"Saklı cennet" Artvin eşsiz doğasıyla ziyaretçilerini bekliyor

AA'nın haberine göre toplam 2 bin 727 bitki çeşidiyle Türkiye'nin en zengin ili olan Artvin'de Hatila ve Sahara milli parkları ile Borçka Karagöl, Cehennem Deresi Kanyonu, Altıparmak, Güneşli-Balıklı Şelalesi ve Tavşan Tepesi tabiat parkları olmak üzere 2 milli park, 5 de tabiat parkı bulunuyor.

Borçka Karagöl, Şavşat Karagöl, Maral, Mençuna ve Deliklikaya şelaleleri, Camili Biyosfer Rezerv Alanı, Hatila Vadisi Cam Seyir Terası, Kafkasör Yaylası Mesire Alanı gibi doğal güzelliklerinin yanı sıra Artvin, Ardanuç ve Şavşat kaleleri, Tibet ve İşhan kiliseleri, Arhavi Çifte Köprüler, İremit Camisi gibi tarihi yapılarıyla kültür turizmi arayışında olanlara da alternatifler sunuyor.

Toplam 5 bin 780 yatak kapasitesine sahip olan ve 2019'da 404 bin yerli ve yabancı turist ağırlayan Artvin, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele çerçevesinde gerekli tedbirler altında ziyaretçilerini bekliyor. Vali Yılmaz Doruk, Artvin'in son yıllarda turizmle anılan bir şehir haline geldiğini söyledi.

Kovid-19 döneminde kentteki turizm hareketliliğinin salgının seyri, kısıtlamalar ve Sarp Sınır Kapısı'nın yaya geçişlerine kapalı olması nedeniyle minimuma düştüğünü belirten Doruk, kademeli normalleşme süreciyle Artvin'de turizm hareketinin yeniden başladığını ifade etti.

Doruk, Artvin'de salgının bulaş seyrinin düşük seviyelerde olduğunu kaydederek, "Bu da bize avantajlar sağladı. Bu açıdan iyi bir imajımız var. Hastalık bakımından temiz şehir. Bu da ilimize olan ilgiyi artıracaktır" dedi.

"ARTVİN GÜVENİLİR BİR KENT"

Artvin güvenilir bir kent olduğunu, doğal güzelliğiyle turistleri cezbettiğini vurgulayan Doruk, "İnsanları buraya çeken nedir? Başta doğal güzelliği. İnsanlar burada yeşilin içinde, sakin bir ortamda rehabilite olabilecekleri ortamı yaşayabiliyor" ifadesini kullandı.

Doruk, kentin eşsiz doğasını turizme kazandırmak adına yürütülen farklı projelerle orman içlerinde, su kenarlarında ve şelalelere yürüyüş yolları ve trekking güzergahları yapıldığını aktardı. Artvin'de bir Çoruh Nehri gerçeği olduğunu dile getiren Doruk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çoruh çok farklı bir nehir. Artvin demek Çoruh demek, Çoruh demek Artvin demek. Şimdi Çoruh Nehri üzerinde bir barajlar olgusu oluştu. Derin kanyonlar, tabiat içindeki su Artvin'e ayrı bir turistik değer kazandırıyor.

Artvin sadece yaylaların, Karagöllerin, şelalelerin gezildiği yer olmaktan çıkıp Çoruh Nehri'ndeki baraj göllerinde iskelelerin kurulduğu, turizm destinasyonlarının oluşturulduğu, tekne gezintilerinin yapıldığı bir yer haline geliyor. İlimize gelen ziyaretçiler, Karagölleri, yaylaları, şelaleleri dolaşırken baraj göllerinin üzerinde tekneyle tabiat harikası vadilerde gezintiler de yapabilecek."

"BİR TARAFTAN TESİSLERİMİZ ARTIRILIYOR, BİR TARAFTAN TALEP DE ARTIYOR"

Doruk, Artvin'deki turistik tesislerin salgın öncesi yüzde 95 seviyelerinde doluluk oranına sahip olduğuna işaret ederek, "Tesislerimiz bize o gün için yeterliydi. Yeni tesisler de açıldı. Bir taraftan tesislerimiz artırıyor, bir taraftan talep de artıyor. Tesislerimiz yeterli demek mümkün değil. Çünkü Artvin çok ilgi çeken bir il oldu turizm bakımından, her geçen gün gelen turist sayısı artıyor. Dolayısıyla tesis ihtiyacımız da artacaktır" diye konuştu.

Şehrin alternatif turizm noktasında iyi bir potansiyeli olduğunu belirten Doruk, "Artvin olarak yeni sezona hazırız. Turizmden insanların gelir kaynaklarının çeşitlendirildiği bir sektör olarak yaralanmak istiyoruz. Bu bağlamda hedefimiz kentin turizm dinamiklerini harekete geçirerek turizmden olabildiğince yüksek miktarda gelir elde edebilmek" dedi.

Doruk, herkesi Artvin'e davet ederek, "Bu şehir her ilçesindeki farklı turistik değerlerle ziyaretçilerini bekliyor. Bütün insanların bu güzellikleri yaşamalarını çok istiyorum. Turistlerin, Artvin'de geçirecekleri 3 gün ile bir ay tatil yapmış kadar dinleneceğini düşünüyorum. Artvin'de 3 günlük tatil bir aylık tatile bedel" değerlendirmesinde bulundu.