Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş İşte Beşiktaş'ın borcu! - Beşiktaş Haberleri

        Bu arada Beşiktaş Kulübü'nün borcunun 30 Haziran 2010 tarihi itibariyle 251 milyon 752 bin 933 lira olduğu açıklandı.

        Başkan Yıldırım Demirören'e borcun 86 milyon 465 bin 816 lira, yönetici Serdal Adalı'ya ise borcun 9 milyon 296 bin 825 lira olduğu öğrenildi

        Beşiktaş Futbol Yatırımları AŞ'nin borcunun 194 milyon 204 bin 780 lira, derneğin borcunun ise 18 milyon 508 bin 983 lira olduğu açıklandı. Bu rakamların toplamının 308 milyon 476 bin 404 lira olduğu, 56 milyon 723 bin 471 liralık mevcutların ve alacakların düşmesi halinde rakamın 251 milyon 752 bin 933 lirayı bulduğu kaydedildi.

        KEÇELİ'DEN YANIT

        Beşiktaş İkinci Başkanı Metin Keçeli, kısa vadeli yüksek faizli borçların ödenmesi için kredi aldıklarını söyledi.

        Keçeli, Ceylan Intercontinental Otel'de gerçekleştirilen 2010 yılı 2. olağan divan kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, üyelerin eleştirilerine yanıt verdi.

        Keçeli, özellikle alınan kredi konusuna değinerek, ''Aldığımız kredi tümüyle borca gidecektir. Üstüne binen faizlerin önünü almak için kredi alınmıştır. Yüzde 20'lerde, 18'lerde alınanlar yerine orta vadede yüzde 8'lerde borç bulunmuştur. Başka kulüpler bu şekilde borç aldığında, bunu zafer olarak göstermişlerdir. Biz böyle yapmıyoruz'' diye konuştu.

        Beşiktaş'ın günümüz şartlarında kar etmesi gerektiğini kaydeden Metin Keçeli, ''Bu sezonki transferler bundan önceki sezonlara göre çok daha ucuza getirilmiştir. Beşiktaş tarihinde de en çok ses getiren transferler olmuştur. Beşiktaş Kulübü'nün seneden seneye kar etmesi için buradayız. Sponsorluklar da olacak, kombine bilet satışları da olacak. Başka yerlerden de gelirler olacak. Bütün bunların hepsini yönetim kurulumuz son derece ciddi şekilde ele almıştır. Uzun mesailerle bu çalışmaları yapıyoruz'' dedi.

        STAT KONUSU

        Gelirlerin artması için itici bir güce ihtiyaç olduğuna dikkati çeken ikinci başkan Keçeli, stadın yeniden yapılmasının bu itici gücü sağlayabileceğini dile getirdi.

        Başka kulüplerin statlarını yaptığını anlatan Keçeli, şöyle konuştu:

        ''Ancak İnönü Stadı'nın özelliğini hepimiz biliyoruz. Tarihi özelliği var. Dolmabahçe Sarayı'nı etkileme bölgesinde yer alıyor. Aldığımız bilgilere göre başta sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerimiz stadın yapımına sıcak bakmaya başladı. Aldığımız duyumlara göre önümüzdeki hafta bu konunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclisinde ilk startı verilecek. Bu çok önemli bir potansiyel sağlayacak. Stat inşaatı başlayıncaya kadar 1-2 sene içinde sponsor da bulunmalı. Stadın isminin değiştirilmesi konusuna başka türlü bakarsak, üzerinde şanlı bayrağımızın yer aldığı formamızın üstündeki reklamları da düşünmeliyiz. Onlardan da vazgeçmemiz gerekiyor. Stadı yenilediğimizde belki çok daha iyi şartlarda sponsorluklar bulacağız.''

        Metin Keçeli, üyelerin eleştirilerini her zaman dikkate alacaklarını vurgulayarak, ''Başkanımız rahatsız olduğu için toplantıya gelemedi. Ama ikinci başkan olarak yönetim kurulu adına söylüyorum, bize güvenin'' dedi.

        ÜYELERDEN ELEŞTİRİ

        Beşiktaş 2010 yılı 2. olağan divan kurulu toplantısı yapılırken, toplantıda söz alan üyeler özellikle borçlanma konusunda eleştirilerde bulundu.

        Geçmiş dönemlerde başkanlığa da adaylığını koyan üyelerden Fikret Orman, borçların bu noktaya geleceğini 5.5 yıl önce söylediğini ve bu borçlanmanın herkesin gözü önünde olduğunu söyledi.

        Ceylan Intercontinental Otel'de gerçekleştirilen toplantıda söz alan Orman, yaptığı eleştirilere rağmen yeni yönetim kurulunun Beşiktaş için şans olduğunu dile getirdi.

        Yönetim kurulunun icraatlarını doğru bulduğunu vurgulayan Fikret Orman, şunları söyledi:

        ''Borcun 3 haneli rakamlara geleceği söylendiğinde herkes isyan ediyordu. Eleştiriler yönetim kuruluna yakın veya uzak olma noktasında değişiyor. Beşiktaş ciddi borç yükü içinde. Bu borcun nereye gideceği de belli değil. 75 milyon dolarlık krediyi onaylıyorum. Beşiktaş'ın birçok davası var. Ödemeleri yapamaması nedeniyle bu davalar arttı. Mesele borcun artmasını engellemektir. Borç artışını durdurabilirsek, bir adım atmış oluruz. Borcun 3 ay sonra da, 6 ay sonra da artacağını göreceğiz. Bir planlamanın yapılması gerekiyor. Küçülerek bu borcu ödeme şansı kalmamıştır. Beşiktaş bundan büyüyerek çıkmalı. Bunun için gelirleri arttırmamız lazım.''

        Kulübün stat konusunu da çözmesi gerektiğini kaydeden Orman, ''Antalyaspor, Kayserispor, Bursaspor ve Trabzonspor bunu yapıyor. Beşiktaş yapamıyorsa bence bu biraz da devletin ayıbıdır. Onlara yapılıyorsa bize de yapılmalı. Yine de umutluyuz. İyi gidiyoruz. Sorunları bu yönetim kurulu oluşturmadı'' diyerek sözlerini tamamladı.

        Divan kurulu üyelerinden Atıf Keçeci ise kredi alınması konusunda bilgilendirmenin yapılmamasına değinerek, ''Bırakın divan kurulu üyelerini, divan yönetim kurulunun bile haberi yok. 250 milyon lira borç gözüküyor. Ancak bunun içinde Quaresma, Guti'nin yanı sıra 31 Mayıs 2011 yılına kadar teknik direktör ve futbolcu ödemeleri gözükmüyor. Borç 350 milyon liraya gelir. Gelirler ise temlik altında'' dedi.

        Kulüp içindeki genelge konusuna değinen Keçeci, ''Genelgenin gizliliği olmasına rağmen dışarı sızabiliyor. Bir sıkıntı yoksa denetleme kuruluna kapılar ardına kadar açılmalı'' derken kaynağı belli olmayan harcamalar konusunda da eleştirilerde bulundu ve ''Bu kulübün kaynaklarını ailemden yiyen varsa Allah gözünden dizinden çıkarsın'' dedi.

        KILIÇ: ''BANKALAR BİZE GÜVENMİYOR''

        Üyelerden Kadir Kılıç da borçlar konusunda sert eleştirilerde bulundu.

        Bankalardan alınan krediyi Sevr Anlaşması'na benzeten Kılıç, şunları söyledi:

        ''Bankalar parayı bize vermeyecek. Çünkü bize güvenmiyorlar. Beşiktaş bu krediyi 100 milyon dolar olarak geri veriyor. Futbol Federasyonu ve CAS'ta 25 dosya var. Beşiktaş Kulübü hiçbir zaman bir ailenin yönetimi altına girmemeli. Reel borcu 290 milyon lira olarak gösteriliyor. Liverpool Kulübü'nün değeri kadar borç var. Beşiktaş elden gidiyor. Sahip çıkalım. Beşiktaş bu borçlarla büyüyemez. Devamlı artan borçlar var.''

        Toplantıda söz alan Ali Rıza Dizdar ise stadın isminin sponsorluk karşılığı değiştirilmesine karşı çıkarak, bu yönde girişimlerde bulunacağını ifade etti.

        Stadın isminin İnönü Şeref Bey Beşiktaş Stadı olabileceğini anlatan Dizdar, ''Ancak hiçbir zaman FİYAPI olamaz. Reklam panoları onların olsun. Protokol tribünündeki anıtsal isim değiştirilemez. Yarından itibaren gerekli mercilerde başvurularımı yapacağım. Gerekirse idari mahkemeye başvuracağım. Bunu durduracağım. Bağımsızlık bizim şiarımızdır'' dedi.

        KREDİ BORÇLAR İÇİN İSTENDİ

        Beşiktaş Kulübü Mali İşlerden ve Sponsorluklardan Sorumlu Asbaşkan Ertunç Soğancıoğlu, bankalar konsorsiyumundan alınan 75 milyon dolarlık kredinin kısa vadeli borçların kapatılması için talep edildiğini söyledi.

        Soğancıoğlu, Ceylan Intercontinental Otel'de gerçekleştirilen Beşiktaş Kulübü 2010 yılı 2. olağan divan kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, mali disiplini sağlamak adına önemli adımlar attıklarını belirterek, ''Gelirler konusunda da önemli çalışmalar yapıyoruz. UEFA Avrupa Ligi'nde pazarlama ve yayın gelirlerinde önemli rakamlara ulaştığımız cuma günü gelen yazıda söylendi. Kupaya tek takım olarak katılmamız nedeniyle 10 milyon Avro'nun üzerinde gelir elde edeceğiz'' dedi.

        Kredi borçlanmasını yapılandırmak için çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Ertunç Soğancıoğlu, şunları söyledi:

        ''Beşiktaş Futbol Yatırımları AŞ olarak 75 milyon dolarlık kredi sözleşmesi imzaladık. 6 yıl vadeli kredi sözleşmesi yaptık. Burada düzenleyici banka Denizbank'tır. Bu şekilde kısa vadeli banka borçlarının tasfiyesini amaçladık. Temel amacımız Beşiktaş Kulübü'nü kısa vadeli banka ve UEFA'ya ödemesi gereken varsa onları kapatmak. Bu krediyle Beşiktaş Kulübü'nün kayıtlarında yer alan kısa vadeli borçlar kapatılacak. UEFA nezdinde bütün borçlarını kapatan bir kulüp olacak. Adımlarımızı daha dikkatli atıyoruz. Borçlanma konusunda dikkat ediyoruz'' diye konuştu.

        Ertunç Soğancoğlu, yeni projeler hakkında da bilgi vererek, ''Beşiktaş Bonus Kart projesini bitirmek üzereyiz. Hafta içinde bunu tamamlayıp açıklamayı planlıyoruz. Bunun yanında stadımızda maç izlemeye gelen herkesin kaza sigortasını gerçekleştirmek için bir anlaşma imzalayacağız'' diye konuştu.

        CUROĞLU: ''MAÇ GELİRLERİ ARTTI''

        Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Fahrettin Curoğlu ise bu sezon geçen sezona göre maç gelirlerinin arttığını dile getirdi.

        İdari konular konusunda bilgi veren Curoğlu, ''Yıllarca UEFA kupasını kulüplere yük olarak düşünmüştük. Seyahat masraflarını karşılamayacak gelirler oluyordu. Ama bu yıl rakamlar ciddi şekilde yukarı çıkıyor. Şu anda UEFA'dan 1 milyon Avro aldık. 8 milyon Avro daha gelecek'' dedi.

        Bunun yanında kombineden 17 milyon, localardan 3.5 milyon lira gelir alındığını kaydeden genel sekreter Curoğlu, ''Geçen sezon maç hasılatı 21-22 milyon lira civarındaydı. Bu sezon bu dönem itibariyle bu rakamlar yakalanmıştır. Sezon sonuna kadar 30 milyon liraya ulaşacağız. Maç hasılatında ciddi artışlar var. Şu ana kadar satışa çıkarılan 3 forma dışında ikinci yarıda 4 yeni forma daha satışa çıkarılacak'' diye konuştu.

        Yönetim olarak günü kurtarma peşinde olmadıklarını kaydeden Fahrettin Curoğlu, şunları söyledi:

        ''Beşiktaş'ın geleceğini sağlam temeller üzerine oturtmaya çalışıyoruz. Eleştiri olacak ama çözümü de ortaya koymak lazım. Bütün üyelere kapımız 24 saat açık. Her türlü bilgiyi yasal çerçeveler içinde verebilirim. Ancak bir sürü spekülasyon yapılıyor. Kulüp içinde genelge çıkardık. Kurullar bizim de parçamız. Ancak bugün gazetede haber yapılmış. Denetleme istemiyoruz diye bir haber yer almış. Bizim sorumluluklarımız var. Lehte veya aleyhte yanlış hem kulübümüzü, hem de kişileri yasalar karşısında zor durumda bırakabilir. Denetleme kuruluna raporları vermiyormuşuz. Biz onlara 'Gelin günlük kontrol edin' dedik. Ancak bunu içerde yapabilirler. Bu tür uygulamayı yasal sorumluluk nedeniyle yaptık.''

        "BU BORÇLAR İLERİDE ZARAR VERECEK"

        Divan başkanlık kurulu üyesi Dr. Sedat Piroğlu, yaptığı konuşmada özellikle borçlanmaya dikkati çekerek bunun ilerde kulübe zarar vereceğini söyledi.

        Aşırı borçlanmanın artışının dikkat çekici olduğunu ifade eden Piroğlu, ''Borçlanmada aşırı artış mevcut. Halbuki biz Beşiktaşlı olarak borçların artışını değil, borçları azaltan, gelirleri arttıran ve tutumlu bir anlayış bekliyoruz. Bütçe uygulamasının da tamamen bırakıldığını belirtmek isterim. Bütçede borçlanma gözükmemektedir. Ama derneğimiz borçlanmıştır. Yönetim kurulu borçlanmaya devam etmektedir'' dedi.

        Yönetim kurulunun borçlanmasının ilerde zarar getirebileceğine dikkati çeken Sedat Piroğlu, şöyle konuştu:

        ''Bu yıl UEFA kriterleri etkili bir şekilde ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır. 3 yıl önce divan başkanlık kurulu UEFA kriterleriyle ilgili detaylı çalışmayı tamamlamış ve üyelerimizi bilgilendirmiştir. Yönetim kuruluna da rapor sunmuştur. Aradan 3 yıl geçtiği halde bu yönde bir çalışma görmedik. O günden bugüne kulübün mali yapısını düzeltme ve borçları azaltıcı bir tutum sergilenmemiştir. UEFA kriterleri mali ve bütçe disiplinini, mali kuralı etkin hale getirip, gelir gider dengesini sağlayarak borçlanmaya sınır sağlamaktadır.''

        Yönetim kurulunun bankalardan kredi alma konusundaki girişimlerini de basından öğrendiklerini kaydeden Dr. Sedat Piroğlu, ''Basından öğrendiğimiz kadarıyla bankalar konsorsisyumundan alacağı veya aldığı 75 milyon dolar konusunu basından öğrendik. Bu krediyi hangi kuruluş alıyor? Dernek mi, Beşiktaş AŞ mi alıyor? Nasıl bir teminat verilmiştir? Nerede kullanılacaktır? Dernek aldıysa yetki alınmış mıdır? Yönetim kurulunun vereceği bilgiye ihtiyaç duyuyoruz. Bu sermaye artışı mıdır, bilgimiz yok'' diye konuştu.

        Yönetim kurulunun altyapıya önem vermemesini de eleştiren Piroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

        ''Altyapıya hizmet veren tesisler yetersiz. Altyapı için yapılan harcamaların da yetersizliği görülmüştür. Futbol Federasyonu'nun yeni uygulamasıyla kadroda 10 yabancı oyuncu bulundurulabilmektedir. Bunun yanında çift pasaportlu oyuncuları da düşünürsek, altyapıdan oyuncu yetiştirmek, takıma yerleştirmek ve milli takıma oyuncu vermek nasıl mümkün olacak? Altyapı olayını bir kenara bırakmamız mı gerekiyor.''

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa