Bir savaş var; biz de cephedeyiz
Dünya, 5 binden fazla insanın canını alan ebola virüsüyle mücadele ediyor. Bir diğer salgın, MERS-CoV da kapımızda. Bu azılı virüsleri, Türkiye sınırlarında karşılayan bir ekip var: Ebola Timi... Bu 20 kişilik takım, her an virüs kapma riskiyle karşı karşıya. Peki nasıl çalışıyorlar, ne yiyip ne içiyorlar, onları kim koruyor? Merak edip peşlerine düştük
ABONE OLPINAR ERBAL / HT PAZAR
Son günlerin en cevval, en saygın ve aslında görünmez kahramanları: Hudut ve Sahiller Sağlık Ekibi, yani Ebola Timi... Dile kolay; bu sene içinde 5 binden fazla insanın canını alan ebola virüsünü sınırlarımızda karşılayıp Türkiye’ye girmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu 20 kişilik ekip, Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı... Kurumun genel müdürü Hüsem Hatipoğlu, Türk hudut kapılarının salgın hastalıklara karşı Osmanlı’dan beri korunduğunu anlatıyor. 1800’lü yıllarda yurtdışından gelen veba ve koleradan korunmak amacıyla hudut kapıları sağlık personeliyle donatılıp geçişlerde hastalar ayrılmaya başlanmış. Şimdinin riskli virüsleriyse ebola ve MERS-CoV... Batı Afrika ve Arap Yarımadası’nda görülüyorlar. Liberya, Siera Leone ve Yeni Gine, ebola virüsüyle en sık karşılaşılan ülkeler. Türkiye’ye buralardan direkt uçuş yok. Ama çevre ülkelerden bazılarına var. Dolayısıyla bu merkezlere yakın, özellikle Senegal, Fildişi sahili, Gana, Burkino Faso, Nijerya, Benin, Togo, Kamerun ve Moritanya sıkı gözlem altında... Bu işin bir de liman ayağı var tabii. Orada da ekipler tam donanımlı bekler durumda. Peki ne tip önlemler var, bu ekipler ne yiyip ne içiyor, nasıl çalışıyor; onları da havaalanı timindeki Dr. Aykut Yener Kavak anlattı.