Düşme korkusu ve eve bağımlı yaşam kabusunu yendi, yürümeyi yeniden öğrendi

DOĞUM GÜNÜNDE DÜŞTÜ

Hızlı hareket eden, tez canlı ve aceleci yapısı nedeniyle sürekli ayağının takıldığını ve düşme riski yaşadığını söyleyen Seda Tangil, “Daha önce de düşme nedeniyle 5 kaburga kemiğimi kırıp aylarca korse taktım. Sürekli takılıp düşme nedenimin acelecilikten kaynaklandığını sanıyordum. 50’ nci yaş günümde neşe içinde uyanmıştım. Yatağımı toplarken çok yavaş düşmeme rağmen sol bacağımın uyluk kemiğimi kırınca hemen ameliyata alındım. Şimdi sol femur kemiği ve bağlantılı olduğu kalçamda çiviyle yaşıyorum” diyor.

80 YAŞINDAKİ ANNESİNE MUHTAÇ OLDU

Seda Tangil, o günden sonra düşme korkusunun kabusu olduğunu ve kemik erimesinin yaşam kalitesini bu noktaya getireceğini asla tahmin edemediğini söyleyip, doğum gününde başlayan talihsiz süreci anlatmaya devam ediyor; “3-4 ay sürekli düşme korkusuyla yaşadığım için ameliyat sonrası ayağa kalkamadım ve 80 yaşındaki anneme muhtaç kaldım. Korktuğum için evde bile yürüyemez, merdiven inip çıkamaz, sokağa adım atamaz olmuştum. Eve kapanmak beni hareket edemez hale getirmişti. Yalnız kalamadığım için yaşlı anne babama hem bağımlı hem de yük olmaya başlamıştım.

YÜRÜMEYİ YENİDEN ÖĞRENDİ

Çok sayıda doktora gitmeme rağmen düşme korkumu bir türlü yenemiyor, tedaviye bile başlayamıyordum. Sonunda, yanına bastonla gittiğim doktorum Hülya Şirzai’nin moral - motivasyon desteği, uyguladığı etkin fizik tedavi ve rehabilitasyon programıyla yeniden yürümeyi öğrendim. Artık merdiven inip çıkabiliyor, yokuş tırmanıp yürüyüş yapabiliyorum. En önemlisi ise sokağa çıkmaktan korkmuyorum."

42 YAŞINDA ERKEN MENOPOZ

Seda Tangil şimdi kemik erimesi tedavisi görüyor. Yaşamını bağımsız sürdürüp aktif hareket edebilmek için kas ve kemik güçlendirmesine yönelik verilen tüm egzersizleri düzenli olarak yapıyor. 42 yaşında erken menopoza girdiğini, söyleyen Tangil, “Kemik erimesi o zaman teşhis edilse ve tedavi görseydim belki de bu düşme ve kırıkları yaşamayacaktım. Parmaklarımın ucuna basarak yürüdüğümü ve yere dengeli basmadığımı sonradan fark ettim. Şimdi farkındalığı çok daha yüksek bir hayat yaşıyorum” diyor.

KALÇA KIRIKLARININ YÜZDE 15-20’Sİ ÖLÜMLE SONUÇLANIYOR

Seda Tangil’in tedavisini gerçekleştiren Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Sağlık Grubu Medikal Direktörü Doç. Dr. Hülya Şirzai, sinsi ilerleyen kemik erimesine bağlı düşme sonucu en sık omurga, el bileği ve kalça kemiği kırıkları ile karşılaştıklarına dikkat çekerek, “Maalesef hastalar bunu fark etmediği için ölüm riskine varan düşmeler görüyoruz. Oran vermek gerekirse özellikle kalça kırıkları sonucu oluşan komplikasyonlar nedeniyle yüzde 15-20’sinin hayatını kaybettiğini, yüzde 40’ının ise yaşamına bağımlı olarak devam ettiğini söyleyebilirim.

BU BİR KADER DEĞİL

Oysa bu bir kader değil. İyi takip ve tedaviyle yeniden aktif yaşama dönmek mümkün. Seda Hanım bize başvurduğunda hem düşme korkusu yaşıyor hem de yürüyemiyordu. Kırığına yönelik fizik tedavi egzersizleri, denge ve yürüme eğitimleri planladık. Bunların dışında derin duyu egzersizleri uyguladık. İlk karşılaşmamızda bastonluydu ve yanındaki kişinin desteğiyle yürüyordu. Şimdi tek başına sokağa çıkıp desteksiz yürüyebiliyor. Bundan sonraki hayatında kemik erimesi için planladığımız ilaç destek tedavisini uygular ve beraberinde egzersizlere devam ederse korkmasına gerek kalmayacak.”

KEMİK ERİMESİ KAYNAKLI DÜŞMELER EN ÖNEMLİ KIRIK NEDENİ

Doç. Dr. Hülya Şirzai, osteoporoz ve düşmeye bağlı kırıklarla ilgili olarak, “Sinsice ilerleyen osteoporoz, kırık gelişmediği sürece belirgin bir şikayet oluşturmuyor. Buna karşın basit ayak takılmaları bile bazen hayati risklere yol açabilecek düşme, kırık ve bile sonuçlanabiliyor. Özellikle erkekler, kalça kırığından sonra yüzde 40 ölüm riski taşırken yüzde 40’ı günlük yaşam aktivitelerinde bağımlı hale geliyor. Bu sorun ilerleyen dönemde tekrar kırık gelişme riskini artırıyor. Kemik erimesine bağlı kırığı olan kişilerin yarısında başka bir kırık gelişme riski meydana geliyor. En çok kırılan bölgeler ön kol, omurga ve kalça olarak sıralanıyor. Osteoporozun ve buna bağlı düşmelerin en önemli nedenleri arasında; Sağlıksız yaşam tarzı, güçsüzleşen kemikler, stresli iş hayatı, kullanılan ilaçlar ve menopoz gösteriliyor. Bu yüzden amacımız öncelikli olarak kemik erimesinden korunmak, varsa erken teşhis ederek tedavisini yapmak ve kırık riskini önlemek için düzenli beslenme, egzersiz ve tedavi takibi yapmak” diyor.

KİMLER KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ YAPTIRMALI?

* İleri yaş; 65 yaş ve üstündeki tüm kadınlar ile 70 yaş üstü erkekler

* Erken menopoza giren kadınlar

* Boyunda kısalma olanlar

* Zayıf, minyon yapılı kişiler

* Düşme ve kırık hikayesi olanlar

* Ebeveynlerde kalça, omurga kırığı hikayesi bulunanlar

* Sigara ve alkol kullananlar

* Kortizon ilaçları kullananlar

* Tiroid, diyabet, romatizmal hastalıklar gibi kronik hastalığı olanlar

KORUNMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

* Yaşam boyu sağlıklı - dengeli beslenmek ve hareketli bir yaşam

* Yeterli süt, peynir veya yoğurt tüketimi ile kalsiyum ihtiyacının karşılanması

* D vitamini için günde 15-25 dakika el, yüz, kol ve bacakların açık olarak direkt güneş ışığı alımı

* Sigara ve alkol tüketiminden uzak durulması

* En basiti yürüme ile kemiklere yük bindiren egzersizler yapılması.