Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Balık ağlarına bereket geliyor

        Türkiye bir yandan aşırı yağışların olumsuz sonuçlarına maruz kalırken, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü araştırmacılarının yürüttüğü proje verilerine göre son yağışlar, özellikle Akdeniz'deki balık besinlerinin artışında önemli rol oynadı. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde bu artışın balık bolluğunu da beraberinde getirmesini bekliyor.

        ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Deniz Biyolojisi ve Balıkçılık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zahit Uysal, AA muhabirine ODTÜ'ye ait RV Bilim 2 gemisinde, enstitüde yürütülen bilimsel projelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

        Uysal, ODTÜ'nün desteklediği ''Kilikya Baseninde (Kuzeydoğu Akdeniz) Birincil Üretim Miktarlarının Mevsimsel Değişimleri'' isimli araştırma projesi kapsamında yürüttükleri çalışmalarda, balıkların beslenmesinde en etkin rol oynayan bitkisel plakton denilen ve balıkların besin olarak kullandığı gözle görülmeyen mikroskopik ve fotosentetik hücrelerin üretim hızlarını araştırdıklarını ifade etti.

        Son 30 yılda yoğun şehirleşme nedeniyle evsel atıklar ve nehir girdileri yanı sıra atmosferik girdilerden büyük ölçüde etkilenen Mersin ve İskenderun Körfezi'nin yakın kıyılarında kirlenmeye bağlı olarak balıklar için yoğun ölçüde besin kaynağının oluştuğunu dile getiren Uysal, bu durumun balık miktarının artışında önemli rol oynayabileceğini söyledi.

        Türkiye'de yaşanan kuraklığın ardından ülkenin son iki yıldır yüksek oranda yağış aldığına dikkati çeken Uysal, ''Sanayi atıklarıyla beraber yağmur ve kar sularının denize karışması, denizlerimizde balıkların besinlerinin gelişmesini hızlandırdı. Buna bağlı olarak da balık stoklarında artışlar bekliyoruz. Besinlerin bolluğu bize sonuçta balık bolluğunu getiriyor. Balık artışların yaşanması kaçınılmaz olacak'' dedi.

        Enstitüde yürüttükleri son çalışmalarda elde ettikleri verilerin, balıkların beslenme zincirindeki mikroorganizmaların artışını gösterdiğini bildiren Uysal, böylece şu an yavrulama döneminde olan pek çok balık türünün gelecek dönemde bol besin sayesinde avlanabilir boya geleceğini dile getirdi.

        Mersin ve İskenderun Körfezi'ne özellikle Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi nehirlerinin karasal kökenli besin elementlerini denizlere taşıdığını anlatan Uysal, ''Bu elementler denizlerde anında tek hücreli mikroskobik canlılarla tüketiliyor ve buna bağlı olarak besin zinciri oluşuyor. Tek hücreli canlılara dayalı besin zincirinden balıklar yararlanıyor. Böylece besinlerin bolluğu bize sonuçta balık bolluğunu getiriyor. Mersin ve İskenderun Körfezleri kıta sahanlığı suları gübrelenmiş bir arazi gibi düşünülebilir'' diye konuştu.

        Daha önce zengin özellikler gösteren Nil Deltası'nın baraj yapımı sonrası giderek fakirleşmeye başladığını ve buradaki canlıların, İskenderun ve Mersin körfezlerine göç etmeye başladığını dile getiren Uysal, ''Bu bölgeden gelen balıklar için de Mersin ve İskenderun körfezleri önemli bir beslenme alanı oluşturuyor'' dedi.

        -''FAUNADA MUAZZAM DEĞİŞİKLİKLER''-

        Dünyanın en fakir denizi olarak bilinen Doğu Akdeniz'in Mersin ve İskenderun Körfezlerinin yer aldığı kıta sahanlığı sularında son 30 yıl içerisinde ekosistemde büyük değişimler gözlendiğini kaydeden Uysal, kıyılarda insan nüfusunun yoğunlaşması, sanayinin ve tarımın gelişmesinin yanı sıra nehirler, şehir atıkları ve atmosferik girdiler nedeniyle iç körfezlerden dışa doğru su kalitesinde giderek bir bozulma izlendiğini kaydetti.

        Bu değişime paralel olarak denizlerde tüm canlıların, balıkların besin kaynağını oluşturan ve fitoplankton olarak adlandırılan mikroskopik canlıların gelişmelerinin büyümelerinin giderek artan kirlenmeye paralel olarak artış gösterdiğini kaydeden Uysal, şunları kaydetti:

        ''Sonuçta bölgedeki balık çeşitliliğinde ve stoklarında zaman içinde farklılaşmalar oluşmuştur. Geçmişte dip trolünün yaygın olduğu bu bölgede bugün gırgır ve çevirme ağları ile avcılık yaygın duruma geldi ve sonuçta Doğu Akdeniz'in bu bölgesinde hamsinin avlanması söz konusu oldu. Biraz abartılı gibi görünse de, bu durumun böyle devam etmesi halinde Mersin ve İskenderun körfezleri ileride hamsi avında Karadeniz'e rakip olabilir mi diye de bizleri düşündürmektedir.''

        Akdeniz'de balıkçılıkta yaşanan durumunun bölge halkının balık damak zevkini de değiştireceğini ifade eden Uysal, bundan sonra Çukurova halkının, lagos yerine hamsi yiyeceğini sözlerine ekledi.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa