Şifa niyetine Bozcaada

Gizem Sevinç SELVİ / HT GAZETE

Bodrum, Çeşme vesaire yettiyse, Bozcaada iyi alternatif. 5’inci yılında New Balance 10K Koşusu’na katıldıktan sonra, bu rüzgârlı ve huzurlu adaya küçük bir rehber hazırladım.

“Adanın en çok neyini sevmedin?” derseniz, cevap “Yolunu” olur. Bitmiyor, değer. Ve zaten artık trend, varacağınız yeri değil yolu sevmek. İstanbul’dan gidenlere öneri: Önce Yenikapı’dan Bandırma’ya 2.5 saat feribot, ardından 4 saat karayolu... Bitmedi. Geyikli’ye vardıktan sonra yarım saatlik son bir feribot seferi daha... Feribottan iner inmez çektiğiniz mis gibi hava size yorgunluğunuzu unutturacak.

LİMONATA GİBİ LİMONATA

Yanınızda bisikletinizi götürebiliyorsanız ne âlâ, götüremiyorsanız, kiralayan çok yer var. Fiyatlar uygun ama bisikletler biraz eski. Vidasını, cıvatasını iyice kontrol etmek gerekiyor. New Balance 10K koşusundaki parkur da muazzamdı. Koşmanız için de illa bir organizasyona gerek yok. Bu arada hafta sonları adanın çok kalabalık olduğu söyleniyor, dikkat.

Adada keçilere doya doya bakın; muhtemelen 2 gün sonra sıkılacaksınız ve gözünüz apartman arayacak ama o an iyi gelecek. Dönüşte de bavulunuza 1-2 kavanoz gelincik reçeli atmayı ihmal etmeyin. Tabii dağ kekiği ve ada otu da. Her yerde satılıyor...

Bozcaada’nın bağları da meşhur. Altı şarap fabrikasında tadım yapabilirsiniz. Çiçek Pastanesi’ne uğramadan geçmeyin, iyi gelecek. Çağan Irmak filmlerindeki türden bir mekân. Taze dağ nanesi kokulu limonatası nefis, trileçesi ise dillere destan. “Tatlıya çabuk geçtin, yemeği nerede yiyeceğiz?” derseniz, Şef Selçuk Aykan derim... Aykan eski milli voleybolcu, hikâyesi apayrı bir konu. Ricası ise “Sınırlı sayıda konuğa hizmet verebiliyoruz, o yüzden çok dillendirmezseniz mutlu olurum.” Adanın en batısında günbatımını izlemeden sakın dönmeyin; insanı yeniliyor!