Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Bu şehir insanı katil eder!

        BEGÜM ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM- ÖZEL HABER

        “İşe gitmek istemiyorum”, “Karım para bekliyor”, “Başım çok ağrıyor”, “Dayanılmaz sırt ağrılarım var”, “Her gece kâbus görüyorum”, “Çevremdekilerle uyum sağlayamıyorum”, “Memlekete geri dönmek vardı şimdi”, “Trafik bu şehirden nefret ettirdi” diye başlayan cümleler cinayete bile sevk ediyor! Metropol hayatı hepimizi derinden etkiliyor. Kendisini elinde bıçakla hayal edenler mi dersiniz, bir zamanlar sakinken şimdi tam bir sinir küpü olanlar mı istersiniz? Çevrenize alıcı gözüyle bir bakın. Kimler gülüyor, kimler sinirli, kimler üzgün duruyor? Aradığımız yanıtlar o insanların yüzlerinin ardında bulunan yerlerde saklı.

        Metropol mü suçlu yoksa biz ayak uyduramadığımız için mi suçluyuz? Hızlı şehir hayatı, beraberinde getirdiği rekabet, çatışma ortamı; toplumsal etkileşimler ruh sağlığımızı, ev hayatımızı nasıl etkiliyor? Uzmanlarla tartışmaya açtık…

        Prof. Dr. Arif Verimli: “İnsanlar katil bile oluyor"

        Biz, bizim gibi ülkelerde kırsal alandan köyden, kasabadan, büyük kente göç ederek oluşan metropollerden bahsediyoruz. New York ve bu metropoller çok farklı. Onların yüzyıllar önce oluşmuş gelişmişliği var, bir kere ikisini kalite olarak ayırmak zorundayız.

        İstanbul’a gelip yerleşenlerin büyükçe bir kısmı Türkiye’nin farklı kırsal alanlarından geldiğini, bu kişilerinin eğitiminin yeterli olmadığını, geçim darlığı çektiklerini biliyoruz. Onlar şehir kenarlarına yerleşiyorlar ya da kendi gettolarının olduğu yerlere gidiyorlar. Bu insanların ciddi bir uyum sorunu oluyor. Kentte doğup büyümüş bireylerle aralarında uzlaşma problemleri oluyor. Kentleşme, kalabalıklaşma ortamında ciddi sorunlar oluşuyor. Trafik ve hava kirliliğiyle savaşıyorsunuz, ferdileşme nedeniyle yüksek katlı binaların getirdiği güven ilişkisi olmayan ortamlar yaşıyorsunuz. Güvenlik sorunları meydana geliyor. Geçim sorunu da bunlara ekleniyor. Bu sebeplerle kaynaklanan yorgunluklar metropol hayatında daha gergin olmamızı sağlıyor. Kural bilmeyen insanlarla birlikte yaşarken bir çatışmanın doğduğunu trafikte de görebilirsiniz. Şehirlerde manyetik akım altında yaşıyorsunuz, yüksek katlı binalarda elektronik cihazlarla yaşıyorsunuz. Bu insanı yorgun ve gergin yapmaya yetiyor. Diğer gerginliklerle birleşince köy hayatı özlemi oluşuyor. Tüm bunlar baş ve sırt ağrısı başlatıyor. Çok uzun sürdüğü zaman eklem ağrıları gelir, boyun kemiklerinde dejenerasyon başlar. Fiziksel olarak etkilendiğimiz metropol hayatı ruh sağlığımızı bozuyor. İnsanlar katil bile oluyor.

        Psikiyatr& Psikoterapist Uz. Dr. Orhan Çelik: “Metropolde hayat acımasız”

        Metropoller, yalnızlığa sevk eder, çünkü herkesin işi gücü vardır, duygusal beraberliklere zaman yoktur. Özellikle de gençlik döneminden sonra dost bulmak zorlaşır. Çekirdek aile olmaya doğru zorlayıp, sosyal destek sistemlerini zayıflatır. Trafik sorunu vardır, zaman yollarda geçer, kendine vakit ayıramaz. Bunaltı hâkim olur, hele o minibüs veya halk otobüsü ile yolculuk yapıyorsanız ve trafik sıkıştığında orada iseniz…

        Kişiler, çok çalışıp, kazansa da çok harcar, çünkü her şey pahalıdır. Hayatı borç ödemekle ve çok hızlı bir şekilde sanki yaşanmadan geçer. Yaşanmamış hayatlar sıktır. Genelde metropol de hırslı insanlar yaşar, her şeyi olduğu halde köyünü bırakıp gelen dünyayı fethetmek isteyen tipler. Yani acımasızdır metropolde hayat.

        Her türlü pislik kol gezer, çocuklarınız çok kolay madde bağımlısı olup kötü yollara rahat sevk olabilirler.

        Candan dostlukların yerini herkesin kendi hesabını ödediği ve ‘bananeciliğin’ daha fazla geliştiği yerlerdir. Göründüğü kadarıyla metropol hayatının ruh sağlığımızı pek olumlu etkilemesi söz konusu değil. Metropollerde daha fazla psikolojik sorun ve psikiyatrik hastalıklar ortaya çıkar. Çünkü sosyal destek sistemleri zayıflamış ve insanlar para kazanmaya programlanmışlardır. Bazen 2-3 işte çalışıp mutluluğu yaşayacağı yegane yer olan ailesini bırakıp benlik ideallerine kavuşmak için çocuklarını görmeden yaşlanıp giderler. Borç öderler.

        Metropollerin ruh sağlığına iyi gelen tarafı ise kendinizi olağanüstü geliştirip tatmin olabileceğiniz entelektüel ortamı yakalama şansınızdır. Paranız da varsa kendinizi iyi mutlu hissedeceğiniz pek çok güzellikten faydalanabilirsiniz. Sonuçta hayatın nasıl yaşandığı ile bağlı olarak, metropoller bazıları için bir mutluluk bazıları içinse hastalık zemini olabilir.

        Doç. Dr. Sibel Mercan: “Erken öldürüyor, intihara neden oluyor"

        Metropoller insanı yalnızlaştırıyor. Yalnızlık hissi de ruh sağlığını olumsuz etkileyerek başta bağışıklı sistemi olmak üzere birçok sistem üzerine olumsuz etkisi oluyor. Kanser, kalp hastalıkları vb nedenlerle daha erken ölümlere ya da intiharlarda artmaya yol açıyor. Hobiler edinmek, sanatla, sporla uğraşmak, sosyal kulüplere katılmak, dostlukları sıcak tutmak vb yalnızlık hissinin azalmasına yardımcı oluyor.

        YARIN: Cinsellik nasıl etkileniyor? Aile hayatında nelere yol açıyor?

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa