Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Son dakika haberler! Sivas'ta bir hafta içinde ikinci korkutan ölüm!

        Sivas'ta, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gören kişi hayatını kaybetti. İlde pazartesi günü de merkeze bağlı Kızılca Köyü'nde hayvancılıkla uğraşan, evli ve 2 çocuk babası Bilal Selvi, vücuduna yapışan keneyi çıkartınca hayatını kaybetmişti

        Sivas'ta bir hafta içinde ikinci bir kene kaynaklı ölüm yaşandı. Hafik ilçesi Kamış köyünde yaşayan Osman E. (81), rahatsızlanması üzerine yakınları tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hastanede yapılan kontrollerde, Osman E'nin vücuduna kene yapıştığı fark edildi.

        Yaklaşık 20 gündür KKKA hastalığı şüphesiyle tedavi gören Osman E, anestezi yoğun bakım servisinde müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Osman E'nin cenazesi, ailesi tarafından morgdan alınarak defnedilmek üzere köyüne götürüldü.

        'SİGARA BASIP, KOLONYA DÖKMEYİN' UYARISI

        Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Mehmet Balcı, kene üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökme gibi uygulamaları kesinlikle tavsiye etmediklerini bildirdi. Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının, keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen, hayvanlardan insanlara bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi.

        Hastalığın Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çektiğini ve 2003 yılında kesin tanı konulduğunu aktaran Balcı, "KKKA vakaları, hastalığın başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görülmektedir. Hastalık ülkemizde, bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görülmektedir. KKKA vakaları, çoğunlukla İç Anadolu'nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun kuzeyinde yoğunlaşıyor." diye konuştu.

        Hastalığın bulaşmasından belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen sürenin kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabildiğini anlatan Balcı, "Hastalığın tedavisinin esasını, destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Bugün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir" diye konuştu.

        Balcı, KKKA'dan korunmak için önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, "Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmeli." dedi.

        'VÜCUDA TUTUNAN KENE ERKEN ÇIKARILMALI'

        Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişinin kendisini ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğinin altını çizen Balcı, şöyle devam etti:

        "Kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden gerekli önlemler alınarak çıkarmalı. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalı. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalı. Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya birkaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeli."

        'KENELER ÇIPLAK ELLE ÖLDÜRÜLMEMELİ'

        Balcı, hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan kenelerin uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlar olduğunu aktararak, "Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak elle öldürülmemeli ve patlatılmamalı. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalı." ifadelerini kullandı.

        'DİKKATSİZ DAVRANINCA KENE ISIRMALARI ARTTI'

        Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının koronavirüs gibi solunum yolu ile başkasına bulaşmadığını belirtti. Ceyhan, "İlk dönemlerde özelikle sokağa çıkma yasağı varken insanların Kırım Kongo'ya yakalanma şansı daha düşüktü. Sokağa çıkma yasağı kaldırıldıktan sonra insanlar, daha çok piknik aktiviteleri ya da farklı nedenlerle bu tip bölgelere gidip dikkatsiz davranınca kene ısırmaları arttı" dedi.

        Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye'de son günlerde artış gösteren KKKA vakalarına ilişkin DHA muhabirine açıklama yaptı. Prof. Dr. Ceyhan, KKKA'nın Türkiye'de her yıl bu dönemlerde, belli bölgelerde görüldüğünü belirtti. KKKA'nın kene ısırması sonucu bulaşan virüs olduğunu anımsatan Ceyhan, "İlk dönemlerde özelikle sokağa çıkma yasağı varken insanların Kırım Kongo'ya yakalanma şansı daha düşüktü. Çünkü bu kene genellikle çayırdan, çimenden bulaşıyor. Özellikle sokağa çıkma yasağı kaldırıldıktan sonra insanlar daha çok piknik aktiviteleri ya da farklı nedenlerle bu tip bölgelere gidip dikkatsiz davranınca kene ısırmaları arttı. Dolayısıyla Kırım Kongo vakaları da arttı. Koronavirüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı varken de görüyorduk ama şu anda Türkiye'de vakaların arttığını izliyoruz" dedi.

        'GİYSİ ÜZERİNDEN DERİYE YAPIŞMASI MÜMKÜN DEĞİL'

        Kenenin insan olmadan yaşayabilen canlı olmadığını belirten Ceyhan, "Canlı olması için mutlaka bir insan bulup bazıları hayvanlar ile bazıları insanlar ile hayatlarını sürdürüyor. Kene yapıştığı zaman virüsü salgılarında bulundurduğu için eğer siz hiç dokunmazsanız çok fazla salgı bulaştırmıyor dolayısıyla bulaştırdığı virüs miktarı az oluyor. Kenenin, giysi üzerinden deriye yapışması mümkün değil. Mümkün olduğu kadar kapalı olması lazım insanın derisinin. Kene, sıçrayarak yapışıyor. Bunları engellemek için mümkün olduğu kadar kapalı giyinmek, pantolonu çorabın içine sokmak gerekiyor" diye konuştu.

        'KENEYİ DERİDEN ÇEKERSENİZ BOL MİKTARDA VİRÜS BIRAKIR'

        Prof. Dr. Ceyhan, keneye karşı alınması gereken önlemlere ilişkin ise şunları söyledi: "Diyelim ki kenenin bulaştığını gördünüz, pikniğe falan gidildiğinde her kalkındığında mutlaka kontrol edilmesi lazım. Kene varsa dokunulmaması lazım. Eğer ki o işi bilmiyorsa siz, keneyi koparmaya, deriden çekmeye ya da öldürmeye kalkarsanız kene tükürüğünü boşaltıyor ve bol miktarda virüs var içerisinde. O şekilde bol virüs bulaşıyor ve daha ağır hastalığa yol açıyor. Eğer biliyorsanız banka kartı ya da kredi kartı olabilir. İki yanından deriye bastırılarak keneyi öldürmeden çıkarmak gerekir. Bilmiyorsanız hiç dokunmamamız gerekir, hemen bir sağlık kuruluşuna gidip orada çıkarmak en doğrusu. Eğer böyle yapılırsa hastalık bulaşsa bile ağır seyretmeden geçirilebiliyor. Ama hastalık bulaşmış ve klinik belirtileri çıkacaksa en belirgin belirtileri, aslında kanamalı ateş o nedenden diyoruz ateş yükseliyor, vücudun değişik bölgelerinde kanamalar oluyor. İdrardan kanamalar oluyor ve iç organlarda bazı bozulmalar başlıyor. Karaciğerde, böbrekte bozulmalar ortaya çıkabiliyor. Daha da ilerlediği zaman kanda hem pıhtılaşma hem de kanma şeklinde giden ve kontrolü giderek zorlaşan bir tablo ortaya çıkabiliyor."

        'SOLUNUM YOLUYLA BULAŞMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'

        KKKA vakalarının yüzde 4 civarında ölümle sonuçlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, "Hastanede tedavi edilebilen, tedavinin oldukça etkili olduğu bir hastalık. Bir sağlık kuruluşuna gidildiği zaman vakaların büyük çoğunluğu kurtarılabiliyor. Öncelikle korunmak daha önemli tabi. Solunun yoluyla bulaşması söz konusu değil ancak o kişilerin kanıyla bulaşabiliyor. Bu bulaş da en çok sağlık çalışanlarında görünüyor. Yoksa hava yoluyla bulaşma söz konusu eğil" diye konuştu.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa