CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı: İmamoğlu kararı siyasi
Habertürk'te Serap Belet ve Kürşad Oğuz'un sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla ilgili verilen mahkeme kararının siyasi olarak niteledi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Habertürk TV'de Kürşad Oğuz ve Serap Belet'in sorularını yanıtladı.
Salıcı'nın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"6'LI MASA'YI BOZMA GİRİŞİMLERİ HAD SAFHADA"
Karar siyasidir, bağımsız mahkemeler hikaye. Hakimler karar vermişler diye kimse inanmıyor. Bundan sonraki yargı süreci ne olur diye bakarken Cumhurbaşkanı ve Mehmet Uçum'un söylediklerini görmezden gelemeyiz. Dava baştan sona siyasi. Bu siyasi davanın devamında muhtemelen gelecek olan istinaf ve Yargıtay tarafından gelecek kararlar da siyasi olacak. Karar ne olursa olsun. Bir süreden beri 6'lı Masa'yı bozma girişimleri had safhada. İstanbul'un ikinci seçimi tekrarlama siyasi karar değil miydi? Bilerek ya da bilmeyerek karar alırlar, o karar kamu vicdanını o kadar yaralar ki, istedikleri sonucun tersi çıkar. Bir günde miting yapılmaz.Vatandaşımız çağrı ile bir araya geldi. Saraçhane'de önemli mesaj verdi. Yapılan yanlışın ne kadar büyük adaletsizlik olduğunu çok daha geniş kitlelere anlatma imkanı bulduk.
"BU HAKSIZLIK 16 MİLYON İNSANA YAPILDI"
Sayın Kılıçdaroğlu yurt dışında iken böyle bir karar ortaya çıktı. Şöyle düşünün, İBB Başkanı'na siyasi yasağı içeren mahkumiyet vermek olağanüstü bir karardır. Kılıçdaroğlu niye Almanya'daydı, niye o gün saat 14.00'de çağrı yapıldı? Bunların hiçbiri işin özünü değiştirmiyor. İktidar büyük bir haksızlık yaparak kendini gömdü. Bu haksızlık 16 milyon insana yapıldı. CHP'liler uzun zamandır bedel ödüyor. Bugün de Ekrem İmamoğlu bu bedeli ödüyor. Özellikle Canan Kaftancıoğlu ve İmamoğlu'na açılan davalar, iktidarın İstanbul acısını hala unutmadığını gösteriyor. Bildiğiniz öç alma girişimi. Önce Kaftancıoğlu'na hamle yapıldı şimdi İmamoğlu'na yapıldı. Biz bunu böyle okuyoruz, vatandaş da böyle okuyor.
"BİZ MAJESTELERİN MUHALEFETİ DEĞİLİZ"
Bu tür zamanlarda 'keşke şöyle yapılsaydı daha iyi olurdu' denilecek anlar olur. İşin özü, iktidarın yapmış olduğu siyasi hamle ve o hamleyle kendisini gömmüş olması. Vatandaş diyor ki, 'bu kadar da olmaz'. Seçimi tekrar ettirdin, döndük sana tokat attık. Canan Kaftancıoğlu'na niye yasak koydun? İmamoğlu'na niye böyle yapıyorsun? Yarın bir gün başka şeyler de olabilir. Biz majestelerin muhalefeti değiliz. Önü kesildi, öbürünün önü açıldı gibi yorum yapan arkadaşların hiçbirinin sırtında siyasi sorumluluk yok. Bizim sırtımızda siyasi sorumluluk var. 6'lı Masa'yı güçlü bir şekilde iktidara getirme sorumluluğu var. CHP mahkeme kararlarıyla dizayn edilebilecek bir parti değil. Onlar nasıl görmek isterlerse görsünler, biz bildiğimiz yolu, kurumlarımızla aldığımız yolu yürürüz.
"ORTAK VAADLER BELİRLENİP ADAY AÇIKLANACAK"
Seçim Nisan ya da Mayıs, ikisi de konuşuluyor. Biz seçimin iki sene öncesinde olmak istiyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi kendisi için en uygun olduğu zamanı kollayarak yapmak istiyor. Seçim yaklaşıyor sonuçta. Adayı belirledikten sonraki gün aslında kampanya başlatıyorsunuz. Sonuçta vaatlerin masanın ortaklaştığı şeyler olması gerekiyor. Onun için hükümet programı çalışılıyor. Ortak vaatler belirlenip aday açıklanacak.
