Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Tüm dünyada hızla yükselen enerji fiyatlarının en çok etkilediği alanlardan biri de tarım sektörü. ABD ve Avrupa’da yaşanan maliyet artışlarının yanı sıra iklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık, çok sayıda ülkenin farklı tarım ürünlerinin tedariki konusunda ciddi sıkıntılar yaşamasına sebep olurken, domatesin de bu hararetli gündemin önemli aktörlerinden biri olmasını sağladı.

Eylül ayında Ticaret Bakanlığı’nın domates konservesi ve salça ihracatına getirdiği kayıt uygulaması şartıyla birlikte, Türkiye’de de işlenmiş domates konusundaki tartışmalar farklı bir noktaya taşındı. Sektör temsilcileri söz konusu kararın ihracata ayrılan ürünlerin iç piyasaya yönlendirilmesi ve bu şekilde Türkiye’deki fiyat artışının sınırlandırılması için alındığını iddia ederken, Ticaret Bakanlığı ise düzenlemenin bu ürünlerin ihracatının yasaklanması veya kısıtlanması ile ilgili olmadığının altını çizmişti.

Türkiye bu gelişmeleri tartışırken, İtalya’da geçtiğimiz günlerde düzenlenen Akdeniz Uluslararası Domates İşleyicileri Derneği (AMITOM - Association Méditerranéenne internationale de la Tomate) toplantısı, dünyadaki işlenmiş domates pazarına ilişkin önemli verileri gün ışığına çıkardı.

AVRUPA’DA İTALYA’DAN SONRA İKİNCİYİZ

Buna göre Türkiye, 2022 yılında işlenmiş domates üretiminde 2,35 milyon ton seviyesine ulaşarak Avrupa domates sıralamasında bir basamak daha yükselmeyi başardı. Türkiye söz konusu üretim rakamıyla bugün itibarıyla dünyanın dördüncü, Avrupa’nın ise ikinci en büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Türkiye’nin İspanya’yı geride bırakarak ABD, Çin ve İtalya’nın ardından dördüncülüğe yükselmesi, Türkiye’nin tarımsal hedefleri için de çok önemli bir başarı olarak nitelendirilirken, sektör bu konumu korumak için önemli adımlara da başladı.

AMITOM’A İLK TÜRK BAŞKAN

Öte yandan, söz konusu toplantının Türkiye için tek önemi burada paylaşılan veriler değil. Aynı zamanda bu verilerin, AMITOM’un ilk Türk Başkanı olan Merko Gıda & Frigo Pak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Alistair Baran Blake tarafından katılımcılarla paylaşılmış olması.

Aynı zamanda borsada da işlem gören, Türkiye’nin en eski gıda şirketlerinden Merko, son dönemde gerçekleştirdiği yatırım adımlarıyla dikkat çekiyor. Son olarak, geçtiğimiz yıl içinde yine bir borsa şirketi olan Frigo Pak’ın yüzde 25 hissesini satın alan Merko, bir yandan Türkiye’de üretimini artırırken bir yandan da dünyada işlenmiş domates konusuna öncülük etmeyi sürdürüyor.

SEKTÖR CİDDİ BİR ÖZVERİ GÖSTERDİ

İşlenmiş domates konusunun sadece Türkiye’de değil tüm dünyada çok konuşulduğunu ifade eden Alistair Baran Blake, “Son yaşanan küresel enerji kriziyle birlikte her alanda olduğu gibi işlenmiş domateste de girdi maliyetleri ciddi şekilde arttı. Dünyanın bir numaralı üreticisi ABD’de bugün üretim rakamı beklentinin yaklaşık yüzde 10 altına gerçekleşti. Akdeniz ülkelerinde de benzer bir durum söz konusu. Yıl başında yapılan öngörülerde İspanya’da üretimin 2,5 milyon tonu aşabileceği ifade ediliyordu ama bugün 2,1 milyon tona erişmekte zorlandılar. Geçtiğimiz yıla göre de İspanya’nın üretiminde yüzde 35’lik bir azalma var. Türkiye olarak biz bu dönemde gerçekten önemli bir başarı göstererek, 2,3 milyon tonu aştık ve bugün itibarıyla İspanya’yı geride bırakmış durumdayız. Burada iki şey çok önemli: Bir Türkiye’deki oyuncuların esnekliği ve dinamizmi; ikincisi de tüm sektör paydaşlarının gösterdiği ciddi özveri.” Önümüzdeki 2-3 yıl boyunca diğer ülkelerin iklim koşulları başta olmak üzere farklı sebeplerden bu talebe cevap vermekte zorlanacağının da altını çizen Blake, “Bu noktada Türkiye’nin konumu çok daha belirginleşecek. Bunu iyi değerlendirip, global pazardaki başarıyı kalıcı bir pozisyona getirmek lazım. Altyapı kurmak için en iyi bir zaman” açıklamasını yaptı.

YILLIK İHRACAT 200 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE

Enerji maliyetlerindeki artış, su konusunda yaşanan sıkıntılar ve üreticilerin farklı ürünlere yönelmesi sebebiyle dünyada işlenmiş domateste ciddi bir tedarik sıkıntısı yaşanabileceğinin altını çizen Alistair Baran Blake, “Bu, Türkiye açısından önemli bir fırsat. İşlenmiş domates aslında, domatesin en katma değerli hali. Tüm sektör oyuncuları olarak, tesislerimizde sanayi ile tarımı bir araya getiriyoruz. Resesyon ve staglasyonu tartışan dünyaya, küresel tüketimi sürekli artan, ülkelerin ekonomik küçülmelerine dayanıklı ürünler ihraç ediyoruz. Ürün kalitesi anlamında zaten çok iyi bir pozisyondayız. Biz Türk üreticileri olarak, yurt dışındaki paydaşlarımıza özellikle tedarik güvenliğiyle ilgili güven verebilirsek, hem dünyadaki pozisyonumuzu çok daha güçlendirebilir hem de bugün 200 milyon doları aşan işlenmiş domates ürünleri ihracatını çok daha üst seviyelere çıkarabiliriz” ifadelerini kullandı.

‘SÖZLEŞMELİ TARIM’ ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ ARTIRABİLİR

Pandemiyle birlikte, gıdanın ve tarımın öneminin dünyada her geçen gün arttığını sözlerine ekleyen Blake şöyle devam etti: “Türkiye her anlamda bir tarım ülkesi. Pandemi sonrası şekillenen yeni dünya düzeninde Türkiye’nin en güçlü olduğu alanlardan bir tanesi de tarım. Biz bu konuda doğru uygulamaları hayata geçirdiğimiz noktada, dünyada çok daha iyi bir pozisyona ulaşabiliriz. Bunun için kapsamlı bir tarım stratejisinin hayata geçirilmesi hayati önem taşıyor. Birçok çiftçimiz ‘gelecek yıl domates mi yoksa pamuk, mısır mı eksek’ diye düşünüyor. Bunun nedeni tüm dünyada öngörünün zorlaşmış, belirsizliklerin artmış olması. Kamu ile gerçekleştirilecek orta ve uzun vadeli sözleşmeli tarım çalışmaları, özellikle üretimde öngörülebilirliği artırabilir. Sanayi tesislerimizin işleyeceği bu ürünler dünyada Türk markalarının güçlenmesine de çok önemli katkılar sunacaktır. Bu aynı zamanda çiftçiye güvence sağlanması ve enflasyonun kontrol altında tutulması için de önemli olacaktır.”

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ