Yaşımız ilerledikçe neden daha hızlı kilo alıyoruz?
Yaşımız ilerledikçe fazla kilolarımızla olan savaşımız daha da zor bir hal almaya başlar. Tükettiğimiz besinlere genç yaşlarımıza göre daha fazla dikkat etmek zorunda kalırız. Peki, neden yaşlandıkça daha fazla kilo almaya başlarız? İşte nedenleri...
Pek çok kişi yaşlandıkça artan kilolarıyla baş etmekte zorlanır ve tartılarla arası bozulmaya başlar. Daha az yemek yesek de kilo alımı artmaya başlar.
YAŞA BAĞLI KAS KAYBI
Yaklaşık 30 yaşından sonra, vücudumuzdaki yağsız kas miktarı doğal olarak düşmeye başlar, bu süreç yaşa bağlı sarkopeni olarak bilinir. Fiziksel olarak aktif değilseniz, her on yılda yüzde 3 ila yüzde 8 arasında kas kaybı bekleyebilirsiniz. Artrit gibi bazı yaşa bağlı sağlık sorunları da kas kaybına yol açabilir. Kas, yağdan 2-3 kat daha fazla kalori yaktığından, kas kütlesini kaybetmek vücudunuzun günde daha az kaloriye ihtiyaç duyacağı anlamına gelir. Çoğu insan kalori alımını ayarlamadığından, bu kalori fazlası yağ birikmesine yol açacaktır.
DAHA YAVAŞ METABOLİZMA
Kas kütlesinde azalma ile metabolizmanız bir dereceye kadar yavaşlayacaktır, bu da kalori alımınızın buna göre azalması gerektiği anlamına gelir, aksi takdirde vücudunuz daha fazla vücut yağı depolayacaktır. Ancak metabolizma yaşın yanı sıra genleriniz, vücut boyutunuz, cinsiyetiniz ve hipotiroidizm gibi bazı sağlık koşulları gibi çeşitli faktörler tarafından belirlenir.
Daha yavaş bir metabolizma, ne yediğinize daha dikkatli bir şekilde dikkat etmeniz gerektiği anlamına gelse de, aslında sadece yaşlanmaktan dolayı o kadar da yavaşlamaz; orta yaş boyunca aktif kalır ve kas kütlenizi korumaya çalışırsanız, metabolizmanızdaki azalma çok küçük olacaktır ve herhangi bir kilo alımının birincil nedeni olmayacaktır.
HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER
Herkes hayatının çeşitli dönemlerinde hormon üretiminde değişiklikler yaşar; bunların en önemlilerinden bazıları orta yaşlarda ortaya çıkar.
Kadınlar
Kadınlar menopoza girdiklerinde, genellikle 45 ila 55 yaşları arasında, östrojen seviyeleri önemli ölçüde düşer ve kilo dağılımları değişir, aşırı yağ genellikle göbek çevresinde birikir. Bu belirli bölgede kilo almak, yüksek LDL kolesterol seviyeleri (kötü tür) ve yüksek tansiyon, kanser, diyabet ve kalp krizi riskinin artmasıyla ilişkili çeşitli sağlık riskleri taşır. Ek olarak, perimenopozda değişen östrojen seviyeleri, sağlıklı bir diyete ve fitness planına uymayı zorlaştıran ruh hali dalgalanmalarına neden olabilir.
Erkekler
Erkekler yaklaşık 40 yaşından itibaren her yıl yaklaşık yüzde 1 ila yüzde 2 oranında testosteron düşüşü yaşarlar. Testosteron, yağ dağılımını, kas kütlesini ve gücü düzenlemede rol oynar, bu da vücudun üretim azaldıkça kalori yakmada daha az etkili hale geldiği anlamına gelir. Aynı zamanda, büyüme hormonu üretimi azalır ve kas kütlesi oluşturmayı ve korumayı daha zor hale getirir.
YAŞLANMA İLE GELEN DEĞİŞİKLİKLER
Vücut yağı, gevşek bağ dokusundan oluşur ve büyük oranda yağ hücrelerinden meydana gelir. Bu hücreler, enerjiyi yağ olarak depolayarak vücutta önemli bir rol oynar. Ancak, araştırmalar gösteriyor ki, vücutta yağ hücrelerinde yaşanan değişiklikler, yaşlandıkça daha belirgin hale gelir.
LİPİT DÖNGÜSÜNÜN YAVAŞLAMASI
Bir grup araştırmacı, 10 erkek ve 44 kadından oluşan bir örneklem üzerinde, yağ hücrelerinde yaşanan değişimleri 13 yıl boyunca takip etti. Sonuçlar, kilo almaları ya da kaybetmeleri bağımsız olarak, tüm deneklerdeki lipit döngüsünün giderek yavaşladığını ortaya koydu. Bu durum, yaşlandıkça insanların daha fazla kalori almasa veya daha az egzersiz yapsa bile, vücutlarında yağ birikmeye devam etmesine yol açıyor. Kilo alımını engellemek için, yaşlandıkça tek çözüm kalori alımını azaltmak gibi görünüyor.
KİLO KAYBI AMELİYATI
Başka bir araştırma, kilo kaybı ameliyatı geçiren 41 kadını operasyondan sonraki 7 yıl boyunca izledi ve lipit döngüsünün vücut ağırlığı üzerindeki etkilerini inceledi. Araştırmanın sonuçları, yalnızca ameliyat öncesi düşük lipit döngüsüne sahip olan ve ardından lipit döngüsü hızlanan bireylerin başarılı bir şekilde kilo verebildiğini gösterdi. Bu, vücut ağırlığının sadece yağ dokusundaki süreçler tarafından düzenlendiğini gösteriyor.