olağan Kurultayı'na ilişkin tespit, gözlem ve değerlendirmelerimi aktarmak istiyorum. Başlarken şunu söylemeliyim ki; organizasyon ve hijyen tedbirleri açısından olağanüstü sayılabilecek ölçüde başarılı bir kurultaydı. Pandemi şartlarında kongre yapmak isteyen diğer siyasi partilere örnek oluşturacak şekilde düzenlenmişti her şey. Organizasyonda çalışanları tebrik etmek lazım.
Diğer adaylar, yeterli imzayı bulamayınca, seçime tek başına giren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun bin 251 oyla seçilmesi tarih başarı olarak kayıtlara geçti. Yerel seçimde elde edilen başarının mimarı olan Kılıçdaroğlu, belki de parti içi muhalefet açısından en başarılı kurultayını yapmış oldu. Verdiği mesajlar ve konuşmasına gelince gerçekten, "iktidara yürüme" mottosuna uygun nitelikteydi. İkinci Yüzyıla Çağrı Bildirgesi adı verilen 13 maddelik bir toplum sözleşmesi açıkladı Kılıçdaroğlu ve bu sözleşmeye destek verenleri veya verecekleri, "dostlarımız" olarak nitelendirdi. Kılıçdaroğlu, dostlarla iktidara yürüyeceklerini ifade etti. "Bu çağrı belgesine imza atan her delegemiz milletin umududur" diyen Kılıçdaroğlu, dış politikadan, ekonomiye; yargıdan, Kürt sorunu gibi kronik meselelere kadar birçok konuda tespit, eleştiri ve önerilerini sıraladı. Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) kuracaklarını anlattı.
Seçim Yasası'nı değiştirerek parlamentoda görev yapacak milletvekilleri için de kadın kotası getireceklerini söyledi. İktidara geldiklerinde, kamu-özel işbirliği ile yapılan garanti ödemeli/YİD ve benzeri projeleri kamulaştıracaklarını açıkladı. Bu konu bir süredir muhalefet cephesinde dillendiriliyor ve bu konuda çeşitli öneriler gündeme getiriliyor.
PM'DE KIYAMETLER KOPTU
Kılıçdaroğlu açısından kurultay oldukça başarılı geçti ve aldığı tarihi oy oranıyla yerel seçim başarısını tescilledi. Ancak Parti Meclisi'nin seçiminde ve bazı isimlerin üzerinin çizilmesinde, ikinci bir listenin oluşturularak dolaşıma sokulmasında; CHP'nin o eski alışkanlıkları ve parti içi mücadelesi devreye girdi. Listelerde kimlerin delege tarafından çizildiği, kimlerin Kılıçdaroğlu'nun hazırladığı anahtar liste dışından PM'ye girdiği, kimlerin dışarıda kaldığı yazılıp çizildi ama son yaşanan olay Gazeteci İsmail Saymaz'ın sözleriyle gün yüzüne çıktı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile kurultaydan sonra aktaran Saymaz, Kaftancıoğlu’nun kendisine, Tuncay Özkan ve Yıldırım Kaya hakkında, “Onların seçilmemesi için elimden geleni yaptım” dediğini söyledi. Anlaşıldığı kadarıyla Kaftancıoğlu, ayrı bir liste hazırlayarak Özkan ve Yıldırım'ın PM'de yer almasını engellemiş. Bu iki isim de Kılıçdaroğlu'nun listesinde yer alıyordu. Parti içi demokrasi açısından bu, olumlu karşılanabilir ancak partideki çekişmeyi de bir anlamda ortaya koyuyor.
PM'DE TERS KÖŞE
Liste mücadelesinde yaşananları kısaca hatırlatırsak; CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na rekor oy veren delegeler, PM seçimlerinde adeta ters köşe yaptı. Kılıçdaroğlu’na verilen destek, parti yönetimini oluşturan isimlerin tümüne verilmedi. Genel Başkan yardımcıları; Tuncay Özkan, Aykut Erdoğdu, Yıldırım Kaya ve Ünal Çeviköz delegeden çizik yedi. CHP’nin 60 sandalyeli PM’sinin 25 üyesi değişti. 10 aday Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini delerek PM’ye girmeyi başardı. Yapılacak ilk seçimde CHP'nin cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olacak PM üyeleri belirlenmiş oldu. Yüzde 33’lük cinsiyet ve yüzde 20’lik gençlik kotası da uygulandıktan sonra ortaya çıkan tabloya göre PM’de yüzde 42 oranında değişim yaşandı. Genel başkan yardımcıları, PM içinden seçildiği için bu isimler MYK’daki görevlerine de veda etmiş oldu. Diğer 14 MYK üyesi ise PM’deki yerini korudu.
LİSTE DELİNDİ
Kurultayda, Kılıçdaroğlu’nun 80 kişilik anahtar listesine almadığı 10 isim PM’ye girmeyi başardı. Bu kapsamda Gürsel Erol, Gökhan Günaydın, Gaye Usluer, Eren Erdem, Müslim Sarı, Aylin Nazlıaka, Erbil Aydınlık, Semra Dinçer, Hasan Efe Uyar ve Ahmet Hakan Uyanık delegelerin tercihiyle Parti Meclisi'ne girmeyi başardı.
2016’da TBMM’deki Atatürk portresinin indirilmesi tartışmaları üzerine CHP’den ihraç edilen eski milletvekili Aylin Nazlıaka, 15 Eylül 2019’da affedilmişti. Nazlıaka, Kılıçdaroğlu’nun listesinde olmamasına rağmen aday olduğu seçimlerde delegenin teveccühünü kazandı. 489 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen eski milletvekili Eren Erdem de listede bulunmamasına rağmen, yüksek bir oyla PM'ye girdi. Kılıçdaroğlu’nun listesinde olmayan Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da seçimden dokuzuncu sırada çıkarak PM'deki yerini aldı. Listeyi delen 10 ismin 4'ünün kadın ve gençlik kotasından yararlanarak; diğer isimlerin ise parti içinde sevilen ve karşılıkları bulunan adaylar olduğu için delegeler tarafından tercih edildiği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu ve parti yönetimine açık muhalif tavrıyla seçime giren ve kazanan tek isim ise Müslim Sarı oldu. Sarı, genel başkan adaylığından vazgeçerek PM'ye aday olmuştu.
Eski MYK üyeleri Gürsel Tekin, Akif Hamzaçebi ve Sezgin Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu’nun listesine olmalarına rağmen PM’ye giremedi. Bunda kadın ve gençlik kotalarının etkili olduğu belirtildi.
A TAKIMI BELİRLENECEK
CHP tüzüğüne göre, partinin tüm organlarında yüzde 33 cinsiyet, yüzde 20 gençlik kotası uygulanıyor. Buna göre, 60 PM üyesinin 19’unun kadın, 12’sinin 30 yaşın altında genç olması gerekiyor. Seçim sonuçlarına göre 21 kadın PM’ye girdi ancak genç sayısı 7 oldu. PM’de temsil edilmesi gereken 5 genç aday ise, tüzük gereği toplam delege sayısının beşte biri oranında oy alamadığı için kurula dahil olamadı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ilk PM’yi Kurban Bayramı sonrasında toplayacak ve "A Takımı" olarak bilinen yeni MYK’yı da bu tarihten sonra açıklayacak.
PM seçimlerinde en fazla oyu, Ağustos 2018’de Parti Sözcülüğü görevine getirilen Faik Öztrak 982 oyla aldı. En çok oy alan kadın aday ise 794 oyla seçimi 11. sırada bitiren İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke oldu. PM seçimleri, CHP tarihinde bir ilke de sahne oldu. CHP Beykoz İlçe Başkanlığı yönetiminden Avukat Sevgi Kılıç, CHP’nin ilk başörtülü PM üyesi olarak tarihe geçti. 1945 doğumlu Burhan Şenatalar, PM’nin en yaşlı üyesi olurken, gençlik kotası sayesinde Kılıçdaroğlu’nun listesini delen 2000 doğumlu Ahmet Hakan Uyanık, PM'nin Z kuşağından tek temsilcisi oldu. Seçim sonuçlarına göre, 60 kişilik PM’nin 33’ü milletvekillerinden oluştu.
35 üye yerini korudu, 25 yeni üye seçildi.
"KÜRT SORUNU" TARTIŞILACAK
Kılıçdaroğlu'nun İkinci Yüzyıla Çağrı Bildirgesi'nde yer verdiği, "Kürt Sorunu" önümüzdeki süreçte, siyasetin en çok tartışılan başlıklarından biri olacak. AK Parti hükümetlerinin iki kez hayata geçirmeye çalıştığı çözüm sürecine benzetilen açılımın ne olacağı, toplumda karşılık bulup bulmayacağı, destek görüp görmeyeceği merak ediliyor. Olağan koşullarda 2023'te yapılacak seçimde, Kürt seçmenin oyları bütün partilerin dikkatini çekiyor. CHP'den bazı isimler, Türkiye'deki bu meseleyi ancak Cumhuriyet Halk Partisi'nin çözebileceğini savunuyor. CHP'nin, böyle bir sorunu telaffuz etmesi dahi parti açısından büyük bir atılım olarak görülüyor. Muhtemeldir ki Cumhur İttifakı Partileri, seçim sürecinde CHP'nin ortaya koyduğu bu argümanı, "Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Terörle mücadele vardır" diyerek boşa çıkarmaya çalışacaklar.
HALKA AÇILABİLECEK Mİ?
CHP'nin 37. Kurultayı, birçok kesimin dikkatini çekip, sonuçları merak edilirken; kullanılan dil ve söylemin umut verdiği ifade ediliyor. Aynı zamanda yerel seçimde büyükşehirlerde elde edilen başarının genel seçime de taşınması ve belediye başkanlıklarında olduğu gibi farklı kesimlerin desteğini alabilecek uygun bir cumhurbaşkanı adayı çıkarılması gerektiği belirtiliyor. CHP'li belediyelerin polemik ve gerilim siyasetinden uzak durarak hizmet yarışına girmeleri, hayata geçirecekleri projelerle halkın teveccühünü kazanmaları temel hedef olarak CHP genel merkezi tarafından ortaya konulmuş durumda. CHP'nin, AK Parti'nin oluşturduğu iklimin peşinden gitmemesi ve kendi kriterlerini belirleyerek bir cumhurbaşkanı adayı çıkarması da CHP tabanının beklentileri arasında. Aynı zamanda PM'de ve partinin üst organlarında tercih edilen isimler konusunda da kriterlerinin olması gerektiği konusunda eleştiriler yapılıyor.
Bütün partilerin iştahını kabartan ancak bir türlü istenilen bağın kurulamadığı Z kuşağının kazanılması için farklı politikalar izlenmesi gerektiği vurgulanıyor. İktidara yürümek isteyen CHP'liler, "Gençlerle aranızdaki mesafeyi kapatmadan ayakta kalamazsınız. Bu partileri yaşatmak ve iktidara taşımak istiyorsanız gençlerle bağ kurmalı, onları anlamalı, sorunlarına eğilmelisiniz. Güven vermelisiniz" diyor. İktidara yürümek için şampiyonluğa oynayacak bir takım oluşturmanız gerekiyor ve Kılıçdaroğlu'nun yeni sistemde Türkiye'deki bütün yelpazeyi kucaklayıp kuşatacak bir takımı kurup kuramayacağını önümüzdeki süreçte izleyip göreceğiz. Toplumun perakende talepleri çeşitlenip artmış durumda. Hem bu taleplere yanıt vereceksiniz; hem de yeni nesle hitap edecek bir dil kullanıp, onlara hitap edecek politikalar oluşturmanız gerekiyor. Gençlerin umudu olmak, genç işsizliğini gidermek, beklentilerini karşılamak siyasi partileri destek açısından sıçratacaktır. Sonuç; CHP'nin adındaki gibi halka açılması gerekiyor.