Serdar Ali Çelikler, Göztepe - Galatasaray maçını yorumladı
Süper Lig'in 35. haftasında Galatasaray, deplasmanda Göztepe'yi 3-1 mağlup etti. Hat-trick yapan Kerem Aktürkoğlu geceye damga vurdu. Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Göztepe - Galatasaray maçını yorumladı
Günümüz futbolunun 2 olmazsa olmazı var:
1- Yüksek fizik kalite
2- Hızlı oyun.
Bu ikisi yoksa sahaya bile çıkmanıza gerek yok. Bunlar varsa da yetmez, başka özellikler de eklemeniz gerek takımınıza, pres kalitesi - çizilmiş hücum setleri - şut becerisi v.s vs.
Hız da 3 şekilde yapılıyor;
A- Dripling kabiliyeti olan bir çok oyuncunun top taşıma becerisine bırakarak;
B- Kapanıp hızlı çıkmayı çalışarak
C- Topu hızlı çevirerek.
Galatasaray, sezona HIZLI PAS OYUNU ile topu hızlı çeviren bir oyun anlayışı ile başlayıp ülkede olmayan bir futbol sergilemişti. Çözülen bu oyun sonrası Terim'in dalgalanmaları geldi. Devre arasında ligin en iyi kadrosu kuruldu ve bu geniş kadro Terim'in "Desinler"inin kurbanı olarak darmadağın bir takıma dönüştü.
Hafta içi Mustafa Cengiz-Fatih Terim-Takım-Yönetim Kurulu arasında yaşanan futbol dışı tartışmalara karşın Terim'in reaksiyonu merak ediliyordu. Bu yazının konusu o reaksiyon değil. Fatih Terim ki bence teknik direktörlüğü artık bırakmalı; hız unsurunu yeniden sahaya sürdü. Halil ve Kerem'in hız ve çabukluğuna Gedson'un mükemmel oyunu da eklenince Galatasaray çok rahat bir galibiyet aldı. İlk devreyi 4-5 golle bitirebilecek oyun vardı. Son 20 dakikada oyuncu değişiklikleri ile tempo düşse de 7 gol atabilirdi Galatasaray... Halil'i çok beğendim. İlla pivot santrfor olmasının gerekmediğini gösterdi. Maçın adamı elbette Kerem'di. Dünya futboluna damga vuran golcü kanat forvetlerinden enstantaneler sundu. Hat-trick yakıştı. Bu sonuçla Galatasaray yeniden şampiyonluk yarışına tutundu.
Beşiktaş maçına kadar kalan 4 maç içinde bir tek Antalya deplasmanını zor görüyorum. Beşiktaş maçına şampiyonluk ihtimali kuvvetli bir biçimde çıkabilirler. Fikrim belli, Fatih Terim -şampiyon olursa daha şık olur elbette- kesinlikle teknik direktörlüğü bırakmalı. Tüm sezonu götürecek konsantrasyonda olmadığı görüldüğü gibi gelişen dünyanın taktik olarak çok gerisinde kalan Türk teknik adamlarından biri kendisi. Sportif A.Ş'nin başına ya da kulübün başına geçebilir. Yakışanı o olur. Ama her başkanla herkesle ve her şeyle her sezon sürekli yaşanan polemikler/kavgalar bir sezon daha devam edemez. Buna taraftar da onay vermez.
☆☆
Ünal Karaman adına üzüldüm. İyi bir insan ve iyi bir futbol adamı. Ama ne yazık ki çok standart bir teknik direktör. Fikri yok, planı yok, oyunu okuma yok, yok - yok - yok. A oyuncusu yerine B oyuncusunu sahaya sürme dışında hiç bir farklılık yok. Türk teknik adamların yeterliliği ne yazık ki özellikle Batı Avrupalı meslektaşlarından çok ama çok geride.