Merve Büyük'e 'çakarlı araba' tepkisi!

"ANNE BİZ POLİS MİYİZ?"

Büyük, dün Instagram'dan oğlunun da içinde bulunduğu çakarlı bir araçta İstanbul trafiğinde emniyet şeridinden ilerledikleri videolar paylaştı. Merve Büyük'ün yayınladığı gönderide, arka koltukta oturan oğlunun, "Anne biz polis miyiz?" sözlerine, "Evet, biz polisiz. Sen ve ben..." yanıtını verdiği duyuluyor.

TEPKİ TOPLADI

32 yaşındaki Merve Büyük, videoların sosyal medyada hızla yayılması ve gelen tepkilerin ardından konuyla ilgili açıklama yaptı.

"HİÇBİR ZAMAN ÇAKARLI BİR ARACIMIZ OLMAMIŞTIR"

"5 yaşındaki evladımın sorduğu masumane bir sorunun olmadık noktalara çekiliyor olması cidden çok üzücü" diyen Büyük, konuyla ilgili şunları söyledi:

Büyüyünce polis olmak isteyen masum bir erkek çocuğunun bu diyalogları neden sizi bu kadar rahatsız etti? Gerçekten anlamak mümkün değil... Hiçbir zaman çakarlı bir aracımız olmamıştır, videonun çekildiği araç siyasetçi bir aile dostumuzun aracıdır. Olaya konu olan aracı video çekimi esnasında benim kullanmadığım da gayet açık bir şekilde bellidir.

Alın, tekrar koyuyorum. Ben aracın misafir koltuğunda oturuyorum. 'Eşin kullanıyor' diyorsunuz. Benim eşim Galatasaray maçının ertesi gününden beri Hopa'da! Onca hakaret ettiğiniz video... 5 yaşında bir çocuğa 'Evet, biz polisiz... Sen ve ben...' dediğim için!

İSYAN ETMİŞTİ

Merve Büyük, Galatasaray'ın kaçan şampiyonluğu sonrası kendisine ve Yeni Malatyaspor forması giyen eşi Adem Büyük'e gelen hakaret dolu mesajlar için isyan etmişti.

Eski takımı Galatasaray olan Adem Büyük ve kendisinin Galatasaray'ın kaçırdığı şampiyonluktan dolayı üzgün olduğunun altını çizen Büyük, eşinin profesyonel bir futbolcu olarak oynadığı takıma hizmet ettiğini ifade etmişti.

"MAÇI MI SATACAKTI!"

Merve Büyük, konuyla ilgili şu paylaşımda bulunmuştu:

Maç bittiğinden beri bana ve eşime çok ağır hakaretler ediyorsunuz. 'Şampiyonluk sizin yüzünüzden gitti, bunu sizden beklemezdik' falan diyorsunuz. Benim Galatasaray taraftarı olduğumu çoğunluk bilir.

Siz ne kadar üzülüyorsanız, inanın ben de o kadar çok üzülüyorum. İnanın eşim de o kadar üzülüyor ama benim eşim, Malatyaspor'un futbolcusu ve oranın ekmeğini yiyor. Ne olursa olsun bu onun işi... Maçı satamaz. Benim eşimi tanıyorsunuz, bilirsiniz. Ne yapacaktı? Maçı mı satacaktı?

"ŞEREF BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Ben her zaman size söylüyorum; şereften bahsediyorum... Şeref ne kadar önemli bir şeydir... Bizim için önemli. Bana bu hakaretleri edenler için ne derece önemi var bilmiyorum ama şeref bizim için çok önemli.

O etmiş olduğunuz hakaretleri benim eşim hak etmiyor. Galatasaray'da oynarken de ne kadar istediğini, çabaladığını biliyorsunuz. Galatasaray için elinden geleni yaptığını hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Eşim Malatyaspor'un ekmeğini yiyor ve orası için savaşmak zorunda. Bunu yapmalıydı, ona bu yakışırdı. Bana ve eşime diyorsunuz ki; Galatasaraylı olan fotoğraflarınızı silin. Bunu benim eşim hak etmiyor ya...

Her futbolcu gibi benim eşim de ekmeğini nereden kazanıyorsa orası için savaşmak zorunda. Sonuçta bu onun işi. Gönül vermek, sevmek çok güzel bir şey, evet. Eşim Galatasaray'dayken çok hırslıydı. Karakterini, yapısını, mücadelesini biliyorsunuz. Maç satmayacağını biliyorsunuz...