Taksim'in göbeğinde bitmeyen inşaat
İstanbul'da Beyoğlu'nun simge yapılarından biri olan Surp Agop Hastanesi, 10 yıl önce yenilenecek diye yıkıldı, bir daha da yapılamadı. 10 yıldır öylece bekleyen inşaat alanında otlar bitti, yeni hastane projesi bir türlü tamamlanamadı. Tarihi Şan Sineması ile Sıraevlerin de bulunduğu hastaneye ait alandaki yarım bırakılmış inşaatta ciddi sorunlar var. Habertürk'ten Öznur Karslı Çetiner'in haberi..
İstanbul Beyoğlu’ndaki Surp Agop Hastanesi, 185 yıl önce halktan toplanan paralarla, gönüllü işçilerin emeğiyle inşa edildi.
1854 Bursa depreminde yaralanan afetzedeler bu hastanede ağırlandı. 1909'da İstanbul'da çıkan 31 Mart ayaklanmasında yaralanan birçok Türk askeri de burada tedavi gördü.
Hastane bombalandı, yangın bile gördü. Beyoğlu Elmadağ'daki Ermeni Katolik Surp Agop Hastanesi Vakfı’na ait hastane, adeta İstanbul'un iki asırlık tarihiydi.
2014’TE YENİLEME ÇALIŞMASI BAŞLADI
Ermeni Vakfı arazisindeki tarihi hastane 2014'te yenileme sürecine girdi. Hastane binası yıkıldı, hastaneye komşu Sıraevler de boşaltıldı.
Yeni projede, eski projede olduğu gibi hastane arazisine huzurevi, yanan sinema yerine yeni sinema, Sıraevlerin yerine de aynı şekilde apartmanlar yapılacaktı.
ÜNLÜ MİMAR HİSSELERİ FRANSIZLAR’A SATINCA PROJE DURDU
Hastane projesini ilk etapta ünlü mimar Şefik Birkiye yapacak ve 44 yıl işletecekti. Taslak proje planı da hazırlanmıştı.
Ancak Birkiye, bir süre sonra hisselerini Fransız yatırımcıya sattı. Projeyi büyütmek isteyen Fransız yatırımcı engellenince inşaatı durdurdu.
VAKIFTAN FRANSIZ ŞİRKETE DAVA
2016'dan sonra inşaat hiç ilerlemedi. Surp Agop Vakfı Fransız şirkete dava açtı. 19. Yüzyıldan günümüze ulaşmış en eski yapı olan hastane, 2016'dan beri ayakta kalmış tek binası olan tarihi Surp Agop Apartmanı’nda sadece poliklinik hizmeti verebiliyor.
MAHALLELİ HASTANENİN BİR AN ÖNCE YAPILMASINI BEKLİYOR
Mahalle sakinleri de hastanenin bir an önce yeniden yapılmasını istiyor. Mahalle sakinlerinden Avariz Bedoyan, “Burası aşağı yukarı 170 senelik bir bina. Divan Oteli’nin karşısından oradan sokağın ağzına kadar bir toprağa sahiptiler. Çok eski bir Şan Sineması vardı mülkiyete ait. Bütün halkın kaybı var orada. Yazık oluyor bu gibi eserleri kazandırmak lazım. Çünkü hastaneden bütün vatandaşlar istifade edecek” dedi.
Satı Tekşen de “Hafriyat en az 7-8 sene sürdü. Yukarılarda kayma var. Burası görüntü kirliliği. Geceleri de inşaat alanına hırsızlar geliyor. Bir an önce bitmesini istiyoruz” diye konuştu.
Yarım kalan inşaat alanının tehlike oluşturduğunu belirten Hami Bektaş da, “Kayma da olabilir bir insan da düşebilir buraya. Ben şikayetçiyim bu dokunun böyle kalmasından” ifadelerini kullandı.
Hastanenin akıbeti açılan davanın sonucuyla netleşecek.