Simge Sağın: Geçmişe göre artık daha kırılganım

Simge Sağın, HT Magazin'den Arif Hür'ün sorularını yanıtladı.

Uzun yıllar Gülşen, Yaşar ve Serdar Ortaç gibi sanatçıların vokalistliğini yaptıktan sonra kendi ayakları üzerinde durup şarkılar yapmaya başlayan Simge Sağın, 2015 yılında ‘Miş Miş’ 2016 yılında ise seslendirdiği ‘Yankı’ adlı şarkısına aldığı pozitif geri dönüşler neticesinde müzik dünyasında kendineyer edinmeyi başardı.

Geçtiğimiz haftalarda ‘Ben Bazen’ adını verdiği 14 şarkılık bir albümü dinleyicilerle buluşturan Simge Sağın ile yeni albümü üzerinden başlayan sohbetimiz, dünyanın gidişatına kadar uzandı...

Yeni albümünüz ‘Ben Bazen’in nasıl bir hikâyesi var?

Yaklaşık dört yıldır ekip arkadaşlarımla birlikte üzerine titrediğimiz albümümde 14 şarkı yer alıyor. Albümle aynı adı taşıyan Ersay Üner imzalı ‘Ben Bazen’ şarkısı ise hayatla ilgili güzel bir sorgulama niteliği taşıyor. Bu şarkı, benim ve ülkedeki pek çok insanın ruh halini anlatıyor. Şarkıda aşk veya ayrılık değil hayat ile insan arasındaki köprü anlatılıyor. Akustik bir şarkı olmasına rağmen nakaratta ise dans ettirip düşündürüyor.

Albümün ilk klibini de ‘Ben Bazen’e çektiniz.

Evet. Klipte gitmek isteyen, özgür ruhlu bir kadını anlattık. Aslına bakarsanız kendi kendine dans ettiği esnada hayat üstüne üstüne gelen bir kızın hali de diyebiliriz.

Hızlı tüketimin tavan yaptığı şu zaman diliminde bu albümün etkisi uzun sürebilir mi?

Genel hatlarıyla albümü incelediğimizde bir anlatıcı olarak insanlara kendi doğrularımı anlattım. Kalbimin sesini dinlediğim bir albüm oldu. Yıllarca dinlenebilecek, müzelik bir albüm oldu. Albümdeki şarkıların içinde Karadeniz ezgileri, vals, rock ve elektronik müzik de dahil her şey var. Bu albümdeki diğer şarkılara da 2.5 ay arayla klip çekeceğim. Hemen tüketmeyeceğim. Hızlı tüketilmesine de izin vermeyeceğim.

Albüm sürecinde kalabalık bir ekiple çalışmışsınız galiba?

Hollywood kafasında kalabalık bir ekiple bu albümü ortaya çıkardık. Erhan Bayrak, Övünç Başara, Serkan Açar, Ozan Bayraşa ve Erdem Yörük olmak üzere çok kıymetli aranjörle çalıştım. Ortada ciddi bir ekip işi var.

‘Pes Etme’ adlı şarkınızda, “Bi nefeslik ömrümüzde. İyi günde kötü günde. Senin olsun al kalbimi. Bir daha da geri verme” sözleri geçiyor. Bu şarkıda kişinin sevdiği kişiye tatlı bir serzenişle aşkını haykırışı var sanki?

Evet. Hem bu şarkıda hem de diğer şarkılarda aşkı tatlı anlatan, karşı tarafı acıtmayan ve kanırtmayan bir kadın görüyorsunuz. Şarkılarımda ajitasyon yapmıyorum. Bu şarkıdı aşkı pozitif anlatan iyimser bir kızı görüyorsunuz. Albümün geneline baktığınızda ise pozitif bir kızın öyküsü var.

‘BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL BİR ŞARKI’

Albümde yer alan ‘Gülümseyişinle Uyandım’ı henüz 14 yaşında kaleme almışsınız...

Bu benim yaptığım ilk bestem. Küçücük bir kız çocuğu iken elimde gitarım, babamdan öğrendiğim birkaç akorla sözünü ve müziğini aynı anda yaptığım özel bir şarkıydı. İlk kez de babama çalmıştım. Anlayacağınız albümün finalinde herkes 14 yaşındaki Simge’yi dinliyor.

14 yaşındaki Simge ile şimdiki Simge arasındaki en büyük fark nedir?

Artık çok daha kırılgan bir Simge var. O yaşlarda hayatın zorluklarını yaşamamış, çocuk ruhlu, herkesi temiz zanneden, dünyadaki insanları barış içinde yaşayan biri olarak görüyordum. Öyle değilmiş.

‘SIFIR MAKYAJI DESTEKLİYORUM’

Dünyaca ünlü oyuncu Salma Hayek ve şarkıcı Alicia Keys’in başlattığı ‘sıfır makyaj’ akımı geç de olsa ülkemizde karşılık buldu. Ülkemizde pek çok oyuncu ve şarkıcının desteklediği bu akıma bakışınız nedir?

Bu akıma karşı değilim, şahane bir akım. Kadınlar sürekli makyajlı olmamalı. Kendini seviyorsan sıfır makyajla gezmeye cesaretin vardır. Ama tabii kadınlar biraz süslü püslü olmayı seviyor. Sanatçılar işleri gereği bakımlı olmak zorunda. Yüzde azıcık makyaj olabilir ama her yere makyajlı gitmek bana çok ağır geliyor.

‘DÜNYADAN KÖTÜLÜĞÜ KALDIRMAK İSTERDİM’

Dünya üzerinde insanların temel problemi nedir sizce?

Hırs! İnsanlarda para ve kazanma hırsı yüksek. Bunu çok anlamsız buluyorum. Zaten başarılı insanların bir hırs yapmalarına gerek olduğunu düşünmüyorum. Dünyada bütün savaşların ve ölümlerin para hırsı yüzünden olduğunu görüyorum. Çok içim acıyor. Sonra gitmek istiyorum işte uzaklara! Petrol yüzünden hâlâ insanlar, çocuklar öldürülüyor. Halbuki suyla çalışan araba yapılmışken! Bu hırsın insanları yok ettiğini gün be gün daha kötüleştirdiğini görüyorum. İnsanların negatife doğru gittiğini ve kaybolduğunu düşünüyorum. Dünya acıklı bir yere gidiyor. Güzel bir yer gibi gelmiyor artık bana. Sevgisizlik zaten çok fazla. Bir sürü mutsuz insan görüyorum etrafımda. İyilik daha ağır bassa daha iyi olmaz mıydı? Bence olurdu.

Etrafınızda yaşananlara duyarsız kalamıyorsunuz öyle değil mi?

Etrafımızda olan şeyler hepimizi derinden etkiliyor. Benim derdim değil diyemiyorsunuz. Bir yerde kız çocuğunun tacize uğraması benim derdim. Sağduyulu ve olaylardan etkilenen biriyim. Bunun sanatçılıkla da bir ilgisi yok, sokaktaki herkesi etkilediğini biliyorum. Yaş aldıkça dünyanın çok güzel bir yer olmadığını öğrendim. Ama içimden yine de “Bir umuttur yaşamak” dizelerini tekrarlıyorum. Pozitif tarafımı bozmadan ayakta durmaya çalışıyorum. İnanın bana elimde sihirli değnek olsa, ilk olarak dünyadan kötülüğü kaldırmak isterdim.

‘PRODÜKTÖRLÜK YAPACAĞIM’

Kafanızda sahneleri bırakmak için bir yaş var mı?

İlla ki sahnelere bir gün ara vermek zorunda kalacağım. 70 yaşına kadar sahnede olma hırsım yok. Bir yerden sonra prodüktörlük yapma hedefim var. Alttan gelen genç sanatçılara müzikal anlamda bugüne kadar öğrendiklerimi anlatma arzusundayım.

"90'LARDAKİ SANATÇILAR YENİLİKÇİYDİ"

Yıldız Tilbe’nin ‘Yıldızlı Şarkılar’ adlı albümünde ‘Zaten Aşığım’ isimli şarkıyı seslendirdiniz. Bu şarkı sizin seçiminiz miydi?

En sevdiğim Yıldız Tilbe şarkısını seslendirmek hem kariyerime hem de ruhuma çok iyi geldi. Şu an şarkının tıklanma sayısı 10 milyonu geçti. Bu albümde önemli olan Yıldız Tilbe gibi bir değerin yeniden patlamasıydı.

Dediğiniz gibi Yıldız Tilbe başta olmak üzere 90’lardaki pek çok sanatçı ve şarkıların şu sıralar gündeme geldiğini görüyoruz...

Bu durum 90’larda yapılan aranjmanların kusursuzluğunu, söz ve bestelerin özgünlüğünü ortaya çıkartıyor. Her sanatçının kendine has bir duruşu vardı. 90’lardaki sanatçılar hep yenilikçiydi. ‘Yıldızlı Şarkılar’ albümüden hareketle konuşacak olursak Rabb’im herkese Yıldız Tilbe gibi iki kere patlamayı nasip etsin.

Türkan Şoray’ın oyunculuğu bırakma kararına da değinen Simge Sağın, “Kendi fikri ama üzüldüm. Belki bırakması gerektiğini hissetmiyor ama onu daha izleyebilirdik. İnanılmaz bir auraya sahipti” diyor.