Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar 42 eser, ana topraklara döndü

        Çeşitli dönemlerde yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin ülkemize iadesi için yoğun çalışmalar devam ediyor. Bu çerçeve biri İngiltere, 41'i ise ABD'den olmak üzere 42 tarihi eser daha Türkiye'ye iade edildi.

        Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele ekipleri tarafından, 1980'den bugüne kadar kadar yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin Türkiye'ye iadesine yönelik çalışmalar çerçevesinde, 42 tarihi eser daha Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleriyle ana topraklara döndü.

        REKLAM

        Eserlerin yurduna geri dönmesinde ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI) tarafından gerçekleştirilen soruşturmalar önemli rol aldı. Getirilen eserler arasında; Roma döneminden Kybele heykelciği, Minerva başı, kadın heykelciği, Minerva büstü biçimi ağırlık, Kiliya tipi başlıkları, Terracotta kadın başı, Arakaid dönemi siyah figürlü olpe, MÖ 6'ncı yüzyıla ait Orientalizan vazo, Kybele başı, Roma döneminden Satyr heykelciliği, M.Ö 4'üncü yüzyıla ait Frig başlığı tipli bronz miğferler de yer aldı.

        Türkiye'ye iadesi sağlaan 42 eser için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh'in katılımıyla Antalya Müzesi'nde tören düzenlendi. Ersoy yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi ve zamanında yasa dışı yollarla pazar ülkelere götürülmüş olan eserlerimizin iadesiyle ilgili çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu yoğun mesaimizi hem sizler yakından takip ediyorsunuz hem de biz her fırsatta sizlerle bir araya gelip elde ettiğimiz güzel sonuçları paylaşıyoruz. Eserler arasında 22 adet Kiliya tipi başı yer almaktadır. Bu Kalkolitik Dönem’e tarihlenmekte olup yaklaşık 7 bin yıllıktır. Aynı zamanda Batı Anadolu’daki Kalkolitik dönem kültürünü anlama çabalarımız açısından da oldukça önemli veriler sağlayan eserlerdir. Kiliya tipi eserin zarar görmemiş halde olanlarının oldukça nadir bulunduğunu ve bu eserlerden bütün halde iki tanesinin iadesini 2021 ve 2023'te sağlamış olduğumuzu da hatırlatmak isterim."

        REKLAM

        Mehmet Nuri Ersoy konuşmasına şöyle devam etti; "Kiliya eserinin 20'nci yüzyılın sanat dehaları arasında sayılan Constantine Brancusi, Amedeo Modigliani ve Henry Moore gibi isimlerin yontu ve tablolarına ilham vererek 7 bin yıl öncesinden günümüz çağdaş sanatına etki etmişlerdir. Bu da sahip olduğumuz kültürel mirasın dünya sanat hayatındaki yansımalarını anlamamız açısından çok özel bir örnektir. İadesini sağladığımız eserler arasında ayrıca M.Ö 7'nci ve 6'ncı yüzyıla tarihlenen yaban keçisi stilinde yapılan pişmiş toprak vazo, M.Ö 6'ncı yüzyıla ait Kybele başı ve kadın büstü, M.Ö 6'ncı yüzyılın sonlarına ait siyah figürlü vazo, M.S 2'nci yüzyıla tarihlenen Minerva büstü, Gümüş Kybele Heykelciği ve Frig başlığı biçimli bronz miğferler bulunmaktadır."

        ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy

        Eserlerin Türkiye için oldukça önemli olan bir alandan çıkarıldığına dikkat çeken Mehmet Nuri Ersoy; “Bundan 60 yıl kadar önce Türkiye’de bulunan Boubon Antik Kenti’nin yağmalanması sonucunda anıtsal boyutlarda pek çok bronz heykel, en az bir mermer heykel ve bronz heykel parçaları çalınmıştır. Yasa dışı yollarla elde edilen bu eserlerin yine yasa dışı bir organizasyonla ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne geldiği, burada çeşitli müze ve koleksiyonlara satıldığı anlaşılmaktadır. Boubon Antik Kenti’nde gerçekleştirilen bu kaçakçılık olaylarına ilişkin açılan ve uzun zamandır süren soruşturma kapsamında New York Metropolitan Müzesinde sergilenen Olgun Caracalla Başı, Fordham Müzesinde sergilenen Genç Caracalla başı, Worcester Müzesinde sergilenen kadın başı, Boston Güzel Sanatlar Müzesinde sergilenen sakallı erkek maskı ile diğer Boubon heykellerine ait parçaların da ülkemize iadesinden ayrı bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim" dedi.

        REKLAM

        ABD’den iadesini olan 41 eserin dışında yine Boubon Antik Kentine ait olduğunu tespit edilen ve İngiltere’den iadesini sağlanılan bir imparator heykeli olduğunu da ifade eden Mehmet Nuri Ersoy, bu konuda ise şunları dile getirdi; “Bu eserle ilgili iade süreci, ülkelerle yürüttüğümüz iş birliğinin ve imzaladığımız anlaşmaların uluslararası kamuoyundaki güçlü etkisini anlamak açısından değerlidir. Şöyle ki; 201'de ABD'de, Christie’s Müzayede Evinde satışa çıkarılan heykel bir koleksiyoncu tarafından satın alınıyor. Ancak son yıllarda Manhattan Bölge Savcılığı ile sürdürülen çalışmaların uluslararası basına yansımasıyla bu şahıs, İngiltere’deki koleksiyonunda yer alan söz konusu eserin yasa dışı kökeninden haberdar oluyor. O andan itibaren de hiçbir hukuki baskı olmadan eserin ülkemize iadesini kabul ediyor. Onun gösterdiği bu hassasiyetin ve işbirlikçi yaklaşımın sorumluluk sahibi bütün koleksiyonerlere, suça ortak olmamak noktasında örnek teşkil etmesini ve yanlışa dur demek konusunda ilham olmasını umuyorum."

        Mehmet Nuri Ersoy konuşmasını şu sözlerle tamamladı; "Bu noktada Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız ile Manhattan Bölge Savcılığı ve Homeland Security Investigations arasındaki ilişkiyi vurgulamak yerinde olacaktır. Bu kurumlar arasında güvene dayalı olarak kurulan profesyonel iş birliğinin sonuçlarını bugün hep beraber kutlamaktayız. Manhattan Bölge Savcılığı ile son 5 yıldır kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi alanında sürekli dirsek teması halindeyiz. Altını bilhassa çizmek isterim ki bu ekip işini en ahlaklı şekilde, etik ilkelere bağlı olarak yapan son derece çalışkan insanlardan oluşuyor. Hem ait olduğu ülkelerden yasa dışı yollarla çıkarılmış eserlerin iadelerini sağlayarak zamanında yapılan hataları düzeltiyorlar hem de ABD’nin bu alandaki uluslararası imajına olumlu katkı sağlıyorlar. Dolayısıyla, ABD’li yetkililerin de gerek Manhattan Bölge Savcılığı gerekse Homeland Security Investigations’ı bu alanda desteklemekle çok yerinde hareket ettiklerini vurgulamak isterim.”

        ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh

        ABD İstanbul Başkonsolosu Julie A. Eadeh de Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğine dikkati çekti. Eadeh ise; "Eski çağlardan günümüze kadar gelen bu güzel mirası ziyaret etme fırsatı bulmuş olduk. İkili anlaşmalar sayesinde bu güzel işbirliğinin sürekli devam edeceğini düşünüyorum. ABD’nin büyükelçiliği çok güzel yatırımlar yaptı. Geçmişin korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusu sadece Türkiye’nin değil tüm dünya için önemli. Eserlerin toplam değeri 61.9 milyon dolar” diye konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa