K, M'ye yenildi

icinmen@haberturk.com

HABERTURK.COM

İnsana dair öğrendiklerimin çoğunu 18 yaşından önce Dostoyevski’den öğrendim.

Bonkör bir hocaydı.

Kulağıma onlarca küpe taktı; hem de hepsi pırlantaydı.

Bir keresinde, “İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır” demişti.

Bu sözünü yanımdan hiç ayırmadım.

Her ayrılıkta, kendime de, karşımdakine de o cümlenin içinden baktım.

Demir Demirkan'dan “18 yıllık ilişkimizi sonlandırma kararı aldım” diye gelen TSK bildirisini okuyunca, bana ne oluyorsa... ben bile kırıldım.

K’nin eksikliğinin yarattığı nezaket boşluğunda, Dostoyevski bilge gülümsemesiyle “en iyi zaman, ayrılık zamanıdır” diye tekrarladı.

K, M’ye yenilmişti.

Neler yaşadıklarını bilmiyoruz.

Neden ayrıldıklarını da...

Bilmeyelim de zaten.

Kırgınlıklar, kızgınlıklar, yorgunluklar, ikinci kadınlar, ikinci adamlar, zaman aşımları...

Önemli değil.

Nedeni değil şekli önemli bu sefer.

Çünkü bir ayrılık duyurusunun sonundaki “M” 18 yıllık hiçbir ilişkinin hak etmeyeceği bir harf.

Bazı şeyleri en baştan bilirsiniz.

Mesela bilirsiniz ki aşk biter, karındaki kelebekler uçar gider.

Heyecan geçer, kalbiniz rampadan iniyor gibi olmaz onu görünce.

Seks mesaiye döner; işe gidiyor gibi gidip gelirsiniz.

Bir gün taşınacağınızı bile bile, başkasının kalbinden bir ev kurarsınız kendinize.

Kontratı da yoktur kalbin.

Her an kovulabilirsiniz.

Üstelik camdandır ev, bunu da bilirsiniz.

Bilemeyeceğiniz, taşınma vaktidir.

Camlar kırılıp her tarafınıza mı saplanacak?

Yoksa o evden geriye ölene kadar sizinle yaşayacak güzel parçalar mı kalacak?

İşte bunu, kalbin sahibinin sizi evden nasıl çıkaracağını, ancak en sonda öğrenirsiniz.

Kötü bir son, çok sevdiğiniz bir filmi mahvedebilir.

Birlikte yaşanan binlerce şeyin ardından posta kutusuna düşen bir cümlelik nezaketsiz özet gibi... İşte bunu ancak en sonda öğrenirsiniz.

Bu haftanın Boş Ders'i bitti, ciddi konulara dönüyoruz!