Dünyayı değiştirdiler

Tarih boyunca kadınlar akademik alanda sanattan, bilim ve teknolojiye mühim roller oynadı. Kadınların akademik alanda erkekler kadar başarılı olduğu kanıtlanmış olsa günümüzde hala geçmişten kalma bir önyargı mevcut. Kadın akademisyenlere karşı süregelen bu negatif tutumun ışığında, yaptıkları işlerle dünyayı değiştiren 10 kadın entelektüele odaklanmakta fayda var. Bu 10 üniversite mezunu kadın bugün bildiğimiz birçok önemli bilgiye kaynak oldu.

10. Margaret Atwood(1939- ) Roman ve deneme yazarı
Margaret Atwood en çok The Handmaid’s Tale (Damızlık Kızın Öyküsü) kitabıyla tanındı ve büyük başarıya ulaştı. Aynı zamanda başarılı bir şair olan Atwood’un 15 tane şiir kitabı var. Toplamda 40’tan fazla kitabı olan Atwood bilim kurgu, çocuk hikayeleri ve kurgu olmayan kitaplar yazdı.

Toronto Üniversite’ne bağlı olan Victoria Üniversitesi’nden onur derecesiyle Sanat Bölümünden ve ikinci branş olarakta Psikoloji ve Fransızca bölümlerinden mezun oldu. Daha sonra şiir kitabından aldığı ödül bursuyla iki yıl Harvard’s Redcliffe College’ta öğrenimine devam etti. Ancak tezini bitirmediği için mezun olamadı. Birçok önemli üniversitede İngilizce öğretmenliği yaptı.

9. Karen Armstrong (1944- ) İngiliz dinler tarihçisi, yazar
Karen Armstrong, Katolik bir rahibe olarak yedi yıl geçirdikten sonra 1969'da kiliseden ayrıldı ve Oxford Üniversitesi'nden edebiyat lisans diploması alıp Londra Üniversitesi'nde modern edebiyat dersleri vermeye başladı.

Hıristiyanlık, Yahudilik, İslam ve inanç üzerine 20 kitap yazdı ve 3 kutsal dinin ortak paydalarına dikkat çekti. İnsanlara merhamet ve haklı düşünürlük konularında çok şey kazandırdığından Washington Post onu “ Seçkin ve üretken din tarihçisi” olarak tanımladı.

8. Naomi Wolf (1962- ) Yazar ve politik danışman
Naomi Wolf kendisini yazar, sosyal eleştirmen ve siyasi aktivist olarak tanımlamakta. Sosyal ve adaletle ilgili eşitsizlikleriyle ilgili toplumdaki artan bilinçlenmeye dikkat çekti ve insanları, kaygılarını dile getirip değişim gerçekleştirebilmeleri konusunda cesaretlendirdi.

Wolf’un kitabı The Beauty Myth(Güzellik Efsanesi) tüm dünyada en çok satanlar arasında yer aldı ve kadınların moda ve çeşitli konularda gerçekçi olmayan bir güzellik nesnesi olarak gösterilmesine karşı çıktı. Wolf’a göre feminist hareketler başarılı oldukça, erkek egemen toplum bizim aklımızı meşgul edecek yeni şeyler çıkarıyor.

Kitabı 1990’lar feminizm hareketine yeni bir dalga kattı. Wolf, Yale Üniversitesi’nde İngiliz literatürü okudu ve önemli bir burs kazanarak Oxford’da öğrenimine devam etti. Wolf ayrıca kadın hakları ve sosyal politika alanlarında siyasi danışmanlık yapıyor.

7. Rachel Carson (1907- 1964) Deniz biyoloğu ve yeşilci
Rachel Louise Carson, Pennsylvania Üniversitesi’nde deniz biyolojisi üzerine okudu ve yüksek lisansını Johns Hopkins Üniversitesi’nde zooloji bölümünde yaptı. 1962’de yayımladığı Sessiz Bahar isimli kitabı ile dünyada çevresel hareketi başlatan ve DDT adlı bir böcek ilacının zararlı olduğunu kanıtlayan çevre dostu bir bilim insanıydı.

Rachel, DDT adı verilen maddeyi ölen kuşların yumurtasına bakarak keşfetmişti. Birçok deney sonucu yumurtanın kabuğunda DDT olduğunu anladı.

Böylece halkta çevre bilincini oluşturdu ve dünyayı zehirleyen bu tür kimyasal maddelerin kullanımına yasal olarak sınırlılık getirilmesini ve Amerikan Çevresel Koruma Birimi’nin kurulmasını sağladı.

6. Susan Greenfield (1950- ) Nörolog
Barones Greenfield bilim insanı, yazar ve yayıncıdır. Dünyanın birçok üniversitesinden edindiği 30 Onur Ödülü vardır. Oxford Üniversitesi'nde farmakoloji, Londra'daki Gresham Koleji'nde fizik profesörü olan Susan A. Greenfield, Oxford'daki Lincoln Koleji'nde de eğitim vermekte.

1994'te, BBC tarafından naklen yayımlanan Kraliyet Enstitüsü Noel Konferansları'nın 165 yıllık tarihinde ilk kadın konuşmacı olan yazar, İngiltere'de Oxford'da yaşıyor. Greenfield, beyin mekanizmasını ve sinir dokusunun bozulumuyla ilgili Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkları inceleyen çoklu disiplinler grubunun başındadır. Ayrıca sinir dokusu bozukluğundan kaynaklanan rahatsızlıklarla ilgilenen biyoteknoloji şirketini kurmuştur. The Observer tarafından Yılın Kadını seçildi.

5. Wangari Maathai ( 1940- 2011) Kenyalı çevreci ve siyasi eylemci
Wangari Maathai, yaşamı boyunca birçok ilke imza attı, Nobel Barış Ödülü kazanan ilk Afrikalı kadın veya ülkesi Kenya’daki ilk kadın profesör olmak gibi.

Maathai, Kenya’nın demokrasi mücadelesinde önemli rol oynadı. Kenya Ulusal Meclisi'ne seçilerek Ocak 2003 ve Kasım 2005 tarihleri arasında başkan Mwai Kibaki'nin hükümetinde Çevre, Doğal Kaynaklar ve Vahşi Hayat Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı.

Kadınları ağaç yetiştirmeleri konusunda teşvik etti ve Yeşil Kemer Hareketi adı verilen ve diğer Afrika ülkelerine de sıçrayan bir çevreci hareketine başkanlık ederek 30 milyondan fazla ağaç dikilmesini sağladı.

4. Marie Curie (1867-1943) Fizikçi ve kimyager
Eğer etkili akademik çevreden bahsedeceksek Marie Curie’den bahsetmemek olmaz. Curie, radyoaktivite üzerine geliştirdiği teorisiyle meşhurdu, hatta radyum ve polonyum elementlerini keşfederek bilim dünyasına önemli katkılarda bulundu.

Ayrıca iki ayrı dalda Nobel Ödülü’nü kazanan ilk kadındı. 1861’de Sorbonne’a gitti ve yüksek lisansını fizik ve matematik bilimleri üzerine yaptı. Ve orada kocası olacak Fizik Profesörü Pierre Curie ile tanıştı.

1903’te Bilim Doktorası ile mezun oldu. Curie, Bilimler Fakültesi’nde Genel Fizik Profesörü olmaya hak kazanan ilk kadındı.

3. Dorothy Hodgkin (1910-1994) Kimyager
Dorothy Crowfoot Hodgkin 10 yaşındayken kristaller ve kimyayla ilgilenmeye başlamıştı. Sudan’da yaşarken ilgisi aile dostu biri tarafından keşfedildi ve ona kimyasal maddelerdeki ilmeniti analiz etmesinde yardım etti.

Okullarında sadece Hodgkin ve bir kız dışında kimsenin erkekler gibi kimya çalışmasına izin verilmiyordu ve okulunun sonlarında üniversitede Kimya ve Biyokimya okumaya karar verdi. Daha sonra Cambridge’e, Oxford ve Somerville Koleji’ne gitti. Protein kristalografini geliştirerek itibar kazandı ve biyomoleküllerin üç boyutlu incelenmesini sağlayan X-ray kristalografi tekniğinde gelişti.

Vitamin B12’yi yapılandırarak kimya alanında Nobel Ödülü kazandı. Nobel Ödülü’nü aldıktan 35 yıl sonra insülini buldu ve kullanımı giderek yaygınlaşan X-ray kristalografisinin birçok biyolojik molekülü incelemede kritik önem taşıdığı da görülmüş oldu.

2. Aung San Suu Kyi(1945- ) Siyasi aktivist
Aung San Suu Kyi, Nobel Barış Ödülü’ne hak kazanan Burma’nın Modern Özgürlük Sembolü olarak tanınır. Rakipleri tarafından suikaste kurban giden efsanevi özgürleşme lideri Aung San’ın kızıdır.

Ancak kızı da Birmanya Barış Ödülü’nü kazanacak harika işler başardı. Denizaşırı ülkelerdeki çalışmaları takip ederek 1988’de ülkesine geri döndü ve Burma’yı 1962’den beri kontrolünde tutan siyasi cuntaya karşı liderlik yaptı. Ulusal Demokrasi Partisi’ni kurdu ve partinin genel sekreteri seçildi.

1990’da UDP açık ara farkla seçimleri kazandı fakat hükümetin generalleri partinin ileri gelenlerini tutuklayarak Suu Kyi’yi de ev hapsine mahkum etti. Bugün bile gözetim altındadır. 2012’de UDP Kyi’nin Birmanya parlamentosuna seçildiğini duyurdu ve Dünya Ekonomi Forumu’nun websitesi Aung San Suu Kyi Myanmar’ın 2015 genel seçimlerinde başkanlığa aday olduğunu açıkladı.

1. Francoise Barre-Sinoussi (1947- ) Virolog
Francoise Barre-Sinoussi, AIDS’e neden olan HIV virüsünün tanımlanmasında çok büyük katkıları olan Fransız virologtur. 2008’de o ve eski akıl hocası Luc Montagnier ile birlikte HIV virüsünü keşfetmelerinden ötürü fizyoloji ve ilaç alanında Nobel Ödülü’ne layık görüldü.

Lisansını Paris Üniversitesi Bilimler Fakültesi’nden aldı ve mezuniyetinin sonlarına doğru araştırmalarını ciddi bir kariyer seçeneği olarak düşünmeye başladı. Araştırmalarından dolayı HIV ve AIDS’e odaklandı özellikle bu hastalıkları klinik bakım ve tedaviyle önleme üzerine uzmanlaştı.

2009’da Papa 16. Benedict’e açık bir mektup yazarak onun AIDS’ten korunmada en etkili yöntemin kondom kullanmak olduğunu belirten düşüncelerini protesto etti ve Temmuz 2012’de Uluslararası AIDS Topluluğu’nun başkanı oldu.